Sosyal medyada bizi takip edin

Politika

AK Parti’li Çelik: Orta Doğu barışının anahtarı Filistin barışıdır

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

AK Partili Çelik, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çelik, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahunun ABD Kongresinde konuşacağı haberinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbasın Türkiyeye davet edilmesi için talimat verdiğini belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Abbas konuşurken rahmetli şehit Haniye’nin de Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) bulunmasını arzu etmişlerdi. O şekilde bir planlama söz konusuydu. Fakat daha sonra Haniyenin şehit olması, arzulanan tarihte de Sayın Abbasın programı sebebiyle bu gerçekleşemedi” diye konuştu.

BÜTÜN DÜNYAYI TEHLİKEYE ATAN GELİŞMELER

Bu gecikmeden sonra Mahmud Abbasın dün Türkiyeye geldiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğünü, bugün de TBMM Genel Kuruluna hitap edeceğini hatırlatan Çelik, “Böylece bir kere daha milletimiz, Yüce Meclisimiz Filistin davasına bu desteğini ifade etmiş olacak. Aradan geçen zamanda görüldü ki Sayın Cumhurbaşkanımızın Filistin davasını, Filistinde verilen mücadeleyi bizim Kurtuluş Savaşımıza benzetmesine bazı eleştiriler getirmişlerdi. Ama görüldü ki; aslında Filistindeki gelişmeler bütün bir bölgeyi, bütün bir dünyayı tehlikeye atan gelişmelerdir. Daha olaylar başlar başlamaz 7 Ekimde Netanyahunun ilk beyanatı, Bölgedeki haritaları değiştireceğiz şeklinde olmuştu. Arkasından David Koridorundan bahsetti, işte Philadelphia Koridoru’ndan bahsetti, Arz-ı Mevuddan bahsetti. Teolojik bir siyaset güderek başka birtakım argümanlar da söyledi. Bugün görülmektedir ki Netanyahu hükümeti sadece Filistin’e dönük bir soykırımcı siyaset izlemiyor; bugün Lübnan örneğinde olduğu gibi, Golan Tepeleri meselesinde olduğu gibi bütün bir bölge barışını ve bölgedeki ülkelerin istikrarını tehdit eden bir yaklaşım içerisine giriyor” dedi.

BÖLGEDE BARIŞ TEHDİT ALTINDADIR

Çelik, Orta Doğuda barışın sağlanması için öncelikle Filistin meselesinde barışın gerçekleşmesi gerektiğini işaret ederek, “Çok net bir denklemdir bu; dünya barışının anahtarı Orta Doğu barışıdır. Orta Doğu barışının anahtarı da Filistin barışıdır. Bu denklemi tersten de okuyabiliriz. Filistin barışı söz konusu olmaksızın Filistinde barış; 2 devletli çözüm söz konusu olmaksızın, İsrailin bu saldırgan ve yayılmacı politikaları sona ermeksizin Filistinde barış söz konusu olmaz. Bu söz konusu olmadığı zaman Orta Doğuda barış söz konusu olmaz ve dünya barışı her zaman bu çerçevede kırılgandır ve risk altındadır. Dolayısıyla o gün Sayın Cumhurbaşkanımızın buradaki gelişmeleri hem insani değerler açısından, uluslararası hukuk açısından değerlendiren yaklaşımı hem de bu meseleye milli bir mesele olarak bakmamız gerektiği şeklindeki yaklaşımı bugün ne kadar isabetli bir yaklaşım olarak değerlendirilmesi gerektiği net bir şekilde görülmektedir. Bugün bölge barışını tehdit ettiği gibi, dünya barışını da Netanyahu hükümeti tehdit etmektedir. O sebeple iki devletli çözüm söz konusu oluncaya ve bu soykırımcılar yargılanarak dünyaya bu uluslararası hukuk mesajı verilinceye kadar herkesin bulunduğu bölgede barış tehdit altındadır. Tabii burada uluslararası kurumların bu derece yetersiz kalmasının ayrı bir değerlendirmesi yapılacaktır. Bir barış arayışı, iradesi söz konusu olduğunda Netanyahu hükümeti ya bir suikast gerçekleştirerek ya bir okulu bombalayarak ya da çocukları öldürerek bu barış iradesini yok etmektedir. Barış iradesinin ve barış baskısının en yüksek olduğu zamanlarda barış konusunda çaba gösteren merhum Haniyeyi şehit etmeleri bunun bir göstergesidir” diye konuştu.

‘NETANYAHU, ULUSLARARASI KURUMLARI HEDEF ALIYOR

Çelik, İsrailin saldırgan tutumuna tepki göstererek, “Mescid-i Aksa’ya yapılan saygısızlıklardan bugün Lübnan’ın taciz edilmesine kadar geniş bir çerçevede ortaya koyulan şey, İsrail’in tüm uluslararası kurumları itibarsızlaştırmasının artık yeni bir aşamaya geçtiğini göstermektedir. Netanyahu hükümeti sadece Filistin’e saldırmakla kalmıyor, bu soykırım siyasetinin devamı olarak doğrudan uluslararası kurumları hedef alan, uluslararası değerleri hedef alan saldırganlığını devam ettiriyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’in; Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze’deki durum, bütün bu ortaya çıkan tablo çerçevesindeki neticeden sonra bir açıklaması oldu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde ve Birleşmiş Milletlerin yapısında bir reform yapılması gerektiğini ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanımız da buna kendi yıllardır söyledikleri tezlerini tekrarlayarak cevap verdiler. Cumhurbaşkanımız yıllar evvel Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Dünya 5ten büyüktür ilkesini ortaya koyduğunda çok iyi hatırlıyorum, hepimiz oradaydık. Bazı ülkelerin bunu ilk defa duymuş gibi yadırgadıklarını, hatta bunu çok ileri bir söylem olarak değerlendiren bazı devletlerin ileri gelenleri olduğunu hatırlıyoruz. Cumhurbaşkanımız bu tezi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda eylül ayındaki toplantılarda sürekli tekrarladı ve bunu çeşitli örnekleriyle delillendirdi. Yine Türkiye’de ve dünyanın başka yerlerinde yaptığı uluslararası politika değerlendirmelerinde bu tezi daha da genişletti. Bugün gelinen noktada Dünya 5’ten büyüktür tezinin aslında giderek uluslararası kabule dönüşen, pek çok devlet tarafından desteklenen bir tez olduğu ortaya çıkmıştır. Gelinen noktada Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Birleşmiş Milletlerde bir reform yapılması konusundaki açık beyanı da Cumhurbaşkanımızın Dünya 5’ten büyüktür tezinin teyidi manasındadır” ifadelerini kullandı.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
  • AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Fotoğraf: Kaan Ulu / Ankara, (DHA)

  • AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Fotoğraf: Kaan Ulu / Ankara, (DHA)

Continue Reading
Reklam