Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

Sanat tarihi profesöründen definecilere: Kırıp dökmeyin

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

EDÄ°RNE’de Traklara ait 3 bin yıllık tapınaktaki ‘Ana Tanrıça Tahtı’ kimliÄŸi belirsiz kiÅŸilerce tahrip edildi. Bölgedeki Çöke Tepesi’nde bulunan ve halk arasında ‘Kral Kızının KoltuÄŸu’ olarak da bilinen tarihi mirasın tahrip edilmesine tepki gösteren Trakya Ãœniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm BaÅŸkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, “Defineci veya baÅŸka bir ÅŸeyler de olabilir ama amaç boÅŸuna. Bunların acilen korunması lazım. Bu tahribatı görmekten çok üzüldüm. Definecilere mesajım; kırıp dökmeyin” dedi.

Edirne’nin LalapaÅŸa ilçesine baÄŸlı DoÄŸanköy’de 1 yıl önce 1’inci derece sit alanı ilan edilen Traklara ait 3 bin yıllık tarihi tapınaktaki ‘Ana Tanrıça Tahtı’, kimliÄŸi belirsiz kiÅŸilerce tahrip edildi. Bölgede Çöke Tepesi olarak adlandırılan halk tarafından ‘Kral Kızının KoltuÄŸu’ olarak bilinen Trak tapınağının, ‘Ana Tanrıça Tahtı’ bölümündeki kayalar kimliÄŸi belirsiz kiÅŸilerce kırıldı. DoÄŸanköy’de yaÅŸayanların bir dönem Hıdırellez ÅŸenliklerini düzenlediÄŸi ve evlilik törenleri öncesi kutlamaları baÅŸlattığı alandaki 3 bin yıllık tapınakta, Trak dinine ait semboller yer alıyor. ‘Ana Tanrıça Tahtı’ bölümündeki kayada ana tanrıçanın rahmini temsil eden üçgen prizma ÅŸeklinde bir oyuk bulunuyor. 

‘BURASI BÄ°R ANA TANRIÇA TAHTI’

Trakya Ãœniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü BaÅŸkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, tapınağın tahrip edilmesine tepki gösterdi. Çöke Tepesi’nin halk arasında ‘Kral Kızının KoltuÄŸu’ olarak bilindiÄŸini belirten Beksaç, “Halk anlatısından da anlaşılacağı gibi burada bir kral kızı olayı var ki bu esasında bir Ana Tanrıça Tahtı. Trak dini, Yunan dini veya Roma dini gibi deÄŸildir. DoÄŸal alanları kullanarak tapınım alanlarını ortaya koyan bir dini sistemleri vardır. Bu nedenle de ÅŸekil ibadetinden çok doÄŸa ile kaynaÅŸan bir ibadeti ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

‘KAYADAKÄ° ÜÇGEN ANA TANRIÇA RAHMÄ°NÄ° TEMSÄ°L EDÄ°YOR’

Trak tapınağının tahrip edilmiÅŸ olsa da temizlendiÄŸi takdirde kimliÄŸini gösterebilecek nitelikte çevre hakimiyeti olduÄŸunu belirten Beksaç, “Çevredeki bütün tepeleri ve diÄŸer bütün coÄŸrafi unsurları kullanarak bir astronomik ve astrolojik bir gözlem merkezi ÅŸekli taşımakta. GüneÅŸin ve ayın hareketlerinin yanında yıldızların hareketlerini de buradan takip etmek mümkün. Güneye odaklı. Tipik eski çaÄŸ insanlarının güneÅŸ ibadetiyle veya Orion ibadetiyle baÄŸlantılı bir inanç sisteminin sonucu olarak ÅŸekillenen bir yapı. Bakıldığı zaman kayaların üzerinde doÄŸal olarak oluÅŸmuÅŸ bir taht biçimi var. Bu genellikle zaten yol gösteren bir durum. Eski dinler için önem taşıyor. Kayada oyulmuÅŸ olarak bir üçgen prizma ÅŸekli var. Bu da ana tanrıçanın rahmini temsil ediyor. Belirli törenlerde güneÅŸ ışığının buraya gelmesiyle birlikte dolmenlerde olduÄŸu gibi bir yeniden hayat bulma olgusunun önemli bir tapınak alanı olduÄŸunu biliyoruz” diye konuÅŸtu.

‘DÃœNYADA BÄ°RÇOK BENZERÄ° VAR’

Beksaç, Trak tapınağının dünyada birçok benzerinin bulunduÄŸuna dikkat çekerek, “Çok yakın benzerleri Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Ä°talya’da, Fransa’da, Almanya’da var. En tanınmışlarından biri Ä°rlanda’da var. Ä°ngiltere’de de benzer tapınaklar var. Onlar bu durumda deÄŸil. Onlar çok büyük korunmakta, özenle korunmakta ve yıllık turizm girdisi için ülkelerine büyük katkı saÄŸlayan sunaklar. Burası çok yakına kadar gayet iyi durumdaydı. Son zamanlarda çılgınca bir kayaları kırma ile tahribat yapılmış ama yine de çok geç deÄŸil, hala tapınak önemli kimliÄŸini koruyabilmekte” dedi.

Tapınağın bulunduÄŸu tepenin bir bölümünde de kuÅŸ ÅŸekli verilmiÅŸ bir kayanın bulunduÄŸunu söyleyen Beksaç, “Halk arasında bunun adı KuÅŸ Kaya ve kanatları toplanmış bir yırtıcı kuÅŸ ÅŸeklinde karşımıza çıkıyor. Bir kutsal unsur, bir kut unsuru olarak kayalarla ÅŸekillenmiÅŸ bir bütün teÅŸkil ediyor. Ana tanrıça dinini veya kültünü bildiÄŸimiz takdirde bu kuÅŸun ne olduÄŸunu biliyoruz. KuÅŸ genellikle ruhun hareketliliÄŸini temsil eden bir hayvan olarak karşımıza çıkıyor. Bu niteliÄŸi itibariyle burası çok önemli bir merkez. Traklar’dan kalan önemli bir yadigar. Acilen korunması gereken yerlerden biri” ifadeleri kullanıldı.

‘ÇEVRESÄ°NDE ÇOK SAYIDA DOLMEN VE KÄ°ST VAR’

Beksaç, Trak tapınağının bulunduÄŸu tepenin çevresinde dolmen ve kistlerin de yer aldığını söyledi. Beksaç, “DoÄŸanköy çevresinde çok sayıda dolmen ve kist var. Bunlar da bu tepeyle baÄŸlantılı olarak kullanılmış. Tanrıçanın ölümden sonra yeniden hayat bulma gücünü temsil eden bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Burası çok önemli bir ibadet yeri. Birinci derece sit alanı olarak yeni tescil edildi. Bütün beklentiler boÅŸuna, burada kimse altın bulamaz ama turizm açısından altın deÄŸerinde bir yer. Malzemeye ve yapılan tapınak tiplemesine göre bunun en aÅŸağı 3 bin yıllık geçmiÅŸi var. Yaklaşık olarak bronz çağı sonlarında, demir çağı baÅŸlarından itibaren geliÅŸen bir ibadet sisteminin parçası olduÄŸunu söylemek mümkün” diye konuÅŸtu.

‘KIRILAN KAYALARIN YERÄ°NE KONMASI LAZIM’

Bölgenin korunması gerektiÄŸini vurgulayan Beksaç, “Turizme açılması lazım ama ÅŸu anda görüldüğü gibi buranın bir elden geçirilmesi lazım. Kırılan kayaların en azından yerine konması lazım. Kayaların üzerinde bazı izler vardı, onlar yok olmuÅŸ. Kayaya oyulmuÅŸ, zorlukla da seçilse belli olan bir daire vardı. Daire kültü, genellikle güneÅŸ kültü ve ana tanrıça kültü ile yakından baÄŸlantısı olan bir ibadet unsuruydu. Maalesef onu ÅŸu anda görmek mümkün deÄŸil” dedi.

Definecilere de tepki gösteren Beksaç, “Defineci veya baÅŸka bir ÅŸeyler de olabilir ama amaç boÅŸuna. Bunların acilen korunması lazım. Bu tahribatı görmekten çok üzüldüm. Definecilere mesajım; kırıp dökmeyin. Devletin, milletin, insanlığın mirasını yok etmeyin. Hiçbir ÅŸey bulamayacağınız ÅŸeylerde zarar vermeyin. Böyle yerlerden elinizi çekin. Burada kazdıkları dönem farklı. Bu dönemde aradıkları malzemeyi bulamazlar. Bu tip tapınaklar tamamen farklı ibadet merkezleri. Ezoterik bir kültün karşısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

‘TURİZME AÇILMASINI İSTİYORUZ’

DoÄŸanköy sakinlerinden Muhittin Demirel ise Çöke Tepesi’nin halk arasında ‘Kral Kızı’ olarak bilindiÄŸini belirterek, “Babamlar, dedemler buralarını ‘Kral Kızı’ olarak biliyorlar. Tapınak olarak bilmiyorduk, halkın dilinde ‘Kral Kızı’ olarak geçiyordu. 1 sene önce sit alanı oldu. Burası çok önemli bir yer. AÅŸağıda dolmenler var. TaÅŸlarla ilgili mezarlar var. Bunun etrafında çok yapılar var. Burası taÅŸ ocağı olacaktı, Engin hocamın sayesinde sit alanı oldu. Biz de bunun sevincini yaşıyoruz. Burası hem mera olarak hem de kültürel olarak bize miras kaldı. Bunun için çok mutluyuz. Burasının turizme açılması, bizim köyümüze daha hayırlı iÅŸler olmasını istiyoruz” diye konuÅŸtu.

‘HIDIRELLEZ VE DÜĞÜN ÖNCESİ ŞENLİKLER YAPILIYORDU’

Trak tapınağında daha önce tahribat olmadığını söyleyen Demirel, “Böyle bir tahribat yoktu. Bayağı tahrip edilmiÅŸ. Köye uzak olduÄŸundan göremiyoruz. Köye yakın olsa buna izin vermeyiz. Ama kimsenin görmediÄŸi zamanda olmuÅŸ. Koruma altına alınmasını istiyoruz. Burası bizim çocukluÄŸumuzda, köy daha kalabalıkken Hıdırellez günü çocuklar, gençler, kadınlar eÄŸlenmeye gelirlerdi. Burada yemek yerlerdi, çocuklara salıncak kurarlardı. Çocukken ben de geldim. O zamanlardan burası tarihi, önemli bir yer. Hıdırellezde kültürel etkinlikler yapılıyordu. ÇocukluÄŸumuzda düğünlerde sabahleyin gelini kaldırmadan evvel davullarla buraya gelirler, buradan davulları çaldırarak köye giderlerdi. Ondan sonra gelini, damadı kaldırırlardı. Önceden böyle adetler vardı” dedi.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam