Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

Prof. Dr. Oruç: Marmara Denizi’ndeki sessizlik bizi korkutuyor

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

KOCAELÄ° Ãœniversitesi Jeofizik MühendisliÄŸi Bölümü Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Bülent Oruç, kuzey kollarının uzunca bir süredir yıkıcı bir deprem üretmediÄŸini söyleyerek, “Marmara Denizi içerisinde 6.9’dan büyük bir yıkıcı depremin olma olasılığını artık çok yüksek görüyoruz. Dolayısıyla bu sessizlik bizi korkutuyor” dedi.

Kocaeli Ãœniversitesi Jeofizik MühendisliÄŸi Bölümü Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Bülent Oruç, beklenen Ä°stanbul depremiyle ilgili önlemlerin bir an önce alınması gerektiÄŸini söyledi. Oruç, ellerinde ‘Ä°l Afet Risk Azaltma Planı’ndan (Ä°RAP) baÅŸka silah olmadığını ve Ä°RAP eylemlerini doÄŸru bir ÅŸekilde hayata geçirmek gerektiÄŸini belirtti. Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun uzunca bir süredir yıkıcı bir deprem üretmediÄŸini dile getiren Oruç, “Beklenen Ä°stanbul depremi derken aslında Marmara Denizi içerisinde Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey kollarının uzunca bir süredir yıkıcı bir deprem üretmediÄŸini anlıyoruz aslında ve bu bizi korkutuyor açıkçası. 1500’lü yıllar ve 1755 ve 1894 yılından sonra günümüze kadar geldik. Marmara Denizi içerisinde 6.9’dan büyük bir yıkıcı depremin olma olasılığını artık çok yüksek görüyoruz. Dolayısıyla bu sessizlik bizi korkutuyor” diye konuÅŸtu.

‘ASIL SESSİZLİĞİNİ KORUYAN ADALAR VE GANOS KOLUDUR’

Fayın Adalar ve Ganos kollarına dikkat çeken Oruç, şunları kaydetti:

“Birkaç yıl önce Silivri’de 5.8 orta büyüklükte bir deprem meydana gelmiÅŸti. Bu orta Marmara koluna özgü bir deprem olarak ben yorumladım. Asıl sessizliÄŸini koruyan Adalar ve Ganos koludur. Adalar kolu 1894, Ganos 1912 yılında yıkıcı depremi üretmiÅŸtir. Bunlar periyodik depremler deÄŸil. Ama Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kolları çok fazla deforme oluyor. Batıya doÄŸru geldikçe kayma hızı çok artıyor. Kayma hızının arttığı çok fazla deformenin olduÄŸu kabuksal ortamda yıkıcı deprem beklersiniz. Biz genç aktif tektonik kuÅŸak içerisindeyiz. Burada kayma hızı yüksek olan fay zonu içerisinde yaşıyorsak yıkıcı depremin çok fazla uzamamasını düşünmek gerekir. Onun için elimizde Ä°l Afet Risk Azaltma Planı’ndan baÅŸka silahımız yok. Ä°RAP’ın eylemlerini doÄŸru bir ÅŸekilde hayata geçirmemiz lazım.”

AFET RİSK PLANI 

81 ilin İRAP raporunun tamamlandığını söyleyen Prof. Dr. Bülent Oruç, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu içeriÄŸin kağıt üzerinde kalmaması için eylemlerin hayata geçmesi gerekiyor. Valilik bünyesinde izleme ve deÄŸerlendirme toplantıları yapılıyor. Sorumlu kurumların, destekleyici kurumların eylem aÅŸamasında hangi aÅŸamada olunduÄŸunu bunun gibi ilk izleme ve deÄŸerlendirmeler yapıldı. 5 yıl boyunca 6 ayda bir bu deÄŸerlendirmeler yapılacaktır. Burada tek amaç afet risk planlamasını iyi planlayıp tehlikenin büyüklüğüne raÄŸmen afete dönüşmesine engel olacak ÅŸekilde çözüm ürütmektir. Afeti sadece deprem olarak algılamamak lazım. Yangınlar, seller, heyelanlar, kaya düşmeleri var. Bütün bunların hepsi bu rapor içerisinde yer almış ve sorumlu kurumlar tarafından eylem planları içerisinde riski azaltıcı yönde adımlar atmasını beklediÄŸimiz süreçlerdir. Umarım baÅŸarıya ulaşır diye ümit ediyorum.” 

 

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam