Sosyal medyada bizi takip edin

Ekonomi

Altın ve doların geleceği bu toplantıya bağlı! “Alınacak karar yüzde yüz bu olacak”

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Altın ve doların geleceği bu toplantıya bağlı! "Alınacak karar yüzde yüz bu olacak"
Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

25-26 Temmuz tarihlerinde FED bir toplantı yapacak. Bu toplantı hakkında konuşan Selçuk Geçer, “Karar yüzde yüz olarak bu olacak” şeklindeki ifadesiyle yatırımcılara faiz oranındaki değişikliği önceden duyurdu.

Faiz artırımı kararının küresel piyasaları ve Türkiye ekonomisini nasıl etkileyeceği konusundaki tahminlerini de paylaşan Geçer, yatırımcılara şöyle seslendi:

“Dünya genelinde Fed tarafından bu hafta açıklanacak faiz kararı beklenmekte. SWAP piyasaları yüzde 100 oranında 25 baz puanlık bir faiz artışının kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Bu durum bize şu bilgiyi veriyor: Fed, bu yıl gerçekleştireceği ilk faiz artırımına gidecek ve ikinci faiz artırımı da gündemde kalmaya devam edecek. Tabii ki ‘birinci ve ikinci’ derken, geçen ay faizlerin sabit bırakılmasına karar verildiği için, önceki faiz artışlarını saymıyoruz. Powell, iki faiz artışının daha gerçekleşeceğini ve sonrasında yüksek seviyelerin korunacağını belirtmişti.

Bu beklentiler sonrasında SWAP piyasaları, bu toplantıdan faiz artışı çıkacağına dair yüzde yüz bir kanaate sahip. Peki, piyasalar neden bu sonuca varıyor, onu anlatayım. Evet, ABD’de enflasyon düşüyor, fakat çekirdek enflasyon hala yüksek seyrediyor. Diğer yandan, işsizlik ödeneği başvurularında net bir düşüş mevcut. Geçen hafta perşembe günü 228 bin kişi başvuru yapmıştı. Bu düşüşün aslında faiz artırımı yönünde bir destek olduğunu belirtiyorlar, çünkü piyasalar işsizliğin artmasını ve istihdamın azalmasını öngörüyor.

Son zamanlarda geriye giden dolar endeksi, Fed kararını bekleyen ons altın ve gümüşün düşmesiyle birlikte, bu kararı bekliyor. Tabii ki, ekonominin doğası gereği ABD’nin alacağı faiz kararı, dolarda bir güçlenme yaratırken, bununla birlikte altın fiyatlarında bir düşüşün habercisi olacaktır.

Altın fiyatlarındaki düşüş uzun vadeli olmasa da, kısa bir süreliğine aşağı yönlü bir hareket görebiliriz. Yazın ilerleyen aylarında, daha önce de belirttiğim gibi, ons altın, gram altın ve çeyrek altın rakamlarında yükselişin devam edeceğini düşünüyorum.

Dolar kuru açısından bakıldığında, Türk lirasının değer kaybetmesi ve Temmuz ayında beklenen enflasyon verileri düşünüldüğünde, dolar endeksinin uluslararası piyasalarda yükselişe geçmesiyle birlikte dolar/TL paritesi de yükselişe devam edecektir.

Türkiye tarafındaki gelişmeler devam ediyor. Son dakika bilgisi olarak, Finansal Hizmetler Güven Endeksi Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 3.7’lik bir artış gösterdi ve 162.3 oldu. Yani piyasalara bir sıcak para girişi olabileceğine dair sinyaller gelmeye başladı.

Dolar için 28 liralık bir yakın gelecek tahmini yapılabilir. Yaz aylarının sonunda, kısa vadeli dış borcun ödenmesi ve turizm gelirlerindeki düşüş de göz önüne alındığında, yıl sonunda 30 lira üzerinde bir kur seviyesi bizi bekliyor.

Özellikle Mehmet Şimşek ve ekibinin uyguladığı güncel politikaların etkisiyle, dış yatırımcıların Türkiye’ye ilgi gösterme ihtimalleri hakkında spekülasyonlar yoğunlaşmış görünüyor. İşler yolunda mı ilerliyor? Şu an için öyle görünüyor. Ancak yabancıların Türkiye’ye hızla akın edeceklerini düşünmek yanıltıcı olabilir, zira halen onlar için gözlem süreci devam ediyor.

Bu durumu nasıl biliyoruz? S&P direktörü Frank Gill’den gelen bir dizi açıklama söz konusu. Diğer bir deyişle, Türkiye’deki ekonomik rasyonellik ve Türkiye’nin ekonomik gücü görünüşte sağlam; ancak daha detaylı bir bakış açısı, Türk ekonomisinin ne denli hassas olduğunu ortaya çıkarıyor. Gill, Türkiye’yi takip edeceklerini belirtiyor ve eğer gerçekçi politikalar izlenirse, belki de Türkiye’nin kredi notunda bir artış olmayabilir, ancak en azından daha pozitif bir görüş ve Türkiye hakkında daha olumlu ifadeler duymaya başlayacağız kredi derecelendirme kuruluşlarından. Bu durum dolaylı olarak Türkiye’ye yabancı para girişini bir nebze hızlandırabilir.

Ek olarak neler var? Erdoğan’ın ifadeleri var. Bazıları tartışmalı olabilir, ancak çoğunluğunun vatandaşın yaşadığı gerçeklikle çok az ilgisi var. Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla daha düşük olduğunu iddia ediyor.”

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam