Türkiye
Emine Erdoğan, Gazze ve ‘Sıfır Atık’ faaliyetlerini 2025’te sürdürdü
Emine Erdoğan, Gazzedeki can kayıplarına ilişkin ulusal ve uluslararası kamuoyunun farkındalığını artırmak ve zulmün sona ermesi için faaliyetlerini yıl boyunca sürdürdü. Vatikanda 2 Temmuzda Vatikan Devlet Başkanı Papa 14üncü Leo ile görüşen Emine Erdoğan, kalıcı ateşkes ve insani yardımların ulaştırılması için Papaya Gazze konusunda Hristiyan dünyası daha gür sesle destek çıkmalı çağrısı yaptı. Emine Erdoğan, Filistinde kalıcı ve sürdürülebilir barış için iki devletli çözümün bir an önce hayata geçirilmesinin ve Filistin Devletini resmen tanıyan ülkelerin sayısının artmasının önemini dile getirdi.
MELANİA TRUMPA GAZZE MEKTUBU
Emine Erdoğan, 23 Ağustosta ABD Başkanı Donald Trumpın eşi Melania Trumpa, Ukraynadaki savaş için gösterdiği hassasiyeti Gazzedeki insani kriz için de göstermesi çağrısında bulunduğu mektup gönderdi. Gazzenin tarihte benzeri görülmemiş zalimliğe, çağın en acı soykırımına sahne olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, mektubunda, BM Çocuk Fonunun, 45 dakikada bir çocuğun öldürüldüğü Gazzede, yerin üstünü çocuklar için bir cehenneme yerin altınıysa bir çocuk mezarlığına benzettiğini aktardı. Emine Erdoğan, kahkahaları susturulanların, yalnızca Ukraynanın çocukları olmadığını, Filistinin çocuklarının da aynı neşeyi, aynı özgürlüğü, aynı onurlu geleceği hak ettiklerini belirterek, “Gazzedeki insani krizin durdurulmasına yönelik güçlü çağrınızı içeren bir mektubu da İsrail Başbakanı Netanyahuya göndermeniz son derece anlamlı olacaktır” ifadelerini kullandı.
İspanyanın Ankara Büyükelçiliği ve Muğla Fahri Konsolosluğu’nca, 8 Ekimde CSO Tarihi Salonda, flamenko gösterisinin de yer aldığı Rüzgar Gibi Özgür Filistin İçin Tek Yürek yardım etkinliği düzenlendi. Tüm geliri Gazze halkına bağışlanacak etkinliğe katılan Emine Erdoğan, “Bu anlamlı etkinlikte, Filistinli kardeşlerimiz için buluştuk. Flamenkonun zarafeti ve duygusu, Gazzenin yaralı kalbine dokundu. Filistinde devam eden soykırıma karşı sanatın birleştirici gücüyle bir araya gelip insanlığın vicdanına seslendik” ifadelerini kullandı.
EVRENSEL DEĞERLER TEKERLEMEDEN İBARET
Emine Erdoğan, İletişim Başkanlığı tarafından 9 Aralıkta düzenlenen Soykırımın Kadın Tanıkları: Gazzede Medya ve Direniş programına katıldı. Programda konuşan Emine Erdoğan, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin insanlığa gönül koyarak hayata veda ettiklerini belirterek, “O nedenle haksızlığa, yalana, adaletsizliğe, ayrımcılığa, soykırıma ve cümle kötülüğe savaş açmak hepimizin en meşru savaşıdır” dedi.
İsrail ve onların enformasyon şiddetine ortak olan medya kuruluşlarıyla dünya kamuoyunun defalarca manipüle edildiğini ifade eden Emine Erdoğan, “Ne acı ki dünyanın birçok yerinde bu yalanlara inanarak soykırıma alkış tutanlar oldu. Artık demokrasi ve insan hakları gibi evrensel değerlerin, ötekileştirilenler söz konusu olduğunda yalnızca bir tekerlemeden ibaret olduğunu biliyoruz. İnanıyorum ki biz hakikatin ışığını yansıttıkça bugün Gazzenin üstüne çöken karanlık, yarın insanlığın topyekun direnişiyle inşallah aydınlığa dönüşecektir” diye konuştu.
HİND RAJABIN SESİ FİLMİNİN GÖSTERİMİNE KATILDI
Emine Erdoğan, Gazzede İsrail ateşi altında bir araçta mahsur kalarak hayatını kaybeden 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajabın hikayesini anlatan Hind Rajabın Sesi filminin 16 Aralıkta Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezindeki gösterimine katıldı. Emine Erdoğan filme ilişkin, “Gazzede acımasızca hayattan koparılan 6 yaşındaki Hind Rajabın sesi, tüm dünyanın duyduğu ama kimsenin cevaplamadığı bir imdat çığlığıydı. O çığlığın karanlıkta kaybolmasına izin vermeyen, vicdanları uyandıran, hafızaları diri tutan Hind Rajabın Sesi filmini boğazımızda düğümlenen bir acıyla izledik. Yavrumuzu ve şehit düşen tüm Filistinli kardeşlerimizi rahmetle anıyorum” dedi.
Emine Erdoğan, 26 Aralıkta Kalyon Vakfı ve Türk Kızılay iş birliğinde, Gazzede yıkımın içinden doğan vakur direnişi sanatın diliyle görünür kılma amacıyla Nişantaşında Kalyon Kültürün bulunduğu Tarihi Taş Konakta düzenlenen Kalanlar Filistin Sergisinin açılışına katıldı. Programda konuşan Emine Erdoğan, “Bizim televizyon ekranlarına yansıdığında bakmakta dahi zorlandığımız bu yakıcı acıların merkezinde yaşayan Filistinliler, dipdiri bir imanla Allah bize yeter. O ne güzel vekildir diyorlar. O yüzden hala boyunlarında evlerinin anahtarlarını taşıyorlar. O anahtarlarla bir gün yeniden evlerinin kapılarını açmak için sabrediyorlar. Küllerinden doğacak bir Gazzeye inanıyorlar. Biz de inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Filistini savunmanın, Filistinliler kadar tüm insanlığı, onu ayakta tutan değerleri ve en başta da insan kalma hakkını savunmak anlamına geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Uluslararası topluma şu gerçeğin çok iyi anlatılması gerek, eğer bugün çocuklara kurşun sıkılabiliyorsa, açlığa mahkum edilen bebekler ağlamaktan katılıyorsa, kadınlar yoksulluk ve çaresizlik içinde çırpınıyorsa, hastalar ilaçsızlıktan ölüyorsa, erkekler İsrail zindanlarında ağza alınmayacak işkencelere maruz kalıyorsa ve tüm bunlar dünyanın gözü önünde olabiliyorsa, artık dünyada hiçbir insan güvende değildir” değerlendirmesinde bulundu.
DÖNGÜSEL EKONOMİ ÇEVRE DOSTUDUR
Sıfır Atık, sürdürülebilirlik ve çevre kirliliğinin önlenmesi gibi konularda farkındalığı artırmayı hedefleyen Emine Erdoğan, bu kapsamda yurt içindeki programlara ev sahipliği yaptı, yurt dışında da çok sayıda programa katıldı. Emine Erdoğan, bu yıl da çok sayıda lider eşi ve uluslararası üst düzey temsilciyle görüştü. Resmi temaslarda bulunmak üzere Pakistanın başkenti İslamabada giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana eşlik eden Emine Erdoğan, 13 Şubatta Döngüsel Ekonominin İlerletilmesi: Sürdürülebilirlik İçin Pakistan-Türkiye Ortaklığı etkinliğine katıldı. Dönüşümsel Ekonomi ve Sıfır Atık temasıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Emine Erdoğan, “Her alanda ekolojik dengeyi yeniden tesis edecek politikalar üretmeliyiz. Yapılacaklar listemizin en başında, döngüsel ekonomiyi bir an önce hayata geçirmek yer alıyor. Çünkü döngüsel ekonomi çevre dostudur. Daha az kaynak tüketir ve kaynakların önemli bir kısmını geri kazanmayı hedefler” dedi.
BMDE ULUSLARARASI SIFIR ATIK GÜNÜ ÖZEL ETKİNLİĞİNDE KONUŞTU
Emine Erdoğan, BMnin 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü Özel Etkinliğinde konuşma yapmak üzere gittiği New Yorkta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştü. Görüşmede Emine Erdoğan, iklim krizi ve çevre sorunlarının ancak kolektif bir çabayla çözülebileceğini belirterek, Sıfır Atık hareketini sadece bir çevre politikası olarak değil, insanlığın ortak geleceğini koruma sorumluluğu olarak gördüklerini vurguladı. Emine Erdoğan, Guterresin de katılımıyla BM Genel Kurulunda Türkiyenin BM Daimi Temsilciliği, Sıfır Atık Vakfı, BM Çevre Programı ve BM-Habitat tarafından Moda ve tekstilde sıfır atığa doğru temasıyla düzenlenen 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü Özel Etkinliğinde katılımcılara hitap etti.
Moda ve tekstil sektörünün çevre kirliliğinde çok yüksek bir payı olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “O nedenle, biz de bu yılki kutlamalar için Moda ve Tekstilde Sıfır Atığa Doğru temasını seçtik. Bunun sebebi, kullan-at merkezli bir anlayışın ne yazık ki sektörün ana karakteri haline gelmesidir. Yavaş ve sürdürülebilir modayı hayata geçirmek artık hepimiz için bir zorunluluktur” dedi. Emine Erdoğan, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü dolayısıyla Türkiyenin yurt dışında bulunan temsilciliklerinde yapılan özel etkinliklere de video mesaj gönderdi. Mesajında bu yıl Uluslararası Sıfır Atık Gününün 3üncü yılının kutlandığını belirten Emine Erdoğan, “Her bir saniyede, bir çöp kamyonu dolusu giysi yakılıyor ya da dünyanın atık depolama sahalarına gönderiliyor. Üzerimizden kolayca çıkarıp attığımız kıyafetleri, doğa üzerinden çıkarıp atamıyor” sözleriyle tekstil sektörünün yarattığı çevre kirliliğine dikkat çekti.
SIFIR ATIK ENSTİTÜSÜ KURULDU
Birleşmiş Milletler (BM), Sıfır Atık Vakfı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) iş birliğinde 12 Mayısta Sıfır Atık Enstitüsü kuruldu. Emine Erdoğan, Türkiye ve dünya için hayırlı olması temennisinde bulunduğu Enstitünün, çevre alanında Türkiyenin ilk akademik yapılanmalarından biri olarak büyük bir sorumluluğu omuzladığını vurguladı. Sıfır Atık Vakfı, her türlü atığın, bilinçsiz su ve elektrik tüketiminin çevreye verdiği zararlara dikkat çekmek amacıyla 5 Haziranda Farkında mısın kampanyası başlattı. Emine Erdoğan, Dünya Çevre Günü dolayısıyla hazırlanan kampanyaya ilişkin, “Her yıl yaklaşık 11 milyon ton plastik atık, göllere, nehirlere, denizlere ulaşıyor. Plastiklerin parçalanmasıyla oluşan mikroplastikler, gıdamıza, suyumuza, hatta soluduğumuz havaya sızıyor. Yani farkında olmadan canımıza karışıyor. Bugün bu vahim tabloya Dur demezsek, veriler yakın gelecekte çevreye sızan plastik miktarının yüzde 50 artacağını söylüyor” ifadelerini kullandı.
Sıfır Atık hareketinin sadece bir proje değil farkındalığın, vicdan eksenli ve bilinçli bir insanlığın yol haritası olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, “Tek yapmamız gereken, tamir ettirmek, dönüştürmek ve yeniden kullanmak. 5 Haziran Dünya Çevre Günü, hepimiz için bir milat olsun. Plastik kirliliğine karşı tek yürek mücadele edelim. Toprağın diliyle konuşalım, suyun çağrısına kulak verelim. Farkında olanlardan olalım. Zira gelecek, farkındalıkla yeşerecek” çağrısında bulundu.
PAPA 14ÜNCÜ LEODAN SIFIR ATIK HAREKETİNE DESTEK İSTEDİ
Emine Erdoğan, Vatikanda 2 Temmuzda Vatikan Devlet Başkanı Papa 14üncü Leo ile görüştü. Erdoğan görüşmede, uluslararası toplumun bugün pek çok hayati sınamayla karşı karşıya olduğunu belirterek, bunlardan birinin de iklim değişikliğiyle mücadele olduğuna işaret etti. Sıfır Atık hareketinden Papaya bahseden Emine Erdoğan, iklim değişikliğiyle mücadele meselesinin, Türkiye ile Vatikan arasında güçlü iş birliği potansiyeli taşıdığına inandığını belirtti. Emine Erdoğan, Papa 14üncü Leoya, BM bünyesinde kurumsallaşan Sıfır Atık hareketine destek vermesinin önemli olduğunu söyledi. Papa 14üncü Leonun da buna karşılık, “Kesinlikle birlikte çalışma yolları bulmalıyız” dediği belirtildi.
PROJEMİZİN BAŞLANGICI İNSANLIĞA DUYDUĞUMUZ SADAKATTİR
Emine Erdoğan, Vatikanda Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsünde Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çok Taraflılık başlığıyla düzenlenen konferansa da katıldı. Buradaki konuşmasında, Türkiyenin 2017de başlattığı ve bugün BM kararıyla küresel bir harekete dönüşen Sıfır Atık hareketine değinerek, “Sıfır Atık projemizin başlangıç noktası, insanlığa duyduğumuz sadakattir. Biz bu meseleyi, çevresel bir sorumluluk olduğu kadar, toplumlar ve nesiller arası adaletin sağlanması için, başarıyla geçmemiz gereken bir sınav olarak da görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRK MUTFAĞI, SIFIR ATIK YAŞAM MODELİ
Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80inci Genel Kurulu dolayısıyla 21 Eylülde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile New Yorka gitti. Devlet ve hükümet başkanlarının eşlerini, Türkevinde düzenlenen Anadoludakiler: Kapıların Ardındaki Hazineler programında ağırlayan Emine Erdoğan, programda konuşma yaptı. Konuşmasında geleneksel Türk mutfağının tarladan tabağa uzanan bilgeliğinin bile başlı başına bir Sıfır Atık yaşam modeli olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, “Çünkü döngüsellik, Anadoluda üretimin ve tüketimin kalbindedir. Bununla beraber son günlerde tüm dünyada gündemde olan etik üretim, ileri dönüşüm, sıfır atık, sürdürülebilir moda, doğal malzemeler, kadın emeğinin desteklenmesi gibi yaklaşımların tamamı, yüzyıllardır Anadoluda yaşatılmaktadır. Dolayısıyla sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin, adil ve barışçıl bir dünya geleceğinin, yerel kültürlerin yaşatılmasıyla doğrudan ilişkisi vardır” diye konuştu.
Emine Erdoğan, himayesinde yürütülen Sıfır Atık projesi kapsamında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca New Yorkta oluşturulan Sıfır Atık Mavi-Damla Damla Sergisinin açılışını da yaptı. Programda konuşan Emine Erdoğan, “Ne mutlu ki Sıfır Atık, artık küresel bir harekettir” dedi.
Su, ortak yaşam kaynağımızdır anlayışıyla 2019da Sıfır Atık Mavi hareketini başlattıklarını anımsatan Emine Erdoğan, “Bugüne kadar 285 bin ton deniz çöpünü yani 22 bin kamyon dolusu atığı kıyılarımızdan ve denizlerimizden uzaklaştırdık. 551 mavi bayraklı plajımızla, dünyanın en fazla mavi bayraklı plaja sahip üçüncü ülkesiyiz. Bununla da yetinmedik, 2023te Su Verimliliği Kampanyasını başlattık. 2 milyardan fazla insanın güvenli içme suyuna erişemediği dünyamızda su verimliliği çalışmalarını insanlığa karşı bir görev addettik” diye konuştu.
ULUSLARARASI SIFIR ATIK FORUMU
Onursal Başkanlığını Emine Erdoğanın yaptığı Sıfır Atık Vakfı tarafından, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, BM Çevre Programı (UNEP) ve BM-Habitat iş birliğiyle 17-19 Ekimde Sıfır Atık Hareketi: İnsan, Mekan, Dönüşüm temasıyla İstanbulda Uluslararası Sıfır Atık Forumu düzenlendi. Sıfır atık dünyası yönünde somut adımlar atmak amacıyla dünyanın dört bir yanından harekete geçen aktörleri bir araya getiren forumda konuşan Emine Erdoğan, “Sıfır atık, umut ürettiğimiz, yepyeni bir dönemin adıdır” dedi.
Bazen Sıfır Atık yaşam modelini uygulamanın zor olduğu yönünde eleştiriler duyduğunu aktaran Emine Erdoğan, “Şunun altını çizmek isterim ki bizim Sıfır Atıkı mükemmel bir şekilde uygulayan bir azınlığa değil, küçük adımları kararlılıkla atan, evindeki organik atıkları kompost yaparak gübreye dönüştüren, restoranda artan yemeğini çekinmeden yanında götüren, elektrikli cihazını bekleme modunda bırakmayıp kapatan, velhasıl, Ben mi kurtaracağım dünyayı demeden insanlığın iyiliği için elinden geleni geldiği kadarıyla yapma gayretinde olan milyonlara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, Türkiye olarak, iklim krizindeki paylarının çok düşük olmasına rağmen çözümün parçası olmak için çalıştıklarını ve 2017de başlattıkları Sıfır Atık hareketinin, bu hedefin en net göstergesi olduğunu belirterek, “Bu yolun başında ülkemizde yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı yüzde 36 seviyesine çıkardık. Bugüne kadar 74,5 milyon ton atığı geri kazandık. Ekonomimize 256 milyar lira kazanç sağladık. Sıfır Atık Mavi hareketi kapsamında, yaklaşık 285 bin ton deniz çöpünü topladık” dedi.
Uluslararası Sıfır Atık Forumu Bakanlar Oturumunun açılışında da konuşan Emine Erdoğan, Türkiye olarak, iklim ve çevre sorunlarının çözümünde uluslararası iş birliğini ve ortak hedefler belirlenmesini önemsediklerini belirterek, bu buluşmanın, adil sorumluluk paylaşımına dayalı stratejik ortaklıkların başlayacağı bir zemin olması temennisinde bulundu.
21İNCİ YÜZYILIN EN BÜYÜK İYİLİK HAREKETİ
Emine Erdoğan, Uluslararası Sıfır Atık Forumu kapsamında düzenlenen BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu 4üncü Resmi Toplantısına başkanlık etti. Toplantının açılışında konuşan Emine Erdoğan, Sıfır Atık hareketinin, 21inci yüzyılın en büyük iyilik hareketi olduğunu belirterek, Türkiye olarak bu hareketin öncü ülkesi olmaktan ve Sıfır Atıkı yerelden küresele taşımaktan büyük gurur duyduklarını bildirdi. 2022 Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen Sıfır Atık kararının, artık bir Birleşmiş Milletler politikası ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin kilit unsuru olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
“2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için önümüzde yalnızca 5 yıl kaldı ve maalesef hedeflerin henüz yüzde 18i gerçekleştirilebildi. Bu süreci hızlandırabilmek için farkındalık çalışmalarına ağırlık vermemiz gerektiği inancındayım. Kadınlar ve çocuklar, ana hedef kitlemiz olmalıdır. Onların nesilleri ve geleceği şekillendiren gücünü Sıfır Atık hareketine etkin bir şekilde kanalize etmeliyiz. Birleşmiş Milletler Habitat ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın koordinasyonunda, Sıfır Atık Vakfımızın da desteğiyle kalıcı bir Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Mekanizması kurulmalıdır. Sıfır Atık Forumu da bu platformun evrensel yüzü ve bilgi merkezi olmalıdır.”
Emine Erdoğan, bizzat katılamadığı programlara da video mesaj göndererek Sıfır Atık konusundaki düşüncelerini paylaştı. Endonezyanın Bali adasında düzenlenen Asya Pasifik Sıfır Atık Uluslararası Seminer Programına 28 Ekimde video mesaj gönderen Emine Erdoğan, “Medeniyet birikiminden beslenen ve Sıfır Atık ilkelerini temel alan yaşam modellerini bir an önce hayata geçirmeliyiz. Ancak bu sayede verimlilik ilkesiyle yönetilen atığın azaldığı ve geri dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştığı döngüsel şehirler kurabiliriz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, COP31E EV SAHİPLİĞİ YAPACAK
Brezilyada gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30uncu Taraflar Konferansında (COP30) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurumun başkanlığında yürütülen müzakereler sonucu, gelecek yıl düzenlenecek COP31 Taraflar Konferansının, Türkiyenin ev sahipliği ve başkanlığında yapılmasına karar verildi. Emine Erdoğan, konuyla ilgili sanal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiyenin COP31e ev sahipliği yapacak olmasının, Türkiye ve tüm insanlık için hayırlı olmasını dileyerek şu ifadeleri kullandı:
“Hepimiz için gurur vesilesi olan bu önemli adım, Sıfır Atık hareketine küresel ölçekte yön veren Türkiyenin, çevre bilincindeki kararlılığının dünyada karşılık bulduğunun bir göstergesidir. 196 ülkenin aynı masaya oturacağı tarihi zirvenin, iklim krizinin yükünü en fazla taşıyan ülkelere, güçlü bir rehberlik ve dayanışma sunulması için dönüm noktası olacağına inanıyorum. COP31in daha adil, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dünya adına kararlı, etkili ve somut neticelere vesile olmasını diliyorum.”
İSTANBUL ARTIK SIFIR ATIKIN BAŞKENTİ
Emine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sıfır Atık Vakfı iş birliğiyle Gıda ve Su İsrafını Önlemek, Geleceği Sahiplenmek temasıyla 28 Kasımda İstanbulda düzenlenen Yüksek Düzeyli Tarım ve Orman Bakanları Paneline katıldı. Uluslararası Sıfır Atık Forumunun tamamlayıcı oturumu olan panelin açılışında konuşan Emine Erdoğan, İstanbulun artık Sıfır Atıkın başkenti, insanlığın sürdürülebilir gelecek vizyonunun merkezi olduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, değişimin önce evlerde, sofralarda ve alışkanlıklarda başlaması gerektiğini belirterek, “Sıfır Atık prensiplerini uygulayarak kendimizi ve hayatlarımızı değiştirmeye başladığımızda göreceğiz ki dünya da bizimle birlikte değişecek. Çünkü bir dilim ekmeği çöpe atmadığımızda 40 litre suyu, bir yumurtanın bozulmasına izin vermediğimizde 196 litre suyu, bir elmayı buzdolabında çürütmediğimizde 822 litre suyu kurtaracağız” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, sanal medya hesaplarından zaman zaman yaptığı paylaşımlarda da atık krizinin üstesinden gelmek için Sıfır Atık bilincinin önemine işaret ederek sürdürülebilirlik vurgusu yaptı. Emine Erdoğanın bu yıl yurt içi ve dışında görüştüğü devlet ve hükümet başkanlarının eşleri ile ülkelerin, kurum ve kuruluşların temsilcileri, 2023te BM 78inci Genel Kurulunda küresel düzeyde imzaya açılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın ilk imzacısı olduğu Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzalayarak Sıfır Atık hareketine destek verdi.
AİLE VE ÇOCUK TEMALİ ETKİNLİKLER DÜZENLENDİ
Emine Erdoğan, Aile Yılı kapsamında ailenin ve çocuk haklarının korunmasının önemine dikkat çekilen programlara da katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen, Uluslararası Aile Forumunun gala yemeğine katılan Emine Erdoğan, konuşmasında, “Evlenme yaşını ileri atan bahanelere ve felaket kehanetleriyle doğum sayılarının geriletilmesine geçit vermemeliyiz” dedi.
Emine Erdoğan, ailenin insan yaşamındaki önemine dikkati çekerek, “Ailenin geleneksel yapısında çözülmeler meydana geliyor. Toplumlar bir erime potasına atılmaya çalışılıyor. Tüm bu girişimler ahlaki ve manevi değerlerimizi hedef almaktadır. Zira bizi bu olumsuz dış etkilere dirençli kılan milli kimliğimizdir” ifadelerini kullandı.
Haliç Kongre Merkezinde 6 Aralıkta Dijital Çağda Çocuk Medyası: Aileyi Güçlendirmek, Değerler İnşa Etmek başlığıyla düzenlenen TRT Uluslararası Çocuk Medyası Zirvesine katılan Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesini imzaladığını duyurdu. Sözleşmeyi çocukların dijital ortamlarda güvenliğini sağlamak, haklarını korumak ve onları desteklemek için sözleşmeyi imzaladığını belirten Emine Erdoğan, herkesi sözleşmeyi imzalamaya davet etti. Emine Erdoğan, sanal medya hesabından bu yıl katıldığı program ve etkinliklerden görüntülerin yer aldığı videoyu da paylaşarak şu ifadeleri kullandı:
“Yeni yılın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Birlik ve beraberlik içinde dayanışmamızı koruduğumuz, umudumuzun eksilmediği, huzurlu bir yıl temenni ediyorum. Bütün mazlum coğrafyalarda zulümlerin son bulduğu, barışın, mutluluğun, refahın hakim olduğu bir 2026da buluşmak dileğiyle.”