Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

ERZURUM ‘Türk devletlerinde kadın ve çocuklara karşı işlenen suçların cezaları ağır ve caydırıcı olmuştur’

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

ERZURUM, Atatürk Ãœniversitesi’nden Doç. Dr. SavaÅŸ EÄŸilmez, Türk devletlerinde kadınlara ve çocuklara karşı iÅŸlenen suçların cezalarının çok ağır ve oldukça caydırıcı olduÄŸunu söyledi. Özellikle çocuklara karşı iÅŸlenen suçlara karşı verilen ölüm cezalarının kalabalık halk kitleleri önünde uygulandığını belirten Doç. Dr. EÄŸilmez, “Günümüzde de ne yazık ki bu tür suçlar iÅŸleniyor. Son olarak Narin kızımızın başına gelenler bütün ülkeyi üzmüş, vicdanları rahatsız etmiÅŸ durumda. Hukuk sistemimiz yeniden bir deÄŸerlendirmeye tabi tutulmalı. Özellikle çocuklara ve kadınlara karşı iÅŸlenen bu ağır suçlar idamla cezalandırılmalıdır diye düşünüyoruz” dedi.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk devletlerinde çocuk ve kadınlara yönelik suçlarda verilen cezalara yönelik değerlendirmelerde bulundu. Türk tarihi boyunca kurulan bütün devletlerde hukuk sistemine töre denildiğini ifade eden Doç. Dr. Eğilmez, şunları söyledi:

“Türk devlet geleneÄŸinin temel unsurlarından biri hukuktur. Türk tarihi boyunca kurulan bütün devletlerde, töre diye isimlendirilen hukuk sistemine sıkı bir baÄŸlılık görülür. Halk, ülke, istiklal ile birlikte hukuk, Türk Devletinin dört temel unsurundan biridir. Türklere göre devleti kuran ve iÅŸleten mekanizma hukuk idi. Türk töresi, en eski Türk topluluklarından itibaren sosyal kontrolü ve toplumsal bütünleÅŸmeyi saÄŸlayan en önemli unsurlardan biri olmuÅŸtur. Türklerde cezayı gerektiren fiiller ve bunlara karşı uygulanacak cezalar töre ile belirlenmiÅŸti. Vatana ihanet, savaÅŸtan kaçmak, kutsala küfür, kasıtlı ve planlı bir ÅŸekilde (özellikle kadın ve çocuklara karşı) ölüme sebebiyet verme ve tecavüz suçları; ölüm, iÅŸkenceli ölüm, organ kesimi gibi ağır cezalarla karşılık bulurdu. Türk devletlerinde kadınlara ve çocuklara karşı iÅŸlenen suçların cezaları, çok ağır ve oldukça caydırıcı olmuÅŸtur. Bu eylem Türk toplumu tarafından her dönemde kınanmış ve bu suçları iÅŸleyenlere diÄŸer suçlara göre çok daha büyük tepki gösterilmiÅŸtir. Türklerde özellikle çocuklara karşı iÅŸlenen suçlara karşı verilen ölüm cezaları, kılıçla boynunu vurma, yakılma, taÅŸlayarak öldürme, iki hayvan arasına baÄŸlanıp parçalanma ve iple boynundan asma ÅŸekillerinde infaz edilirdi. EÄŸer çocuk öldürülmemiÅŸ ama ağır ÅŸekilde darbedilmiÅŸse ölüm cezasından baÅŸka cezalar da uygulanmıştır. ÖrneÄŸin suçu sabit görülen kiÅŸi; kızgın küplere konulma, alnın ya da yüzün kızgın demirle daÄŸlanması, saçından asma, dar sandıklara kilitleme, el kesme, gözünü çıkarma, cinsel organını ve kulağını kesme gibi uygulamalarla cezalandırılmıştır. Hatta bu tür suçların idamla cezalandırılması yetersiz olarak görülmüş, suçlular genelde acı çektirilerek öldürülmüştür. Cezalandırma iÅŸlemi ölümden sorunda devam etmiÅŸtir. Bu tip cezalandırmalarda amaç ölünün bedenine zarar vermekten ziyade, topluma verilmeye çalışılan ibret mesajının pekiÅŸtirilmeye çalışılmasıdır.”

Toplum tarafından büyük tepki gösterilen böyle insanların cezaları ve sonuçlarının ibretlik ve caydırıcı olması için kalabalık halk kitleleri önünde sergilenmesine özellikle dikkat edildiÄŸini belirten Doç. Dr. EÄŸilmez, “Mesela 1150li yılların Malatyasında bir Ermeni papaz kiliseye çeÅŸitli oyunlarla çektiÄŸi bir kız çocuÄŸuna tecavüz ediyor. Daha sonra bu olayın duyurulabileceÄŸini düşünerek o çocuÄŸu öldürüyor. Yapılan tahkikat sonucunda papazın suçlu olduÄŸu ortaya çıkınca oradaki siyasi otorite, derisi yüzülerek öldürülme cezası veriyor. Artı öldükten sonra da cesedinin toplum önünde yakılma cezası veriliyor. Bunun temel amacı ibret olmasıdır. Türkler, tarih boyunca adaletin tecellisi, yaptırımın caydırıcılığı ve zarar görenin tesellisi denklemine büyük önem veriyor” diye konuÅŸtu.

Ä°DAMLA CEZALANDIRILMALI

Diyarbakırda 8 yaşındaki Narinin başına gelenlerin bütün ülkeyi üzdüğünü, vicdanları rahatsız ettiÄŸini kaydeden EÄŸilmez, “Bu olay Büyük Selçuklu Devletinde ya da ondan önce Göktürkler ya da Hunlarda yaÅŸanmış olsaydı nasıl bir çözüm ortaya konmuÅŸtu? Bir kere ÅŸimdiye kadar o töre sistemi içerisinde katiller bulunmuÅŸtu ve bir ÅŸekilde idam edilmiÅŸti. Katillere yardımcı olanlar büyük cezalara çarptırılmıştı. Bunlarının ne tür insanlar olduÄŸu bilinsin, diye alınları kızgın demirle daÄŸlanmıştı. BahsettiÄŸimiz köydeki herkesin malına el konulmuÅŸ ve o köyde yaÅŸayan herkes sürülmüştü. Bu cezayla bütün vicdanlar huzur bulduÄŸu ve ibretlik bir durum ortaya çıktığı için kimse huzursuz olmuyordu. O nedenle bugün bizim hukuk sistemimiz yeniden bir deÄŸerlendirmeye tabi tutulmalı. Özellikle çocuklara ve kadınlara karşı iÅŸlenen bu ağır suçlar bir ÅŸekilde idamla cezalandırılmalıdır diye düşünüyoruz” dedi.

Haber-Kamera: Salih TEKÄ°N / ERZURUM,

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir