Sosyal medyada bizi takip edin

Politika

Bahçeli: 81 Düzce’den sonra, 82 KKTC olmalı

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMMde partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, KKTCde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin, “Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün öz vatanıdır, federasyon tez ve tekliflerinin geçerliliği ve geleceği kesinlikle yoktur. Kıbrıs milli davamızdır; muhterem ecdadımızın alın teri, göz nuru, gönül suru, hatıra ve hafıza yurdudur. Bu haklı ve hakikatli davadan geri dönüş katiyen yoktur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin 6ncı Cumhurbaşkanını seçmek maksadıyla geçtiğimiz pazar günü Kıbrıs Türkleri sandık başına gitmişlerdir. KKTCde yapılmış olan seçimin sonuçları, çok az bir katılımla gerçekleşmiştir. Kıbrıs Türklüğünün kaderi bu katılımla temsil edilemeyecek durumdadır. Seçim sonucu, seçim kurulu tarafından açıklanmış olsa dahi, KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyetine katılma kararı almalıdır. Bununla birlikte geride kalan haftada, KKTC Cumhuriyet Meclisinde, Kıbrıs sorununa iki devletli çözüm konulu öneri oy çokluğuyla kabul edilmişti. Cumhuriyet Meclisinin iradesi federasyon değil, egemen eşitliğe dayanan iki devletli çözümün sağlanmasıdır” dedi.

MESELENİN SANDIĞA SAYGIYLA ALAKASI YOKTUR

Bahçeli, Kıbrısın beka ve güvenlik meselesi olduğuna vurgu yaparak, “Herkesin aklını başına alarak, Kıbrıstaki seçimleri iyi okumasını, federalizme giden mayınlarla dolu güzergahın ülkemize ve bölgemize nasıl yansıyacağını dikkatle tefsir etmesi halisane temennimdir. Meselenin demokratik haklarla ve sandığa saygıyla alakası hiç yoktur. Zira mesele vatan meselesidir, millet meselesidir, beka meselesidir, güvenlik meselesidir, onur ve şeref meselesidir. Kıbrısta egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüme kapalı duran ve federasyon özlemlerine yeşil ışık yakan bir siyasi zihniyet ve iradenin, geçmişin acı ve ızdırap veren olaylarını tekrar canlandırma ihtimali yabana atılamaması gereken yakın bir tehdittir. KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyetine katılma kararı almalıdır. 81 Düzceden sonra 82nin KKTC olması artık hayat memat konusu haline gelmiştir. Kıbrıstaki seçimlerden size ne diyenler kimin kundağına sarıldı, kimlerin beşiğinde sallandı bilememem ama biz vatanı namus bilen, Kıbrısı da namus addeden soylu bir duruşun, sorumlu bir duyuşun bıçkın ve Ülkücü seslenişiyiz” ifadelerini kullandı.

Orta Doğudaki gelişmeleri değerlendiren Bahçeli, “Mısırın Şarm el-Şeyh kentinde Türkiyeyle birlikte Katar, Mısır ve ABDnin ara buluculuğu, garantörlüğü ve imzasıyla hayat bulan deklarasyon, bir başka ifadeyle niyet metni veya mektubu; hukuken değilse bile ahlaken bağlayıcı mahiyettedir. Ne var ki Hamas ile İsrail arasında varılan geçici ateşkes kararı, henüz kalıcı ve kesin bir bağlayıcılığa kavuşamamış, beklendiği gibi İsrailin ateşkes ihlalleri peyderpey görülmeye başlanmıştır. İsrail geçtiğimiz pazar günü Gazze şeridinin güneyindeki Refaha hava saldırısı düzenlemiştir. Her ne kadar, ateşkesin yeniden uygulanmaya başlandığı açıklansa da imzasına ve taahhüdüne riayet ve sadakat göstermeyen bu haydut devletin tekrar savaş ve soykırım etabına dönmeyi planladığı ortadadır. İsraile güven olmayacağı, güven duyulmayacağı hepimizin malumu olsa da temennimiz ihtiyatlı ve temkinli bir iyimserlikle hareket etmek suretiyle kalıcı ateşkesin temini, müteakiben iki devletli barış antlaşmasının ikmali, uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletlerin ısrarlı girişimleriyle derhal hayata geçmelidir. Hamasın silah bırakmasını dayatanların, silahsız bir halkı canlı hedef haline getirmek için yeni bir faaliyet içine girdikleri veya girecekleri kuşkuya yer bırakmayan bir tuzaktır. İki devletli çözüm, vücut bulduktan sonra elbette Hamasın da atacağı adımlar olacaktır ve silah bırakmak bunlardan birisidir. Ancak hakikat temelinde inşa edilmesi gereken iki devletli çözüm iklimi hakim olmadıkça tek taraflı silahsızlanmanın nasıl sağlanacağı, nasıl tasvip ve tasdik edileceği sancılı bir muammadır” diye konuştu.

SIRAYI ÖRGÜTÜN BİLEŞENLERİ ALMIŞTIR

Terörsüz Türkiye sürecine değinen Bahçeli, şöyle konuştu:

“Muhataplarına sesleniyorum, gelin aynı şeyleri tartışmayalım. Geçmişin acılarını istismar ederek geleceği kundaklamayalım. Kürt’ü yok sayan, milleti yok sayacaktır. Türk’ü hafife alan, Türkiyeyi dinamitleyecektir. Türkiyenin dinamitlenmesi mahvoluşun davet ve siparişidir. Devletimizin kuruluşundan sonra Kürtlerin yok sayıldığını, bunu yapanların da alçak olduğunu iddia eden dil, alçalmış ve yalana batmış bir dildir. 27 Şubat İmralı açıklamasının hilafına yapılan arızalı ve yanlışa yorulması kaçınılmaz olan bayağı çıkışların terörsüz Türkiye hedefini sakatlayacağı, böylesi aymazlıktan herkesin titizlikle uzak durması asla gözden uzak tutulmaması gereken bir ihtiyaçtır. Terör örgütü PKK lağvedilmiştir. İmralı sözünü tutmuştur. Bu çerçevede ayrı bir ulus devlet, federasyon, özerlik hatta kültüralist taleplerin olmadığını, terör örgütünün anlam yoksunu haline geldiğini, kendisini feshetmesi gerektiğinin İmralı tarafından ilan edilmesi, çok mühim ve bağlayıcı bir açıklamadır. Şimdi sırayı örgütün tüm bileşenlerinin silahları yakması veya bırakması almıştır. Suriyede SDG/YPGnin merkezi hükümete entegrasyon süreciyle ilgili görüşme trafiği ve olumlu seyreden müzakere etapları sıcak gündemin başındadır.”

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
  • MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Fotoğraf: Ankara,(DHA)

  • MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Fotoğraf: Ankara,(DHA)

Continue Reading
Reklam