Türkiye
AYM’den İşçiye Zafer: Tazminatsız İşten Çıkarma Yargılandı
Anayasa Mahkemesi (AYM), 19 yıl boyunca elektrik üretim şirketinde çalışan E.E.’nin, iş yerindeki yöneticilerine yönelik eleştirileri nedeniyle tazminatsız işten çıkarılmasını ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirerek, emsal niteliğinde bir karar verdi.
Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir.
Takip Et
Anayasa Mahkemesi (AYM), 19 yıl boyunca elektrik üretim şirketinde çalışan E.E.’nin, iş yerindeki yöneticilerine yönelik eleştirileri nedeniyle tazminatsız işten çıkarılmasını ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirerek, emsal niteliğinde bir karar verdi.
E.E., şirketin adaletsiz terfi uygulamaları nedeniyle iş yerindeki yöneticilerine e-posta göndermişti. E-posta mesajında, “Tebbet Suresi’nde adı geçen Ebu Leheb misali yuh olup gitmenizden korkarım” şeklinde ifadeler yer alıyordu.
TÜM HABERLER İÇİN: Son Gelişme- Türkiye’den ve Dünyadan En Son Haberler
Bu e-posta sonrası E.E., tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldı. E.E., iş akdinin haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi talebiyle Nazilli 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, söz konusu e-postanın eleştiri sınırlarını aştığına ve hakaret içerdiğine karar vererek tazminat talebini reddetti.
E.E., kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı, ancak İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararı onadı. Bunun üzerine E.E., Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. AYM, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vererek, mahkemenin kararının bozulmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Nazilli 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetti. Ayrıca E.E.’ye 30 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verildi.
Eleştiri Hakaret Değildir
Mahkeme, E.E.’nin işverene gönderdiği e-posta içeriğini, kurumsal eleştiri olarak değerlendirdi. Kararda, “E-posta içeriği incelendiğinde, başvurucunun kurumun işleyişini eleştirdiği, kullanılan sözlerin ise hakaret değil, kurumsal işleyişe dair bir değer yargısı taşıyan eleştiri mahiyetinde olduğu açıktır” denildi.
‘Fesih Son Çare Olmalı’ Vurgusu
Kararda ayrıca, derece mahkemelerinin “fesih son çare olmalıdır” ilkesine uymadığına dikkat çekildi. AYM, “Fesih son çare olduğu gösterilmeden, işçilerin sözleşmelerinin feshedilmesi ve tazminat haklarından yoksun bırakılmaları, hem o işçi hem de diğer çalışanlar üzerinde caydırıcı bir etki yaratacaktır” ifadelerine yer verdi.
KAYNAK: HABER MERKEZİ
