Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

Ankara – Dedesinden kalma 91 yıllık konağı kültür evine dönüştürdü

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Dedesinden kalma 91 yıllık konağı kültür evine dönüştürdü

ANKARA’nın Elmadağ ilçesinde iş insanı Dinçer Atakan (68), dedesinden kalma 91 yıllık konağı kültür evine dönüştürdü. Elmadağ’ın kültürel geçmişine ışık tutan ve günlük yaşamı tasvir eden ev eşyaları, yöresel objeler, kilimler, kitaplar, testiler, yöresel kıyafetler, tapular, mutfak eşyalarının sergilendiği kültür evi yoğun ilgi görüyor.

Dinçer Atakan, Elmadağ’da dedesinden kalma konağı tarihi eşyaların sergilendiği bir kültür evi haline getirdi. Konağın planı, Makine ve Kimya Endüstrisine ait barut fabrikasının kuruluşunda görev alan Fransız mühendis ve mimarlar tarafından çizildi. İnşaatı tamamlanan konak, 1934 yılından itibaren kullanılmaya başlandı. Dinçer Atakanın kültür evine dönüştürdüğü konakta Elmadağ’ın kültürel geçmişine ışık tutan ve günlük yaşamı tasvir eden ev eşyaları, el sanatlarından oluşan yöresel objeler, kilimler, kitaplar, testiler, yöresel kıyafetler, dikiş makineleri, 200 yıllık tapular, mutfak eşyaları sergileniyor. Hancı Ali Efendi Konağı/Dinçer Atakan Elmadağ Kültür Evinde geçmiş dönemlerde görev yapan siyasetçilerin de fotoğrafları bulunuyor. Kültür evi, hafta sonu 10.00-19.00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebiliyor.

ELMADAĞIN KÜLTÜR HAFIZASI

Dinçer Atakan, Elmadağın eski ismi Küçük Yozgat köyünde han işletmeciliği yapan dedesi Hancı Ali Efendinin, MKE Barut Fabrikası’nın kuruluşunda Fransız mühendislere konağın projesini çizdirip, o yıllarda fabrikanın inşaatında çalışan Macar ustalara yaptırdığını söyledi. Atakan, “İnşaatı tamamlanan konak, 1934 yılından itibaren kullanılmaya başlanıyor. Ben bu evde doğdum ve büyüdüm. 2021 yılında ortaya çıkan pandeminin de etkisiyle doğduğum, büyüdüğüm evi bir kültür evine çevirmek istedim. 2 senenin sonunda kültür evine çevirdim. Farklı objeler ve fotoğraflar topladım. Bu eşyaları bir araya getirmek epey zamanım aldı. Geçmişten bir kültürün yaşatılması insanların çok hoşuna gidiyor. Zevkle seyrediyorlar. Dışarıda bir terasım var, orada onları dinlendiriyorum, ikramlarda bulunuyorum. Kendilerini burada huzurlu hissediyorlar, öyle görüyorum. Tarihi de yaşamış oluyorlar. Aynı zamanda burası Elmadağın kültür hafızası. Eşyaları toplamaya önce kendi ailemden başladım. Bulabildiğim her şeyi, ulaşabildiğim her şeyi aldım. Bazı fotoğraflar bozuktu, bu fotoğrafları normal haline çevirdim. Sonra da bunların hepsini ölümsüzleştirmek adına çerçeveli hale getirdim” diye konuştu.

BENDEN SONRAKİ NESİL KORUSUN

Atakan, Elmadağ’ın geçmişinin belgelendiği 300’ü aşkın fotoğrafı 2 yıl içinde topladığını belirterek, “Dönemin başbakanı rahmetli Adnan Menderes’in Amerika’da yaşadığı uçak kazası sonrası onu Elmadağ’dan karşılamaya giden köylülerin fotoğrafı da kültür evimizde sergileniyor. Dönemin başbakanlarından Süleyman Demirel, beton fabrikası açılışı için Elmadağ’a geldi. Biz çocuktuk, o anı hatırlıyorum. İşte o anı belgeleyen fotoğraf da yine kültür evimizde. Hepsi bu ilçenin bir tarihi. 70li yılların sonunda Elmadağda ilk orkestra olan ‘Dağlılar’ adı altında bir orkestra kurduk, onun fotoğrafı da burada ve önemli bir fotoğraf benim için. Dedeme ait Sultan Reşat döneminden kalma tapular var. Babaannemden kalma 150 yıllık olduğunu tahmin ettiğim bir halıyı sergiliyorum. Çok isteyen oldu; ama vermedim. Sergilenen divan halısı da dedemden kalma. Yerdeki kilim yine dedemden kalma. Elmadağa ait yöresel heybeler ve kilimler var. Yöreye ait içeride yazmalar, örtüler. Elmadağa ait erkeklerin giymiş olduğu kloş pantolon ve yelek takımı. Dededen kalma el yazması Kur’an’ı Kerim, bir dönem meşhur olan dikiş makineleri, kadınların hamur işinde yağlama yaparken kullandıkları tavşanayakları, tarihi sandalyeler ve tarihi bir sürü obje yer alıyor. Benim tek dileğim de benden sonraki nesil, çocuklarım, torunlarım burayı korusunlar. Bir kültürü ayakta tutsunlar” dedi.

BU KÜLTÜR MİRASINI ELDE TUTMAK GEREKİYOR

Kültür evini açma nedeninin doğup büyüdüğü topraklara borcunu ödemek olduğunu belirten Atakan, “Bu borcu bir şekilde ödememiz gerekiyor. Ondan daha ziyade bu kültür mirasını elde tutmak gerekiyor. Böyle bir yeri bakımsız veya bakılmayacak bir durumda bırakırsanız bir şekilde ucube bir yer olacağı için buraya sahip çıkmamızın gerektiğini düşündüm. Hem yöre halkına hem aileme böyle bir miras bırakmak istiyorum” dedi.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam