Türkiye
Antalya’nın kahramanı Yüzbaşı Aker’e anıt mezar
Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşının kahramanlarından Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker, dünya askeri tarihinde ilk defa bir uçak gemisi batıran Türk subayı olarak biliniyor. Yüzbaşı Aker; 9 Ocak 1917de Meis Adasındaki İngilizlere ait deniz uçağı taşıyan İngiliz bandıralı Ben My Chree isimli 120 metre uzunluğundaki gemiyi, 36 dakikada Kaştan yaptığı dağ topu atışlarıyla batırdı. 13 Aralık 1917de de Kemer yakınlarındaki Ağva koyunda Fransız avizosu Paris 2yi sadece 18 dakikada batıran Topçu Yüzbaşı Aker, 8 Mart 1918de ise Fransız savaş gemisi Aleksandırayı Kemerde bir savaş tuzağı ile batırdı. Savaşlardan sonra yerleştiği Antalyada 5 Kasım 1968te hayatını kaybeden Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker, Andızlı Mezarlığına defnedildi.
TASARIMDA DENİZ DALGALARI, BATAN GEMİ VE TÜRK BAYRAĞI
Muratpaşa ve Kaş belediyelerinin meclis kararı ile 5 Kasım ve 9 Ocakı takip eden haftaların anma haftası ilan edildiği Mustafa Ertuğrul Akerin Andızlı Mezarlığındaki mezarı, heykeltıraş Fedai Bircan tarafından anıt mezara dönüştürüldü. Akerin mezarıyla ilgili ilk tasarımları 2016da yaptığını belirten Fedai Bircan, Antalya Valiliğinin desteğiyle anıt mezarı bu yıl yapabildiğini kaydetti. Akerin batırdığı savaş gemilerinden bahseden ve anıt mezar tasarımında bu kahramanlığı işlediklerini anlatan Fedai Bircan, “Deniz dalgalarının üzerinde batan gemi, batık haliyle ön taraftan batıyor, arkası kalkıyor. Bu dünyanın ilk uçak gemisi. Deniz dalgaları, mermi, Türk bayrağı silüeti, geminin dumanları, güzel bir görsel oluşturduğumuzu düşünüyorum. 45 günlük sürede bir gün istirahat etmeden sabah 6dan, akşam 9a kadar çalışarak yaptım” dedi.
YANARDAĞ LAVLARINDAN OLUŞAN TAŞ KULLANILDI
Anıtta kullanılan taş malzemenin Afyonkarahisardan özel getirildiğini belirten Bircan, “Taşın toplam ağırlığını 32 tondan 12 tona düşürdük. Bu kullandığınız malzeme bazalt, lav eriyiklerinden oluşan bir taş. Lav 6-7 sertliğinde. Elmastan bile 3 derece eksik, sert bir malzeme. Çok taş değiştirdik. Bu taşları doğal olarak kesiyorsun. Taşlarda çatlak çıkıyor, onu atıyorsun, yenisini alıyorsun. Fabrikalar bile bu bloğu işleyip, sana vermiyor. Yanardağdan çıkmış lavlardan oluşan bir malzeme. Biz bunu neden seçtik derseniz, kireç taşları yağmur, asitli yağmurlarda aşınıyor, deforme oluyor. Bunun 1 milimini bin yılda aşındıramazsınız. O kadar sert bir malzeme. Sonra rengi, görselliği, efekti oluşturma bakımından bize cevap verecek en doğru taş buydu. Bir de böyle bir eseri yaptığın zaman kıyamete kadar devam etmeli” diye konuştu.
ANIT MEZAR İÇİN MEZARLIĞIN DUVARINA CAM BÖLME
Mezarın hemen yola bakan duvar kenarında olması nedeniyle o kısımdaki duvarın kaldırılıp, cam bir bölme oluşturulduğunu anlatan Bircan, “Bu sanat eserini yoldan geçenler de görsün. Antalyada böyle bir iş yapıldığını, böyle bir kahramanımızın yattığını görsünler diye Sayın Valimizin tercihiyle bu cam duvarı oluşturduk” dedi.
HER CEPHEDE SAVAŞTI
Akerin anıt mezarı başında ise şu yazı bulunuyor:
“O, dört küçük topu ve kocaman yüreği ile İngilizlerin dev uçak gemisi Ben My Chreeyi Meiste sulara gömdü. Yine İngilizlerin Dart Torpido botunu savaş dışı bıraktı. 200e yakın irili ufaklı tekneyi ve Fransız topçu tabyalarını top ateşi ile yaktı. (11 Ocak 1917). Akdenizde sahillerimize ölüm kusan Fransız savaş gemileri Paris 2 (13 Aralık 1917) ve Alexandrayı (8 Mart 1918) Kemerde batırdı. Çanakkaleden Kurtuluş Savaşına kadar her cephede savaştı. Birinci Dünya Savaşında yenilip silahlarımız elimizden alınırken, İngiliz komutanlar bir tek bu şanlı bataryanın toplarını almayı askeri şerefe aykırı saydı. O, denize döktüğü yaralı düşman askerleri ölümü beklerken, onların yaralarını sardı. O, sadece kahraman değil, zafer gecesini anılarına, Zaferden mütevellit neşemizi yaralı düşman askerlerinin acısına hürmeten izhar etmedik diye yazabilecek kadar da insandı. Pierre Loti, onun Fransızlara verdiği insanlık dersi ile bütün Fransayı ayağa kaldırdı. Çanakkale savaşları kahramanlarından ve İstiklal Savaşı’nda Antalya ve havalisi komutanlarından Alb. M. Şefik Akerin kızı ile evlendi. 3 çocuğu oldu. 12 Temmuz 1930 tarihinde emekli oldu ve Antalyaya yerleşti. Mütevazı kişiliğiyle Antalyalılar tarafından çok sevildi. 5 Kasım 1968te Antalyada vefat etti. Milli Mücadeleye katıldı ve 1919da Aydında Yunanlılar ile yapılan çatışmada ağır yaralandı. Savaştan sonra sade ve mütevazı bir hayat sürdü. Atatürkün teşvikiyle anılarını yazdı ancak yayımlamadı. Ruhu şad olsun.” Akerin oğlu M. Doğan Aker (1927-1973) ve gelini N. Aytülü Akerin (1927-2021) mezarları da anıt mezar içerisinde yer alıyor.