Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

10 yıl önce 1 yıl ömür biçildi, yeniden kalp ameliyatı olarak hayata tutundu

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Elbistan ilçesinde yaşayan Mehmet Ambara, 2015 yılında baş ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede beyin tümörü teşhisi konuldu. Doktorlar, ameliyata alınan Ambara tümörün 4üncü evreye geçtiğini, bu nedenle başka bir ameliyat yapamayacaklarını belirtti. Doktorların 1 yıl ömrü kaldığını söylediği Mehmet Ambar, hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ederken, tedavisini de aksatmadı. Ambar, gördüğü tedavi ve yaşama aşkıyla 10 yılı geride bıraktı.

4 DAMARI DEĞİŞTİRİLDİ

Doktorların 1 yıl ömrün kaldı sözünün üzerinden 10 yıl geçen Mehmet Ambar, geçen hafta rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Kalp krizi geçirdiği tespit edilen Ambar, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Kirişci tarafından yapılan tetkiklerde, Mehmet Ambarın kalp damarlarının tıkalı olduğu tespit edildi. Ambar, açık kalp ameliyatına alındı. Başarılı geçen ameliyat sonunda Mehmet Ambarın 4 damarı değiştirildi.

GENÇSİN, İNŞALLAH YENERSİN

Yıllarca baş ağrısı ve baş dönmesi şikayetiyle her hastaneye gittiğinde dilaltı hapı verip, gönderdiklerini ancak 2015te yapılan tetkiklerde tümörün tespit edildiğini söyleyen Ambar, “10 yıl önce işe gitmek için kalktım ama kalkamıyorum. Ayaklarımı yataktan attım ama kafam kalkmıyor. Hemen acil hastaneye gittik, bir tomografi çektiler. Doktor, Net olsun diyerek kontrastlı MR çektiler, beynimde tümör olduğu açığa çıktı. Adana Balcalı Hastanesine sevk ettiler, 10 yıl önce. Oradaki hocalarım dedi ki Biz bundan patoloji alamayacağız, açıp ameliyat edeceğiz. Ameliyattan sonra doktor, Evresi büyük. 3üncü evreden 4’üncü evreye geçiş pozisyonunda kötü huylu. Dişi, büyüyen tarzdan olan bir tümör dedi. Açık ameliyattan sonra tümörler tekrar harekete geçti ve kontrole gittiğimde gördüler bunu. Hocam da dedi ki Biz yapacağımız ameliyatın en üst seviyesini yaptık. Bundan sonrası seni felç bırakır. Ayağa kaldırmaz. Gençsin, inşallah yenersin dedi. Eve saldılar ama doktorlar o zaman bana 1 yıl ömür biçti. Yaşamayı seviyorum. Sonuçta veren de Allah, alan da Allah. Biz bu handa bir yolcuyuz. Ben de tevekkül ettim Allaha. Sevdiğim için yaşamayı, açık ameliyattan sonra tekrar ışın aldım, kemoterapi aldım, Doktorlar buraya kadar dedi” diye konuştu.

YAŞAMAYI SEVECEKSİNİZ

Ameliyatın ardından rutin kontrollerine aksatmadan gittiğini ifade eden Mehmet Ambar, “Kontrollere her gittiğimde doktorlar bana bakıp, Sende çok büyük değişimler var dedi. Ben de Hocam yaşamayı seviyorum dedim. Hiçbir şeyi kafama takmıyorum ama doğrudan da şaşmıyorum. Yaşamak her şeye rağmen güzel. 10 yıl önce biçilen bir ömür vardı, 1 yıl. O 1 yılı ben hiç kafama takmadım. 10 yıl önce Azraile bir çelme taktım. 10 yıl önce Azraile taktığım çelmeyi yine taktım. Açık baypas ameliyatı oldum, Allahın izniyle yine takıyorum. Yaşamayı seviyorum, yaşamak güzel, sevin. Yaşamayı seveceksiniz. Yaşamayı severseniz, Azraile çelme takarsınız” dedi.

YÜKSEK RİSKLİ BİR KALP AMELİYATI YAPTIK

Ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Mehmet Kirişci ise Ambarın hikayesini ilk duyduğunda şaşırdığını ifade ederek, “Hastamızı ameliyat öncesi incelediğimizde, öyküsünü sorduğumuzda, şöyle bir şey karşımıza çıktı. Hastamız yaklaşık 10 yıl öncesinde bir beyin tümörüyle ilgili bir operasyon geçirmiş ve beyin tümörüne bağlı olarak çok kısa bir ömür biçilmiş ameliyat sonrasıyla ilgili. Bize geldiğinde muayenemizde fark ettiğimiz şey, hastamızdaki hayat enerjisinin çok yüksek olmuş olması, çok dikkat çekiciydi. Kalp krizi geçiren bir hastanın tedirginliğini yaşamayacak kadar enerjisi yüksekti. Bu beyin tümörüne bağlı yaşadığı hadisenin yaklaşık biçilen ömrün, üstünden 10 yıl geçmesine rağmen, hiçbir problem yaşanmadan hayata devam ediyor olmuş olmasının bence sırrıydı. Nihayetinde biz de yüksek riskli bir kalp ameliyatı yaptık bu hastamıza. Bu ameliyatta da problem yaşama ihtimalimiz çok yüksekti. Çünkü geçirilmiş bir tümör ve hala devam eden beynindeki tümör kanayabilir, beyinle ilgili problemler yaşama ihtimalimiz vardı. Bunların hepsini göze alarak biz de hastamıza en uygun, güçlü tedavilerin hepsini uygulayarak çok şükür başarılı bir operasyon yaptık. Hastamızın kalp krizi geçiren damarıyla birlikte 3 damarında problem vardı. Toplam 4 damarı baypas yaptık” diye konuştu.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam