Ekonomi
‘Arktik Rota, taşımacılıkta hem maliyet hem de zamandan yüzde 40 tasarruf sağlıyor’
ARKTİK ROTADAKİ SON GELİŞMELER
294 metre uzunluğundaki Panamax sınıfı Flying Fish 1 gemisi, Baltık Denizindeki St. Petersburgdan Çine yalnızca üç haftada ulaşarak Süveyş Kanalı rotasına kıyasla yolculuğu yaklaşık iki hafta kısalttı. Bu geçiş, Arktik bölgesindeki deniz buzlarının son 20 yılda önemli ölçüde azalmasıyla mümkün hale geldi. Gemi, buz kırıcı yardımı olmadan 16 knot hızında seyrederek Arktik rotanın değişen koşullarını gözler önüne serdi.
Bu yaz Arktik üzerinden 20 transit geçişin gerçekleşmesi bekleniyor. Bu geçişlerin çoğu, Rusya ve Çin limanlarını Arktik kısayolu üzerinden birbirine bağlayacak. Bu durum, Arktik bölgesinin deniz taşımacılığı için sunduğu yeni fırsatların altını çiziyor.
UZUN VADELİ STRATEJİLERİN ÖNEMİ
Arktik rotanın potansiyel risklerini değerlendiren Prof. Dr. Erkut Akkartal, “Buzulların erimesi, yeni rotaların açılmasını sağlayabilir, ancak bu durum ekosistemin hızla bozulmasına yol açabilir. Operasyonel açıdan bakıldığında, Arktik ve buzul atmosferine uygun gemilerin inşa edilmesi gerekiyor. Bunun için stratejik bir plan oluşturulmalı ve buzulların erime hızı, hava koşulları gibi faktörler dikkatle incelenerek uzun vadeli planlamalar yapılmalı” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Akkartal, Türkiyenin Arktik rotalarda daha etkin bir rol alması gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye, Arktike yatırım yapan ülkelerle yakın ilişkiler kurmalı ve ortak projeler geliştirmeli. Tıpkı Çin’in Akdeniz’de yaptığı gibi, stratejik liman yatırımlarına yönelmeliyiz. Aynı zamanda Arktik bölgedeki ölçüm ve izleme çalışmalarına katkı sağlayarak ekolojik sürdürülebilirliği gözetmeliyiz” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE EKOSİSTEMİN KORUNMASI
Arktik rotayı kullanırken buzulların karbon salınımı nedeniyle hızla erimesine ve deniz seviyesinin yükselmesine neden olunmaması gerektiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erkut Akkartal, sürdürülebilir politikaların geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. “Bölgede düzenli ölçümler yapılmalı ve buzulların erime hızı, yer değişimi gibi parametreler dikkatle takip edilmelidir. Ayrıca, gemilerin tersanelerde Arktik koşullarına uygun olarak inşa edilmesi gerekiyor. Uzun vadede, ekosisteme zarar verildiğinde ortaya çıkabilecek felaketler göz önünde bulundurulmalı” dedi.
Arktik rotaların potansiyel avantajlarının yanı sıra, ekolojik risklerin minimize edilmesi ve uluslararası iş birliklerinin artırılmasıyla bu fırsatların etkin bir şekilde değerlendirilebileceği ifade ediliyor.