Politika

Ankara – Cumhurbaşkanı Erdoğan: Atılan adımlar barışı tehdit ediyor

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Şu anda İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bu anlayışla devam etmesi halinde, aramızdaki barış ve huzur mümkün değil. Zira atılan adımlar her şeyden önce barışı tehdit ediyor” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lahey’de NATO Zirvesi’ne ilişkin basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Konsey oturumunda savunma harcamalarımızı 10 yıllık sürede gayri safi yurt içi hasılalarımızın yüzde 5i düzeyine çıkarmayı kararlaştırdık. Mevcut krizlerin derinleştiği ve her geçen gün ilave krizlerin ortaya çıktığı bir iklimde alınan bu karar NATO açısından bir zaruret teşkil ediyor. Terörizm tehdidinden en fazla zarar gören, bölgemizdeki birçok krizden doğrudan etkilenen müttefikiz. Halihazırda uluslararası gündemi domine eden olayların hemen hepsi Türkiye’nin yakın çevresinde yaşanıyor. Ülkemizi tüm bu krizlerin çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmaya gayret ediyoruz. Caydırıcılığımızın artırılmasına ve savunmamızın güçlendirilmesine büyük önem veriyoruz. Türk savunma sanayinin son yıllarda yaptığı büyük atılım, dünyada parmakla gösterilmektedir. Silahlı ve silahsız insansız hava araçları başta olmak üzere birçok alandan küresel ölçekte söz sahibiyiz. Savunma harcamalarımız halihazırda önceki zirvelerin hedefi olan yüzde 2 seviyesinin üstündedir. Hatta mevcut altyapı ve savunma sanayi yatırımlarımız, inovasyona ayırdığımız kaynaklar ve uluslararası çabalarımız itibariyle yüzde 5’i yakalamaya en yakın ülkelerdeniz. Birçok müttefikin tehdit ve sınamalar karşısında daha fazla sorumluluk üstlenmek konusunda bizimle aynı çizgiye gelmesini doğru buluyorum. Elbette sadece savunma harcamalarını artırarak ittifakın etkinliğinin geliştirilmesi mümkün değil. Müttefikler arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin samimiyetle tesis edilmesi de gerekiyor. Bu minvalde ilk olarak müttefikler arasındaki savunma sanayi ürünlerinin ticaretindeki engellerin amasız, fakatsız kaldırılmasına yönelik anlayışın ittifak belgelerine yansıtılmasına öncülük ettik. Bunun tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesini ümit ediyoruz. Avrupa Birliğinin savunma ve güvenlik alanındaki girişimlerinin NATOyu tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğinin altını çizdim. Özellikle üye olmayan müttefiklerin, birliğin savunma sanayi girişimlerine tam olarak dahil edilmesinin tüm Avrupanın menfaatine olacağını vurguladım. Neticede Avrupada artan savunma yetenekleri tüm Avrupa Atlantik Bölgesinin çıkarınadır. Temennimiz bu kuşatıcı yaklaşımın kıta geneline hakim olmasıdır” ifadelerini kullandı.

‘İSTANBULDA BİR KEZ DAHA ARA BULUCULUĞA BAŞLADIK’

NATO Genel Sekreterinin Teksastan Ankaraya savunma sanayi gelişimini esas alan yaklaşımının bu bakımdan değerli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bildiğiniz üzere ittifakın terörizmle mücadeledeki rolünü öne çıkartan müttefiklerin başında geliyoruz. Nitekim terörizm NATOya yönelik güncel iki temel tehditten biri olarak kayda geçirilmiştir. Bu defa Laheyde terörle mücadelenin ancak müttefiklerin samimi dayanışmasıyla başarılabileceğini vurguladık. Zirve bildirisine bu tehditin yansıtılmasını sağladık. Ukraynada 3 yılı aşkın süredir devam eden savaşın, hem bölgesel hem küresel etkileri oldu. Can kayıpları ve yıkım her iki tarafta da giderek artıyor. Türkiye olarak biz savaşın adil ve sürdürülebilir bir barışla sonlandırılması için yoğun çabalarımızı sürdürüyoruz. 2022 Mart ayında İstanbulda ev sahipliği yaptığımız ancak yarım kalan görüşmelerden Karadeniz-Tahıl girişimi, savaş esirleri takası gibi somut neticeler almıştık. Diplomasiye olan inancımız, tarafların bize duydukları güvenle birleşince İstanbulda bir kez daha ara buluculuğa başladık. Ev sahipliğimizdeki görüşmelerde ilave esir ve cenaze takasları hususunda önemli ilerleme sağlandı. Ayrıca olası bir ateşkese dair açık bir görüş alışverişinde bulunuldu. Ateşkes ve kalıcı barış için bir fırsat penceresinin aralandığı kanaatindeyim. Bunun heba edilmemesi gerekiyor. Hedefimiz taraflar arasında ilave somut adımlar atılmasına destek olmak suretiyle kalıcı barışa giden sürecin taşlarını döşemektir. Müttefiklerimizin de desteğiyle savaşın en kısa sürede neticelendirilmesi umudumu koruyorum. Hep söylediğim gibi adil bir barışın kaybedeni olmaz” açıklamasında bulundu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘BEBEKLER ÖLDÜRÜLÜRKEN SUSULMAZ’

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Orta Doğudaki tehditlerin ve krizlerin her geçen gün daha ciddi bir hal aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazzede Filistin halkına yönelik olarak iki yıla yaklaşan mezalime bir kez daha dikkat çekiyorum. Şimdiye kadar İsrail saldırılarında çoğu çocuk ve kadın 56 bin Gazzeli hayatını kaybetti. Yine çoğu çocuk ve kadın 129 bin Gazzeli yaralandı. Gazzenin yüzde 80i yıkıldı. Sağlık altyapısının yüzde 95i tahrip oldu. Kiliseler, camiler, okullar, hastaneler bombalandı. 2 milyonu aşkın Gazzeli kardeşimiz yıkıntıların arasında tepelerine sürekli bombalar yağarken çok zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. İsrail hükümeti en temel ihtiyaç maddelerinin dahi Gazzeye girişine engel çıkartıyor. İsrailin engellemeleri ve saldırıları sebebiyle Gazzedeki insani trajedi insani felakete dönüşmüş durumda. Vicdan sahibi hiçbir insan böyle bir vahşete sessiz kalamaz. Bebekler uyurken susulur, bebekler öldürülürken susulmaz. Buradan insan hayatına değer veren herkesi zulme karşı seslerini yükseltmeye çağırıyorum. Ancak uluslararası toplumun bilhassa ilgili kurumların İsraili durdurmakta yetersiz kaldığını müşahede ediyoruz. Hiçbir kural tanımayan, uluslararası hukuku açıkça ihlal eden İsrail, ihlallerine her geçen gün yenilerini ekliyor. Bir defa şunun iyi anlaşılması şart. İsrail bölgeyi istikrarsız hale getirerek kendi halkının güvenliğini sağlayamaz. Bölgedeki tüm ülkeler gibi İsrailin de güvenliği komşularının istikrarından, huzurundan ve refahından geçmektedir. Yaşananlar 1967 sınırları temelinde coğrafi bütünlüğü haiz iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere hatırlatmaktadır. Türkiye olarak amacımız tüm halkların, tüm inançların yan yana barış içinde yaşadığı bir sulh ikliminin tesisidir. Biz bin yıldır aynı topraklarda yaşıyoruz. İnşallah ebediyen de orada yaşamaya devam edeceğiz. Dolayısıyla tüm bölgenin selameti için acı da olsa, rahatsız edici de olsa hakikatleri cesaretle söylemeyi sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.

‘SAĞLANAN ATEŞKESİ MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ’

İsrail ile İran arasındaki çatışmalara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail ile komşumuz İran arasındaki en son askeri tırmanma bölgemizi çok ciddi risklerle karşı karşıya bıraktı. Krizin ilk anından itibaren yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. Bölgedeki liderlerle telefon görüşmelerimiz oldu. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin dışişleri bakanları İstanbulda toplandı. Burada da gerilime dair önemli mesajlar verildi. Komşumuz İranla sorunların kalıcı çözümü diplomasi ve müzakere ile mümkündür. Bölgemiz savaşla, yıkımla, saldırganlıkla, tehditle hiçbir yere ulaşılamayacağının örnekleriyle doludur. Amerika Başkanı Sayın Trumpın gayretleriyle sağlanan ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz. Değerli dostum Trumpın çağrısına tarafların koşulsuz uymalarını bekliyoruz. Fiili ateşkes ilanının en kısa sürede kalıcı sükunete tahvil edilmesini ümit ediyoruz. Orta Doğuda barışın temini için müttefikler dahil herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu konuda üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Zirve kapsamında birçok liderle görüşmeler gerçekleştirdiğini de ifade eden Erdoğan, “Temaslarımda hem müttefiklerimizle ikili ilişkilerimizi geliştirmenin yollarını hem de zirve gündemindeki konuları ele aldık. Ülkemizin önümüzdeki sene NATO zirvesine ev sahipliği yapma önerisi de zirvemizde neticeye bağlandı. Gelecek yıl müttefiklerimizi Türkiyede ağırlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu düşüncelerle zirvenin şimdiden hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘TÜRKİYE BÖLGESİNİN BİR BARIŞ ÜLKESİDİR’

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Şu anda Türkiyeye yönelik bir saldırı olmadığını ifade eden Erdoğan, “Türkiye bölgesinin bir barış ülkesidir ve bölgesinde de barışın özellikle hakim olması için bütün gayretlerini göstermektedir. Ancak bütün bunların yanında özellikle de İsrailin bu çekilmez, dayanılmaz tavrına karşı da biz orada zulmün karşısında yer almayı devam ettireceğiz. Ve bugüne kadar Gazzede olduğu gibi bölgede zalimlerin karşısında yer aldık, zulmün karşısında yer aldık, yer almaya devam ediyoruz. Özellikle de garip gurebanın yanında yer almaya devam ediyoruz. Ve düşünün şu anda Gazzede aylardır oradaki mazlumlara ayni yardım gitmiyor. Şimdi bu insanlara ayni yardım gitmezse bu insanların hali ne olacak? Biz de tabii şu anda güçlü olan ülkelere diyoruz ki gelin İsrailin karşısında yer alın ve bu aynı yardımların götürülebilmesi için Gazzeye kapıların açılmasını sağlamak lazım. Eğer bu sağlanırsa bakın Kızılhaça bile şu anda İsrail yol vermiyor. Kızılhaç kanalıyla bile Gazzedeki bu insanlara yardım gitmiyor. Kızılhaç çalışabilse o kanalla buralara aynı yardım, gıda, ilaç, yiyecek, yiyecek bütün bunları götürme imkanı sağlanmış olacak. Ama şu anda bu bile maalesef yok” ifadelerini kullandı.

‘İSRAİLİ GAZZEDE ŞU ANA KADAR TAKINDIĞI TAVIRDAN VAZGEÇMEYE DAVET EDİYORUZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bu anlayışla devam etmesi halinde, aramızdaki barış ve huzur mümkün değil. Zira atılan adımlar her şeyden önce barışı tehdit ediyor. Atılan adımlar barışı tehdit ettiğine göre burada nasıl barışı temin edeceksiniz sağlayacaksınız mümkün değil. Düşünün, yüz bine aşkın insan ölü yaralı ve hala da vurmaya devam ediyorlar. Öbür tarafta Gazzedeki mazlum insanlara Kızıl Haç dahil gıda sevkiyatı yapılmıyor. Bunu engelleyen kim? İsrail. Ve hala burada bu kadar barbarca bir adım atıldığı takdirde biz nasıl bunlarla huzurlu bir ortamı tesis edeceğiz? Mümkün değil. Onun için de Kızıl Haç şu anda devreye girmek istiyor, netice yok. Kızıl Ayımız devreye girmek istiyor, netice yok. Mısır devreye girmek istiyor, netice yok. Bütün bunlarla birlikte hangi ülkeye bakarsanız bakın hiçbirisi netice alamıyor. Onun için İsraili bu noktada Gazzede şu ana kadar takındığı tavırdan vazgeçmeye davet ediyoruz” açıklamasında bulundu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘TRUMPIN DA İYİ NİYETLİ OLDUĞUNU GÖRDÜK’

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile F-35 konusunu görüştüklerini belirterek, “1 milyar 300-400 milyon dolar gibi bir ödeme yaptık ve F-35leri alma noktasında biz Sayın Trumpın da iyi niyetli olduğunu gördük. F-16larımızın tamamıyla bakım onarımı ve F-35lerle ilgili de alımla ilgili çalışmalarımızı sorumlu olan arkadaşlarımız devam ettiriyorlar. Bunun yanında bir de bizim Eurofighterla ilgili çalışmalarımız var. Eurofighter konusunda da İngiltere ve Almanya ile bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Temennimiz odur ki bu iyi niyetimizi İngilterede, Almanyada onlar da olumlu karşılıyorlar. Çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Haber: Samet ÖKSÜZ/ ANKARA, –

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version