Türkiye
Anadolu’nun ilk yazılı belgelerinin olduÄŸu Kültepe’de bulunan bitkiler inceleniyor
TARÄ°HÄ° 6 bin yıl öncesine dayanan, Anadolu’nun ilk yazılı tabletlerinin bulunduÄŸu Kültepe KaniÅŸ Karum Ören Yeri’nde, kazı çalışmalarında ortaya çıkan birçok bitki türü yerli ve yabancı uzmanlar tarafından incelenerek, bilim dünyasına katkı saÄŸlanıyor. Kültepe Kazı BaÅŸkanı Prof. Dr. Fikri KulakoÄŸlu, “Kazılarda göze görünmeyecek birçok unsuru çalışan bilim insanları var. ÇeÅŸitli hayvanlar, bitkiler ve madeni kalıntılar gibi birçok unsur kazılarda ortaya çıkıyor. Bunlar arasında günümüzde burada olması imkansız birçok meyve ve sebze de var. Fındık, zeytin ya da bu bölgeye has olmayan çoban püskülü gibi birçok bitki, kazılarda karşımıza çıkabiliyor” dedi.
Anadolu’nun ilk yazılı tabletlerinin bulunduÄŸu, tarihi 6 bin yıl öncesine dayanan Kültepe KaniÅŸ Karum Ören Yeri, kent merkezine 24 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Hititlerin Anadolu’da kurduÄŸu ilk kentin kalıntısı olan höyük ve onu saran karumdan oluÅŸan Kültepe Ören Yeri’nde, yönetim binaları, dini yapılar, ev ve dükkan ile atölye kalıntıları yer alıyor. 1948 yılından bu yana ören yerinde devam eden kazı, restorasyon ve envanter çalışmaları, Kültepe’yi Türkiye’nin önemli turizm merkezlerin biri haline getiriyor. Bu yıl, 75’inci yılına giren kazılarda, ortaya çıkan birçok bitki türü de yerli ve yabancı araÅŸtırmacıların ilgisini çekiyor. ÇeÅŸitli bitki türleri, yerli ve yabancı uzmanlar tarafından incelenerek, bilim dünyasına katkı saÄŸlıyor.Â
‘ÇOK ULUSLU BÄ°R KAZI’
Kültepe’de sadece Türk arkeologların görev yapmadığını belirten Ankara Ãœniversitesi Dil ve Tarih-CoÄŸrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Ãœyesi ve Kazı BaÅŸkanı Prof. Dr. Fikri KulakoÄŸlu, “Kültepe kazıları çok uluslu ve disiplinli bir kazı. Bizim kazılarımızda sadece Türk arkeologlar görev yapmıyor. Dünyanın çeÅŸitli üniversitelerinden bilim insanları görev yapıyor. Bunlar arasında son dönemde popüler olan ‘paleo’ dediÄŸimiz yani ‘eski’ anlamına gelen bilim dallarından insanlar çalışmalar yapıyor. Arkezooloji, arkeobotani ve paleozooloji bunların başında geliyor. Kazılarda göze görünmeyecek birçok unsuru çalışan bilim insanları var” ifadelerini kullandı
‘BU BÖLGEYE HAS OLMAYAN BÄ°RÇOK BÄ°TKÄ° KARÅžIMIZA ÇIKABÄ°LÄ°YOR’
Kültepe kazılarında Kayseri’nin iklimine uygun olmayan birçok bitki ve meyve türüne de rastlanıldığını belirten Prof. Dr. KulakoÄŸlu, “ÖrneÄŸin; polen mikroskobik ölçülerde bir objedir. Polen çalışmaları ile biz sadece arkeolojik obje olarak deÄŸil, o dönemde kullanılmış objeleri ve yaÅŸamış varlıkları da tespit edebiliyoruz. ÇeÅŸitli hayvanlar, bitkiler, madeni kalıntılar gibi birçok unsur kazılarda ortaya çıkıyor. Bunlar arasında günümüzde burada olması imkansız birçok meyve ve sebze de var. Yapılan çalışmalarda fındık, zeytin ya da bu bölgeye has olmayan çoban püskülü gibi birçok bitki, kazılarda karşımıza çıkabiliyor. Sumak, çoban püskülü, fındık gibi bitkilerin 4 bin yıl öncesinde Kültepe’de olduÄŸunu biliyoruz. Polen kalıntılarından bu bitkilerin cinslerini de ayırabiliyorsunuz. Bazı bitkilerin evcilleÅŸtirildiÄŸini ve kültüre alındığını da tespit edebiliyoruz. ÖrneÄŸin, yaban zeytini ile farklı kültüre alınmış zeytinin polenleri birbirinden farklı oluyor. Dolayısıyla 5 bin yıl öncesinden itibaren bitkilerin burada üretildiÄŸini öğrenmiÅŸ oluyoruz” dedi.