Sosyal medyada bizi takip edin

Yerel

ADANA MPS hastalarının tedavisi için evde bakım hizmeti çağrısı

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

ÇOCUK Beslenme ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan, 15 Mayıs Mukopolisakkaridoz (MPS) Dünya Farkındalık Günü kapsamında yaptığı değerlendirmede, 3ncü derece kuzen akrabalıklarında dahi her gebelikte yüzde 25 tekrar riski olduğunundan akraba evliliklerinin önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Mungan, dış görünüşleri nedeniyle sosyal hayata uyum sağlamakta zorluk çeken bu hastalar için her hafta tekrarlanmak zorunda olan enzim tedavilerinin ise evde bakım hizmeti kapsamına alınması gerektiği çağrısında bulundu.

ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan, glikozaminoglikan adı verilen molekülleri parçalamak için gerekli olan ve protein metabolizmasında yer alan enzimlerin doğuştan eksik ya da hiç olmaması sonucu ortaya çıkan Mukopolisakkaridoz (MPS) ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiyede hala akraba evliliklerinin yoğun olarak görülmesinden dolayı kalıtsal bir hastalık olan MPSnin başta çocuklar olmak üzere çok sayıda kişiyi etkilediğinin altını çizen Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan, “7 tipi olan bu hastalığın biri hariç hepsi çekinik kalıtıldığından akraba evliliğinin yoğun olduğu bölgemizde her gebelikte ortaya çıkma şansı yüzde 25tir. Bu hastaların her hafta hastaneye gelerek 4 saat boyunca eksik enzimlerinin tamamlanması için damar yolundan ilaç alması gerekiyor” dedi.

3NCÜ DERECE KUZEN AKRABALIKLARINDA DAHİ RİSK YÜZDE 25

Dış görünüş farklılıklarıyla kendini belli eden bu hastalık nedeniyle bu kişilerin sosyal hayata uyumunun oldukça zorlaştığını kaydeden Prof. Dr. Mungan, “Kısa boyları, fıtıkları, eklem hareket kısıtlılıkları, karın şişlikleri, işitme, görme sorunları, kalp ve solunum sorunları nedeniyle bu çocukların zaten yaşam alanları kısıtlı, bir de toplumumuzun bu kişilere bakış açısı onları mutlu etmiyor. Ayrıca çevresel koşullar da bu çocuklar için çok yetersiz. Toplu taşıma, okul, park gibi sosyal alanların bu çocukların yaşam alanına hiç elverişli olmadığını biliyoruz. O nedenle sağlık otoritesinin desteği çok önemlidir. Tanı için çok acil olarak yenidoğan taramasına gerek yok ama burada önemli olan akraba evliliklerinin önüne geçilmesidir. Çekinik kalıtıldığı için 2nci, 3ncü derece kuzen akrabalıklarında bile her gebelikte yüzde 25 tekrar riski vardır” diye konuştu.

ENZİM TEDAVİLERİ EVDE BAKIM HİZMETİ KAPSAMINA ALINMALI

Sağlık Bakanlığına çağrıda bulunan Mungan, şöyle devam etti:

“Öncelikle tanı için bölgesel referans merkezlerine destek vermesi gerekiyor. Bu hastalığın tedavisi var ama kalıcı bir tedavi çıkıncaya kadar sadece haftalık olarak eksik enzimin yerine konması şeklinde uygulanıyor. Bu çocuklar her hafta gelip ortalama 4 saat kadar damar yolundan bir ilaç alıyorlar. Bu durumdan aile de etkileniyor. Her hafta anne baba işinden, çocuk ise okulundan kalıyor. Bunun için de hastalarımızın ve bizlerin bir talebi var. Tıpkı yurt dışında olduğu gibi evde enzim tedavilerini almalarıdır. Evde bakım hizmeti kapsamında belki okul saatleri dışında ya da gece bu tedavileri almalarıyla hastaların ve ebeveynlerinin günlük yaşamlarının aksamaması sağlanabilir. Çünkü biliyoruz ki, bu tür kronik, nadir hastalıklarda anne babanın işinden olması, boşanma, diğer çocukların depresyonu gibi aslında toplumu ilgilendiren birçok sorun olabiliyor.”

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam