Politika
AK Parti’li Güler: AYM, kendi içtihadını yok saymış


AYMnin 1 Ağustosta Resmi Gazetede yayımlanan kararında, Gezi davasından 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen TİP Hatay Milletvekili Can Atalayın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili kararın yok hükmünde olduğu belirtildi. Ardından 9 Ağustosta muhalefet partileri, Meclisin, AYMnin Can Atalay kararıyla ilgili toplanması için TBMM Başkanlığına dilekçe sundu. Bunun üzerine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Genel Kurulu’nu bugün olağanüstü toplantıya çağırdı. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu ile birlikte Mecliste düzenlediği basın toplantısında, AYMnin Can Atalayla ilgili kararını değerlendirdi.
BÖYLE BİR HÜKÜMLE SONUÇ TESİS ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR
Güler, AYMnin Can Atalayın milletvekilliğinin düşmesinin yok hükmünde olduğunun tespitine ve Anayasanın ilgili maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmettiğini belirterek, “Karar verilmesine yer olmadığına demek, ne demek? Anayasa Mahkemesi, geçmiş tarihlerde buna benzer ve bu içerikteki farklı kararlar verildiği için Bu konuda yeniden bir karar vermiyorum diyor. Ortada gerekçesiyle, etkisiyle beraber, sonuçları itibarıyla ortada bir karar yok. Hukuk zemininde değerlendirilecek bir karar yoktur. Bazı siyasiler Geçmişte buna yönelik kararlar var, bu da benzerdir, Mecliste okunsun ve işlem tesis edilsin talebi ileri sürüyor. Karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm olduğu için geçmiş olaylarla hiçbir benzerliği yoktur, sonucu da yoktur. Böyle bir hükümle beraber sonuç tesis etmek mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi, kendi içtihadını yok saymış, kendi içtihadından kopmuş, Anayasamızın 85inci maddesine açıkça aykırı işlem tesis etmiştir” dedi.
Güler, Türkiyenin hukuk devleti olduğunu, hukuk kurallarının kişiye ve zümreye göre değişmeyeceğini söyleyerek, “Mevcut bu durum içerisinde Anayasamızın 154üncü maddesi kapsamında somut norm denetimiyle beraber, yerel mahkeme tarafından verilmiş bir karar, istinaf ve Yargıtay süreciyle kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü var. Bu mahkumiyet hükmü, ilgili somut norm denetimine tabi mahkemelerce kaldırılmadan, yeni bir hüküm tesis edilmeden, siz burada Anayasa Mahkemesinin karar verilmesine yer olmadığına şeklindeki bir hükmü ifade eden bir kararla hiçbir işlem tesis edemezsiniz. Sanki Anayasa Mahkemesi, yerel mahkemenin, Yargıtayın yerine geçerek hükmü kaldırmış, yeni bir tespitte bulunmuş gibi bir durum yok” diye konuştu.
