Politika
Arıkan, Babacan ve Davutoğlu, Yeni Yol grup toplantısında konuştu


Yeni Yol Partisinin TBMM grup toplantısı düzenlendi. Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İstanbulda meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremde GSM operatörlerinin sınıfta kaldığını belirterek, “GSM operatörlerinin yanı sıra en büyük güven kaybı iktidara karşı oldu. Biliyorsunuz, 99 Marmara depreminden sonra geçici deprem vergisi getirildi. Geçici gelen bu vergi AK Parti ile kalıcı hale gelmişti. Bugüne kadar 40 milyar doların üzerinde deprem vergisi toplandı. Peki, bu vergi nereye gitti? Dönemin Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, Deprem vergileri duble yollara gidiyor demişti. Ne tuhaf değil mi? Deprem vergilerini, Duble yollara harcayan iktidarın bakanı, deprem olduktan sonra, depremin bütçeye çok büyük bir yük olduğunu söylüyor. Yetmedi, Çevre ve Şehircilik Bakanı da 2 gün önce çıktı dedi ki, İstanbul toparlanamayacak bir şehir değil. Birkaç yıl içinde toparlarız. 23 yıldır neden toparlamadınız? Oysa siz, şafak vakti insanları evlerinden toplamayı biliyorsunuz. Muhalif siyasileri, gazetecileri hatta öğrencileri Silivri’de toplamayı biliyorsunuz. Afet olunca, iban gönderip milletten para toplamayı biliyorsunuz. Peki, İstanbul’u toparlamak için 23 yıldır neyi beklediniz? Gerçekten yapmak isteyip de yapamadığınız İstanbul’da ne var? Kimse kusura bakmasın, demiri tavında dövmek, hesabı zamanında sormak lazım. Bırakın kayıkçı kavgasını, horoz dövüşünü önce bunların hesabını verin” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise sanal kumar ve bahis nedeniyle ailelerin dağıldığını söyledi ve kumar yüzünden intiharların arttığını belirtti. Babacan, “Yasal kumara izin verip yaygınlaştırdıkları yetmedi, bir de yasa dışı kumarın yaygınlaşmasına da seyirci kaldılar. Biliyorsunuz bu İstanbul Büyükşehir hadiseleri nedeniyle gündeme gelmedi; ama bu sanal kumar oynatan kuruluşlardan bir tanesi banka satın almış. Parayı koyacak yer bulamıyor, ancak bankada saklayabiliyor. Ödeme kuruluşları kurmuş ve BDDKdan izin alarak sanal kumar parasını bankacılık sistemine ekleyebilmek için. Sayın Erdoğan, siz günümüzün tek kollu canavarını görmek istiyor musunuz? Buyurun yüzleşin, şu anda günümüzün tek kollu canavarı bu arkadaşlar. Bu tek kollu canavarı ya siz durduracaksınız ya da millet sizi durduracak. Hemen şimdi, kaybedecek bir dakika bile yok. Bu gece, bu fişi çekip kumar illetine son verin. Diyorlar ki, Efendim internete ulaşımı kesiyoruz, vpn ile ulaşıyorlar kimi kandırıyorsunuz. Bu işin arkasında para dönüyor ve her bir lirası BDDKnın lisans verdiği ödeme kuruluşlarından geçiyor. Ödeme kuruluşunun fişini çek, bitir işi. Kandırdıklarını zannediyorlar. Ben sadece Sayın Erdoğana değil, etrafındakilere de sesleniyorum; bakın burada ne yazıyor? AK Parti. Siz Erdoğanın yanındasınız, o görmüyorsa veya duymuyorsa göstermek sizin göreviniz. Bu işte sizin payınız da var. AK Partili milletvekilleri ve teşkilatında görev alan her bir insan tek tek bundan sorumlu. Bu vebalden kurtulamazsınız” diye konuştu. Babacan ayrıca Türkiyenin en büyük sorununun deprem olduğunu ifade etti ve beklenen İstanbul depremi öncesi iktidar ve muhalefete harekete geçme çağrısında bulundu.
İSTANBUL YASASINI ÇIKARTALIM
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İstanbulda meydana gelen 6.2lik depremin ardından Kanal İstanbul konusunun yeniden gündeme geldiğini vurguladı ve Başbakanlığı döneminde proje ile ilgili brifing aldığını hatırlattı. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana proje ile ilgili rapor sunduğunu aktararak, “Şimdi Sayın Cumhurbaşkanına ve ilgili bütün yetkililere aynı samimi çağrıyı bir kez daha yapıyorum: Son yaşadığımız deprem sonrasında ağır bir vebal taşıyan bu konuyu lütfen bir kez daha değerlendirin. İstanbul’un ahını alanlar asla abad olmaz. Benim bu konuda bir makale yayınladığım gün Sayın Cumhurbaşkanının geç ama son derece doğru çağrısı yeni bir değerlendirme umudu verdi. Dedi ki Sayın Cumhurbaşkanı; Bugün bir kez daha herkese elimizi uzatıyoruz. Gelin hep beraber omuz omuza verelim; yapı stokumuzu yenilemek, kentlerimizi depreme dirençli hale getirmek için beraberce çalışalım. Doğal afetlere hazırlıkla ilgili konuları gündelik siyasetin tartışmalarının dışında tutalım. İstanbul’un ihmali, gevşekliği, umursamazlığı, bilhassa kentsel dönüşüm projelerinde marjinal çevrelerin kaprislerini kaldıracak lüksü yoktur. Artık bahane değil, çözüm üretme vaktidir. Biz de kendisine sesleniyoruz; Gelin bütün kesimlerin katıldığı toplumsal bir mutabakat ile gelen giden iktidarların değiştiremeyeceği bir İstanbul Yasası çıkaralım. Kapsamlı bir İmar Yasası çıkararak imar rantlarını kamuya aktaralım ve şehirlerimizi bir rant deposu olarak gören zihniyetlerin istismarına son verelim. Çevresinde insan yoğunluğunu artıracak Kanal İstanbul gibi projelerle İstanbul’a göçü teşvik edecek yeni iskan alanları açmak yerine İstanbul’dan Anadolu’ya göçü teşvik edecek özel projeler ve fonlar oluşturalım” değerlendirmesinde bulundu.
