Kültür
ANTİK YUNAN’DA BİR DÜŞÜNÜR: PLATON
Felsefe derin ve sorgulayıcı düşünce eylemi; insanı, evreni, hayatı, varlığı, var oluşu, dini, dinsizliği, kadını, erkeği… kısaca bir insanın aklına gelen veya gelmeyen her kavram ve olgu üzerine olan fikir yürütmek, yorum getirmek işidir. Felsefede cevaplardan ziyade düşünmek eylemi önemlidir, yani varış noktasından ziyade yolculuğun kendisi önemlidir. Derin düşünce, derinine sorgulama ile doğruya en yakın argümana ulaşmak ve gerçeğe yaklaşmak niyeti söz konusudur fakat yaşarken gerçeğe tam manasıyla ulaşmak mümkün değildir bunun bilgisini idrak eden Platon da idealar dünyasını tasarlamış ve akıl hocası Sokrates’in ağzından asıl gerçekliğe ulaşmanın idealar dünyasına gitmekle başarılabileceğini anlatır. Peki kimdir bu Platon?
Felsefeye Adanmış Bir Hayat
Platon M.Ö. 427 ile M.Ö. 347 yılları arasında yaşamış bir Antik Çağ filozofudur, yaşamını Yunanistan’da sürdürmüştür, felsefenin kurucusu olarak düşünülen Sokrates’in öğrencisidir, dünya üzerindeki ilk okul olan Academia’yı kurmuştur, kendisi daha sonrasında Makedonya imparatorluğu ile adını tüm dünyaya duyuracak olan Büyük İskender’in hocası Aristo’nun ustasıdır. Platon’un esas felsefesi idealardır. Her şeyin özü idealar dünyasındadır, tüm gerçekler burada bulunur, insan bu gerçeklerin varlığının bilgisine düşünerek, sorgulayarak yani felsefe yoluyla ulaşabilir.
İnsanlar daha öncesinde idealar dünyasındaydı “şeylerin” bilgisine hakimdi fakat dünyaya yollanırken insanlar olarak biz bu bilgileri unuttuk, felsefe yoluyla sorgulayarak ve düşünerek elde ettiğimiz sonuçla biz bu şeylerin varlığının bilgisini hatırlarız. Platon’un felsefesinde diğer temalar bilgi, ruhun sonsuzluğu, evren, siyaset ve ideal devlettir.
Sokrates’in diyalogları
Platon eserlerinde ana karakter olarak hocasını seçmiş, Yunanistan’a ve yozlaşmış insanlara karşı olan tavrında, eleştirilerinde onu konuşturmuştur. Eserleri diyaloglar halinde yazılmıştır, çok fazla yapıtı vardır. Mesela Platon “Gorgias” isimli yapıtında Nihilist kuşkucu bir düşünür olan Gorgias ile akıl hocası Sokrates’i karşı karşıya getirir; retorik kavramı üzerine dönen bir tartışmanın konu olması sonucunda Sokrates çevik zekâsı, entelektüelliği ile Gorgias’a üstün gelir. Bu diyalogda Sokrates sofistliği ve retoriği eleştirir, sofist kelimesi akla ilk olarak paralı hocalık kavramını taşır, ikna kabiliyetleri yüksek derecede olan sofistler karşılarındaki insanı doğru bilgi olsun ya da olmasın nasıl ikna edilebileceği konusunda öğrencilerini yetiştirirler.
Phaidros Platon’un aşk ve erotizm ile ilgili görünen diyalog kitabıdır, ana tema erotik aşktır fakat arka planda retoriğin ne olduğu, nasıl kullanılması gerektiği, Yunan reenkarnasyonu hakkında işlenir. Phaidros’ta aşk konusundaki diyaloglar üç bölümden oluşur: ruh, delilik, ilahi ilham ile birlikte bir sanatın pratiği ve ustalığı hakkındaki fikir argümanlarının yer almasıdır.
Sokrates tüm insanların güzelliği aradığını, bazılarının aşık olduğunu bazılarının ise aşık olmadığını ve güzellik sevgisine sahip olduğunu savunur, insan ruhunun özünde iki tane prensibe sahip olduğunu savunur: güzellik sevgisi ki bu doğuştan gelebilmesiyle birlikte güzelliği takip etmeyle var olabilir, diğeri ise en iyi olanı takip etme ki bu aklı tercih etmek iken güzelliğin peşinden gitmek ise daha şiddetli duyguları (öfke gibi) ifade eder.
KAYNAKÇA
AYGÜN Ömer, Yaygın Platon Okumasının Bir Eleştirisi
Bal Metin, Phaidros’ta İletişim ve Felsefi Yaşam Tarzı Arasındaki İlişki Üzerine
AVCAN Aslı & ÇİLİNGİR Lokman, PLATON DÜŞÜNCESINDE
HAZ VE YAŞAM