Sosyal medyada bizi takip edin

Politika

Anahtar Partili Hamşioğlu: Türkiye’nin muhalefete değil, güçlü bir alternatif iktidara ihtiyacı var

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Anahtar Parti Medya ve Tanıtım Başkanı Ali Işıner Hamşioğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuştu. Hamşioğlu, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yaşanan deprem felaketini anmak ve ardından gelişen süreci incelemek üzere Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu ve beraberindeki heyetle birlikte Malatya’yı ziyaret ettiklerini söyleyerek, “Kalıcı konutlar tüm hak sahipleri için henüz tamamlanmamış. Tamamlanan konutların bir kısmının alt yapı eksiklikleri nedeniyle oturulamaz durumda olduğunu gözlemledik. Ticari alan olarak tahsis edilen konteyner çarşılarda bulunan esnafın günlerce siftah yapmadan dükkanlarını kapattıklarını gördük. Konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlarımız ibadethaneler, ortak alanlarda yer alan tuvaletler ve diğer bölümlerle ilgili taleplerinin karşılanmasında gecikmeler yaşandığını belirtti. Sosyal Güvenlik Primleri ile kamuya olan borçlar yönünden yapılan ertelemelerin vadesinin geldiği ancak bu ödemeleri yapabilecek ekonomik koşulların henüz bölgede sağlanamadığı dair şikayetler aldık. Yapılan her güzel ve eksiksiz iş için emeği geçenlere teşekkürü borç biliyoruz ancak sahada gözlemlediğimiz bu eksik hususları da yol gösterici muhalefet sorumluluğumuz ile bir kez daha ilgilileri ile paylaşıyoruz. Sürecin takipçisi olmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz” diye konuştu.

Hamşioğlu, “Kıbrıs ve Suriye üzerinden oynanan oyunların farkında olmak zorundayız. Türkiye’nin dış politikası, tarihinin en büyük kırılma noktalarından birine sürüklenirken, iktidar içeride siyasi hesaplarla meşgulken, dışarıdaki gelişmeleri ve tehditleri görmüyor mu? Suriye’den Kıbrıs’a, Doğu Akdeniz’den Irak’a uzanan geniş bir coğrafyada, ülkemiz açıkça köşeye sıkıştırılmaktadır. Bu gelişmelere karşı stratejik hamleler yapmak yerine, günü kurtarmaya yönelik göstermelik adımlarla vakit kaybediyoruz. Güney Kıbrıs silahlandırılırken, biz neredeyiz, neyi bekliyoruz? Son dönemde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, açık bir şekilde silahlandırılmakta ve bölgedeki dengeler Türkiye aleyhine değiştirilmektedir. ABD, Güney Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunu tamamen kaldırmış, bölgeye yığınak yapmaya başlamıştır. Fransa, Yunanistan ve İsrail’in desteğiyle, Rum tarafı hızla askeri kapasitesini arttırmakta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye için doğrudan bir Türkiyenin Doğu Akdenizdeki halkları korumak için etkin bir politika yürütmek zorundayız. ‘Mavi vatan’ diyerek çıkılan yolda geri adım atmamalıyız. Doğu Akdenizdeki varlığımızı zayıflatan hamlelere karşı gerekli adımları atmak zorundayız. Güney Kıbrısın silahlanmasına ses çıkarmayarak diplomasi yürütüyoruz bahanesiyle tehlikenin büyümesine göz yumuyorsunuz. Buradan bir kez daha soruyoruz. Rum kesiminin silahlanmasına kim dur diyecek? Türkiye garantörlük hakkını koruyacak mı? Yoksa taviz vermeye devam edecek. Doğu Akdenizdeki enerji savaşlarında Türkiye masada mı olacak yoksa menüde mi yer alacak? Kıbrıs, Türkiye için bir güvenlik hattıdır ve burada geri adım atmak ülkemizin geleceğini riske atmalıdır. Kıbrıs bizim vatanımızdır. Kıbrıs Türkiyenin yalnızca Akdenizde değil Orta Doğudaki gelişmeler bakımından da en önemli direnç merkezidir. Kıbrısı bir oldu bittiğiyle Girit haline getirmek isteyenlere Amerika eliyle İsrail planlarına servis etmek isteyenlere dur demek zorundayız. Daha fazla geç kalmadan gerekli adımların atılması için hükümeti uyarıyoruz” dedi.

Hamşioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suriyedeki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Suriye’de işler her geçen gün Türkiyenin aleyhine işlemektir. PKK, YPG terör örgütü ABD ve İsrail’in açık desteğiyle bölgesel bir güç haline getirmektedir. Terör örgütüne ağır silahlar veriliyor, eğitim kampları kuruluyor ve bölgede fiilli bir terör devleti inşa ediliyor. ABD ve İsrail bu yapıyı meşrulaştırmak için üst üste girişimlerde bulunuyor. Bugün Türkiyenin güneyinde şekillenen bu yapı ilerleyen yıllarda ülkemizin başına açılacak en büyük belalarından biri olacaktır. Kıbrıstan Suriyeye, Doğu Akdenizden Iraka kadar Türkiyenin ulusal güvenliği tehdit altındadır. Suriyede PKK terör devleti kuruluyor. Kıbrısta Rumlar silahlandırılıyor. Doğu Akdenizde Türkiyenin halkları savunulamıyor. ABD ve İsrailin planları tıkır tıkır işliyor. Uyarıyoruz. Türkiye uluslararası arenada giderek yalnızlaşıyor, çıkarlarını koruyamaz hale geliyor. Bugün Türkiyenin güvenliği tehdit altındadır. Biz buradan açıkça ilan ediyoruz. Anahtar Parti Türkiyenin güvenliği ve ulusal çıkarlarını pazarlık masalarına süren seçeneklere asla izin vermeyecektir. Kıbrısta, Suriyede, Doğu Akdenizde Türk milletinin çıkarlarını sonuna kadar savunacağız.”

Hamşioğlu, “Daha seçim tarihi belli değilken Cumhuriyet Halk Partisi için de Cumhurbaşkanı adayını hemen belirleyelim ön seçim yapalım tartışmaları başlatılıyor. Peki bu tartışmalar kimin işine yarıyor? Gerçekten millete mi hizmet ediyor, yoksa muhalefeti yeniden dizayn etmeye çalışanların bir planı mı devrede. Geçmişi unutmayalım. 2023 seçimlerine giderken Millet İttifakında yaşananları hepimiz hatırlıyoruz. 6’lı masada tabandan gelen hiçbir talep olmadan ‘Kılıçdaroğlu aday olacak’ dayatması yapıldı. Ancak bu kararın tek taraflı verilmesi masanın parçalanmasına neden oldu. Bugün CHP içinde erken adaylık tartışmalarını körükleyenler dün Kılıçdaroğlu’nun adaylığını dayatanlarla aynı odaklar olabilir mi? Ana muhalefetin en büyük sorunu halkın gerçek sorunlarından kopmuş olmasıdır. İnsanlar geçim sıkıntısı çekerken, adalet ararken, eğitim ve sağlık sistemleri çökmüşken ana muhalefet partisinde aday kim olacak tartışmalarının başlaması tesadüfen olamayacak kadar fahiş bir hatadır. Tek bir kişinin ya da tek bir partinin kararıyla cumhurbaşkanı adayı belirleme anlayışı sadece muhalefeti zayıflatmakla kalmaz aynı zamanda iktidara kolaylıkla manipüle edebileceği bir koz verir. Defalarca yaşanan hezimetlerden ders çıkarılmamasının nasıl bir izahı vardır. Türkiye mevcutta cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yönetiliyor. Bu sistemde cumhurbaşkanı olabilmek için yüzde 50+1 oy alınması gerekiyor. Yani artık tek bir partinin tek başına aday belirlemesi yetmiyor. Seçim kazanmak için geniş bir toplumsal mutabakata, farklı kesimlerin desteğine ihtiyaç var. Hal böyleyken sadece CHP içindeki bazı grupların kendi adaylarını dayatması kime ne kazandırır? Bizim meselemiz kişiler ya da kişisel hırslar değildir. Milletimizin istikbalidir. Eğer muhalefet gerçekten halkın umurunda olmak istiyorsa yapay gündemlerden vazgeçmeli ve sahici bir alternatif ortaya çıkarmaya odaklanmalıdır. Sürekli aynı yanlışları yaparak farklı sonuçlar beklemek mümkün değildir, rasyonel de değildir. Türkiyenin muhalefete değil, gerçek ve güçlü bir alternatif iktidara ihtiyacı var. Sahici, kapsayıcı ve milletin yaralarını sarıp sarmalayacak bir muhalefet inşa etmek zorundayız. İşte Anahtar Parti bunun için kuruldu. Sayın Genel Başkanımızın ifadeleriyle muhtevasını bulmuş bir muhalefet milletimiz için de iktidar için de iyidir. O yüzden Anahtar Parti olarak hedefimiz, önce ilkeli, akıllı, makul ve vakur bir muhalefet; sonra şerefle iktidar” diye konuştu.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir