Alper Özüpak, “Emekli olan her EYT’linin kabusu: ABO”

EYT yasasının üzerinden tam 22 yıl geçti. O gün 12 milyon mağdur vardı, bugün EYT’li sayısı 5 milyon. Ancak bu durum mağdur sayısının azaldığı anlamına gelmiyor. Çünkü emekli olan her EYT’li ABO gerçeğiyle tanışıyor ve emeklilik de yeni bir mağduriyet anlamına geliyor.

Biz mağdurlar, EYT’liler, ülkemizin harcı olmaya devam ediyoruz. Bizden kesilen vergilerle kendi geleceğimizi inşa ediyoruz. Peki bu ülkenin temel taşı olduğumuzu, işçiler; emekçiler olarak biliyor muyuz?

Bizden gelen garanti kesintilerde ne bir af var ne de öteleme; ama iş insanlarına hem af hem de öteleme yapılarak zenginliklerine zenginlik katmaya devam eden AK Parti bizi yönetmeye devam ederken, her geçen yıl yoksullaşan bizler haklarımızı arayabiliyor muyuz?

Haklarımız için Türk’ü, Kürd’ü, Lazı, Alevisi, gayrimüslim kitleleler ne kadar yan yana geliyorsak, bir bütün olarak hak aramaya devam etmeliyiz. Açlık ve yoklukta din, mezhep, cinsiyet yok; açlık açlıktır, yokluk da yokluktur. Bizim tek kurtuluşumuz hep beraber hak aramak için yan yana omuz omuza durarak yolumuza devam edip haklarımızı alana kadar da mücadeleye devam etmeliyiz.

Bugün EYT ülkemizin en büyük kitlesini oluşturuyor. Emekli olup da ABO mağduru olan arkadaşlarımız da bu birliktelikle ülkemizin hatrı sayılır kitlesini oluşturuyor.

1999’da yasa çıktığında 12 milyon EYT mağduru oluştu. Bugün 5 milyon mağdur emekli olmayı bekliyor. Yani 7 milyon EYT’li emekli olmuş ve çoğu ABO mağduru olarak hayata tutunmaya çalışırken, mecburen “çift dikiş” yapmaya devam ediyoruz!

19 yıldır AK Parti ne yazık ki enflasyon seviyesinde zamlar yaparak bizim nefes almamızın kolaylaşmasını sağlamadı ve biz her zam ayında eksilen maaşlarla ayakta kalmak için soframızdan, çocuğumuzdan keserek ayakta kalmaya devam ettik ve ezilmeye devam ediyoruz.

Biz emekçilerin sırtında ülkenin geçindiğini ve bizim ürettiğimiz katma değer le ülkemizin nefes aldığını unutmayalım. Dünyada bizim kadar az maaş alan başka ülkeler de var ama bizim ülkemizdeki zenginlikleri, şatafatı gördükçe biz işçi, emekçiler kahroluyoruz ama bir araya da gelemiyoruz. Biz hepimiz yan yana gelsek iktidar oluruz bunun farkında mıyız?

Mağdur kardeşlerim, bizi yönetenler ne yazık ki tuzu kuru olanlar, vekil olanlar da onlardan aşağı değiller, hepsi sıkıntısız hayatlarında siyaset yapıyorlar ama sıkıntılı hayat sürenleri de vekil yapmıyorlar, neden?

Biz istersek dağları yıkarız, biz istersek iktidarı muhalefet, muhalefeti iktidar yapacak güçteyiz, yeter ki inanalım ve yan yana gelelim! (normhaber)

Bizi takip edin: