Politika
AK Parti’li Yalçın: Terör meselesini ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz
Hasan Basri Yalçın, bir dizi ziyarette bulunmak üzere geldiği Bitliste AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Yüzyılı Buluşmaları programına katıldı. Partililerle bir araya gelen Yalçın, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yalçın, “Terörsüz Türkiye süreci, Türkiyenin 40 yılı aşkın bir süredir ayağında pranga olan, temel meselelerinden bir tanesi olan terör meselesini tamamen Türkiyenin gündeminden kaldırmak üzere başlatılmış bir inisiyatif. Cumhur İttifakı perspektifiyle Türkiye Yüzyılının ne olduğunu İzmire, Diyarbakıra, Bitlise, Eskişehire, Sinopa, Edirneye ne gibi bir katkı sunacağını anlatmaya çalışıyoruz. Terör, bu ülkenin başına 40 yıldır bela olmuş bir hadisedir. Kaybettiğimiz canlarımız oldu, yerine koyamayacağımız canlarımız oldu. Şehitlerimiz, gazilerimiz oldu. Tabii ki; onları geri kazandırmak mümkün değil. Terör, ekonomik olarak bu ülkenin beline vurulmuş en büyük darbelerden bir tanesiydi. Milyarlarca dolarlarımız, terörle mücadele ile geçti. Terörle mücadele nedeniyle o alanlara harcamak zorunda kaldık. Ülkenin üzerinde terörle ilgili hiçbir imajın bulunmamasını sağlamak ve Türkiyede artık terör örgütünün var olmasını tamamen ortadan kaldırmak için bu süreç başlatıldı. Meclisimiz bir yönüyle bu sürecin bir parçası, güvenlik kuvvetlerimiz çok deriniyle bu işin bir parçası. Biz de AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak aslında siyasetimizin bir parçası olarak, bunu anlatıyoruz” dedi.
TERÖRLE BİR MÜZAKERE İÇERİSİNDE DEĞİLİZ
Yalçın, “Türkiye artık terörle anılan bir ülke olmasın. Biz terörle mücadelemizi askeri anlamda tamamladık. Şükürler olsun ki son yıllarda, belli bir dönemde terör artık bizim canımıza kıyamaz, şehirlerimizi, illerimizi, ilçelerimizi, köylerimizi tehdit edemez hale geldi. Bunun kıymetini biliyoruz. Bu çok yoğun bir kolluk gücü mücadelesiyle gerçekleştirildi. Bu da aslına bakarsanız; savunma sanayisine yaptığımız büyük yatırımlar sayesinde gerçekleşti. Bu coğrafyada derelerde, vadilerde, dağlarda terör örgütü mensupları varken, güvenlik kuvvetlerimiz, bu dağların üzerinde tedbir almak mecburiyetinde kalıyordu. Belki de beş tane teröristin izini sürmek için 5 bin tane, 10 bin tane askerimiz sahayı taramak mecburiyetinde kalıyordu. Türkiyenin son yıllarda savunma sanayinde gerçekleştirdiği yatırımlarla o askerlerin, polislerin yaptığı görevi, binlerce askerin, polisin yaptığı görevi bugün tek başına İHAlarımız, SİHAlarımız yapıyor. Bölgeyi kolayca tarıyor. Bu nedenle de aslına bakarsanız; coğrafya bir şekilde güvenli hale geldi. Şimdi sadece askeri tedbirlerin de ötesinde siyaseten de toplumsal olarak da ekonomik olarak da böyle bir meselenin tekrar Türkiyenin gündemine gelmesini engelleyecek ne varsa onu gerçekleştirelim istiyoruz. Herhangi bir şekilde terörle bir müzakere içerisinde değiliz” diye konuştu.
TÜRKİYEDE TERÖR DİYE BİR SORUN OLMASIN
Yalçın, şöyle devam etti: “Türkiyede terör diye bir sorun olmasın. Toplum, bu terörün hiçbir etkisinden etkilenmesin istiyoruz. Ülkemizde huzur, refah, adalet ve sükunet olsun. İşte temel meselemiz bu. Biz her zaman olduğu gibi Türkiyeye yeni bir şey öneriyoruz. Biz her zaman olduğu gibi Türkiyenin önünü açmaya çalışıyoruz. Bugünkü programlarımızda aslında toplumla kucaklaşmak, topluma terörsüz Türkiye sürecini anlatmak, terörsüz Türkiye sürecinin Türkiye için, Türkiye Yüzyılı için bir perspektif olduğunu anlatmak. Biz sadece artık kendi sorunlarını, kendi sınırları içerisinde çözen, kendi sınırları içerisinde sorunlarını çözmeye çalışan bir Türkiyenin ötesinde, bir Türkiye hayal ediyoruz. Savunma sanayinde çok büyük yenilikler yapabiliriz. Ekonomimizi hiçbir zaman kırılganlıkla test edilmeyecek kadar güçlü hale getirebiliriz. Türkiyeyi dış politikada, küresel siyasette dünyanın lider ülkelerinden birisi haline getirebiliriz. Türkiye Yüzyılına erişmek istiyorsak, terör meselesini tamamen toprağın altına gömmek, bir daha çıkmamak üzere ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz. Amacımız sadece bir seçim propagandası üretmek, seçim sloganlarını tekrar etmek değil; Türkiyenin yolunu açmak.”