Politika
TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu toplandı
TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti Ankara Milletvekili Jülide Sarıeroğlu başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısının açılışında konuşan Sarıeroğlu, “Komisyonumuzun temel hedefi, engelli bireylerin hayatını etkileyen tüm alanlarda sahadan gelen bilgiyi karar süreçleriyle buluşturmak, hak temelli bakışı güçlendirmek, uygulamada geliştirilmesi gerekenleri tespit edip çözüme destek olmak. Bugün bu çerçevede 3 önemli kurumu dinleyeceğiz. Bu kurumların her biri engelli bireylerimizin hayatında doğrudan karşılığı olan kurumlar” ifadelerini kullandı.
13 SENE BOYUNCA KURUMUMUZA 3 BİNE YAKIN ENGELLİ BAŞVURUSU GELDİ
Ardından Kamu Denetçisi Fatma Benli Yalçın, sunum yaptı. Yalçın, engellilerin sorunlarını çözebilmek için hak arama kurumlarının önemine dikkat çekerek, “13 sene boyunca Kamu Denetçiliği Kurumumuza 3 bine yakın engelli başvurusu geldi. 2025 yılda yapılan başvuru sayısı 360. Kurumumuzda yapılan binlerce başvurudan hareketle özellikle ifade etmem gereken husus, engelliler için yapılan çalışmaların ek katkı olduğunun özellikle altının vurgulanması ve bunların maddi gelir desteğinden ziyade yaşamlarında somut değişiklikler gerçekleştirilen hayata dokunan öneriler olarak gerçekleştirilmesi. Çünkü sadece maddi anlamda gelir tesis edebilmek ya da sadece maddi anlamda soruna çözüm gerçekleştirebilmek, hayatlarında fiziksel olarak sonuca yol açmayabiliyor. Çok basit bir örnekle ifade edeyim. 2024 yılında sıfır olarak alınan araçların yüzde 40ı ÖTV muafiyetine maruz ve bu araçların biliyorsunuz, belli bir oranda sanırım bu senenin değerleme oranıyla 2 milyon 800 bini geçmemesi gerekiyor ve yüzde 90 bağımlı olması gerekiyor. Engelliler açısından problem yok. Çünkü engelliler, araç maliki olduklarında onlar için özel tertibat gerekiyor” diye konuştu.
DÜZENLEMELERİN SOMUT OLAYLARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRACAK
Devletin engelli bireylerin haklarını sağlayabilmek için sağladığı maddi durumları nedeniyle başka engellilerin hayatını olumsuz etkileyebileceğini dile getiren Yalçın, “Biliyorsunuz ki belediyeler eğer bir yolda 20den fazla araç kapasitesi varsa en azından bir tanesini engelli alanı olarak ayrılmak zorundadır. Ancak biz bunun üzerine kişinin adını yazma imkanına sahip değiliz, o haktan ÖTV muafiyeti alan bütün araçlar kullanması gerekiyor. O yüzden bu tarz düzenlemelerin somut olaylara göre değerlendirilmesi hayatlarını daha kolaylaştıracak. Örneğin mahalli idarelerde yapılan başvurularda; yüzde 30 su indiriminin olması engelli bireylerin, Aslında bu yüzde 50 olması gerekir diye başvurular var. Ya da yüzde 50 olan belediyelerde, Bu sadece su kullanımında var ama katı atık bedelinde olması gerekir ya da suda olduğuna göre enerjide olması gerekir tarzındaki haklı ya da bu konudaki beklentilerini ifade eden başvurulara yol açabiliyor” dedi.
YÜZDE 15 ORANINDA DOSTANE ÇÖZÜM GERÇEKLEŞTİRDİK
Yalçın, Kamu Denetçiliği Kurumunun web sitesine yıllık 1 milyon 400 bini aşan başvuru sayısı olduğunu ve sitenin engellilerin erişilebilirliği açısından güçlü bir pozisyonda olduğunu söyledi. Yalçın, “Kamu Denetçiliği Kurumumuza yapılan başvurularda memurların, sözleşmeli personellerin ve sürekli işçilerin atama ve nakil talepleri var. Aynı zamanda, cezaevinde bulunan kişilerin engelli olduklarında yine nakil talepleri var. Biz bu nakil taleplerini olabildiğince kamu düzenini aksatmamak kaydıyla yerine getirilmesine ilişkin kararlar tesis ediyoruz. 2025-2024 yılında sadece benim denetçilik birimimde yüzde 15 oranında dostane çözüm gerçekleştirdik. Bu noktada bizim tavsiye kararlarımıza ve dostane çözüm kararlarımıza uyum oranı oldukça yüksek çünkü idarelerle görüşüyoruz. İdarelerle görüştüğümüzde çözüm alamadığımız konularda da bilgi, belge talepleriyle o sorunu çözebiliyoruz. Nakil taleplerinde eğer cezaevlerinde boşluk varsa engelli nakillerinin gerçekleşmesini sağlıyoruz ya da cezaevinde bulunan kişi, Yürüme engeli olduğunu, merdiven çıkamadığını ifade ettiği için ancak bulunduğu L tipi cezaevinde yatak odaları üst kattadır, kaldıkları odalar üst kattadır. Aksi bir oda olmadığı için tavsiye kararı verdik” değerlendirmesinde bulundu.
YAPILAN ÇALIŞMALARI ÇOK ÖNEMSİYORUZ
Yalçın, kuruma yapılan bir başvuruyu örnek göstererek, “Başvuran, çocuğunun ÇÖZGER raporu olduğunu söylüyor. Biliyorsunuz, Çocuklar için özel gereksinim raporu demek bu. Çocuğun anksiyeteyle ilgili bir problemi var ve normal tuvaletlere gidemiyor çünkü sıra beklemekle ilgili sorunu var, yaşadı çok ağır vakalar da var. Daha önce ortaokulda engelli tuvaletini kullanmış. Biz çok fazla idareyle görüştüğümüz için müdürle görüştük, bu bizim çok rahat dostane bir şekilde tamamlayabileceğimiz bir başvuru. Başvuran haklı, yaşanan bir sorun var ve biz bu çocuğa yardımcı olmamız gerekir ama müdüre hanım kendisinin de engelli olduğunu ifade ederek, Yüzde 40 engeli yoksa ben engelli tuvaletini kullandırmam dedi. Mesela engelli tuvaletinin üzerinde şu an asma kilit var. Her zaman devletin aradığı, Yüzde 40 engeli olmak o kişi için çok ekstra bir çalışma yapılmasını gerektirmiyor ama her zaman yüzde 40ın altında daha basit bir engeli olmak o konuda çalışma yapılması zorunluluğunu ortadan kaldırmıyor. Bu nedenle, biz yapılan çalışmaları çok önemsiyoruz” dedi.