Türkiye
İstanbul- Özgür Özel yurtdışı temasları öncesi havalimanında soruları yanıtladı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki heyetle İspanya ve Belçikada temaslarda bulunmak üzere yurt dışı seyahatine çıktı. Seyahat öncesi Özel, İstanbul Havalimanı VIP Salonunda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Açıklamanın başında İspanya ve Belçikadaki temasları hakkında bilgi veren Özel, Madridde iki gün boyunca Sosyalist Enternasyonalin Prezidyum toplantısına katılacak. Madrid temaslarının ardından Belçikanın başkenti Brüksele geçecek olan Özel, 12 Ekim Pazar günü saat 14.00te Brüksel Meydanında Belçika, Hollanda, Almanya ve Fransada yaşayan Türk vatandaşlarının geleceği bir mitinge katılacağını açıkladı.
BU BİR İTİBAR SUİKASTI
Ünlü isimlere soruşturmayla ilgili Özel, “Utanç verici bir operasyon. Zaten gözaltı yapsa, Gözaltı yaptım dese, bunun sebebi sorulur. Ve ne yaptığı bilinir. Yaptığı iş bir gözaltı değil, yaptığı işin ne olduğunun hukuk devletinde bir karşılığı da yok. Yaptıkları iş doğrudan birincisi; aile hayatına saldırı, özel hayata saldırı, konut güvencesine saldırı ve itibar suikastı. Doğrudan bir itibar suikastı. Amaç şu: Güya bir tanıkları var, bir torbacı var. O bir ifade veriyor. O torbacının torbasından nasıl oluyorsa Türkiyede iktidarı memnun edecek, iktidarı övecek söylemleri olmayan, zaman zaman eleştiren ama yani eleştirileri de demokratik sınırlar içinde kimseyi rencide etmeyen hatta çok dikkatli eleştiriler… Ama ne yapmışlar. Örneğin,19 Mart darbesine karşı eleştirel bir tutum içerisinde olmuşlar” dedi.
TORBANIN İÇİNDE MUHALİF KİMLİĞİ OLAN SANATÇILAR VAR
Özgür Özel, “Diyorlar ki Bir torbacı var. Bir torbacı yok. Bir torba var. Torbanın içinde muhalif kimliği olan sanatçılar var. Onları çıkarıyorlar, sabahın köründe evden jandarmayla alıyorlar. Kan kontrolüne, idrar kontrolüne, saç teli alıp saç telinden uyuşturucu kontrolüne götürüyorlar. Bu 19 kişiden 18inde şey çıksa, çıkmaz da çıksa, birinde çıkmasa, o bir kişiye yaptığınız bu haksızlığın hesabını nerede vereceksiniz? Nerede vereceksin? Siz güya hukukçusunuz. Hukuk diyor ki Bir tane masum içeri gireceğine 99 suçlu aramızda gezsin. İlk duyduğunda ürperticidir. Dersin ki Ya nasıl olur? Bir masumu boşu boşuna suçlamanın bedelini hakimlere, savcılara öğretirken böyle öğretiyorlar. Bunlar bunu tahsil edip sonra gelip bunu uyguluyorlar. 4 Eylül günü Meriç Alkan Keskinin kızı Güneş dünyaya geldi. Ve Güneş bebeği annesi 32 gündür emziriyor. Dün Meriç Hanımı aldılar, jandarmayla götürdüler. Eşi elinde süt pompasıyla geldi ve birileri kan örneği, saç örneği diye Güneşin annesini itibarsızlaştırmaya çalışırken; o Güneşe süt aldı oradan süt götürdü. Bu kadar ayıp bir şey, bu kadar utanç verici bir şeyi bu ülkeye yaşatanlara lanet olsun. Lanet olsun. Çağırdınız da gelmediler mi jandarmayla sabah 06.30da gittiniz” ifadelerini kullandı.
ÖZENLİ DAVRANILMAMIŞTIR
Özel, bir basın mensubunun TBMMde Öcalan sloganlarının atılmasıyla ilgili soruna, “Dışarıdan gelen kişiler birtakım sloganlar attı diye bunu tutup da başka bir meseleye evriltmek doğru değil. Ancak o alanların özenli yönetilmesi gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu sloganların atılmasına hiçbirimizin müsamaha göstermesi, normal görmesi doğru değil. Madem bir süreç yürütülüyor, adım adım doğru işler yapılması bekleniyor, bununla ilgili hepimiz elimizi taşın altına koymuşuz, hamaset yapmıyoruz, husumet yaratmıyoruz ve doğru bir yerden bir barış sürecinin örülmesine, bunun da demokratikleşerek olmasına, bunun Kürt sorununu çözmesine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ona katkı sağlayacak bir süreç yürütülmesine ve özene ihtiyaç var. Bu özenden fedakarlık edilmiştir. Özenli davranılmamıştır” cevabını verdi.
GAZZE ŞERİDİ, FİLİSTİNLİLERİNDİR VE FİLİSTİNLİLERE BIRAKILMALIDIR
Gazzede sağlanan ateşkesle ilgili konuşan Özel, “Sonuçta adil bir barış süreci yürümediğini söylemiştik. Ancak en kötü barışın savaştan iyi olduğunu da söyledim, değerli arkadaşlarım da söyledi. Bir anlaşmaya varılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ateşkes varsa biz orada varız bir kere. Çünkü ateşkes varsa çocuk ölümü yoktur, kadın ölümü yoktur, masum sivillerin ölümü yoktur. Biz oradayız. Bundan sonra can kaybı yaşanmayacak olmasından, başarıya ulaşması durumunda elbette memnuniyetle karşılıyoruz. Bir an önce insani yardımların hızla, yeterli bir şekilde ulaştırılmasının sağlanması lazım. Hızlı, etkin tıbbi yardıma ihtiyaç var. Bunun sağlanması gerekiyor. Türkiyenin bu konuda bir katkısı olabilecekse biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu katkıya, desteğe hazırız bugünden. Bundan sonraki süreçte Gazze yönetiminde Filistinlilerin söz sahibi olması lazım. Gazze şeridi, Filistinlilerindir ve Filistinlilere bırakılmalıdır. Bundan sonraki süreçte Gazzenin kaynaklarının Batılı devletler ve İsrail tarafından sahiplenildiği, Filistinlilerin de geri kalan işleri yapıp, sanki yardımcı hizmetlerde görevlendirileceği bir düzen adil bir düzen olmaz. Bir yandan İsrail işgaline kısman dur denip, bir yandan da Trumpın orayı gidip ilhak etmesine sebebiyet verecek bir planın da doğru ve nihai bir plan olmadığını düşünüyoruz. Orası Amerika tarafından ilhak edilip, Trump tarafından oraya kendi hayallerindekilerin inşa edilip, önündeki hidrokarbon yatakları noktasından da Trumpın orada kurduğu hayallerin de önüne dünyanın vicdanının geçmesi gerekir. Biz bunların hepsini bu hafta sonu yapacağımız Sosyalist Enternasyonal toplantısında da konuşacağız” dedi.
SİYASET İSTEYEN HERKESİN BEKLENTİSİDİR
Adalet Bakanlığının Selahattin Demirtaş kararına itirazına da değinen Özgür Özel, “Son derece yanlış bir iş. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları Türkiye açısından bağlayıcıdır. Bu kararların tanınıp, başta Sayın Kavala, 9 yıldır haksız yere içeride tutuluyor. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer siyasi tutsakların serbest kalması gerekirdi. Eğer demokratik siyasetin önü açılacaksa, bu DEM tarafında Selahattin Demirtaş ile olur. Bu toplumun büyük beklentisi, DEMin büyük beklentisi, Kürt vatandaşlarımızın büyük beklentisi, demokratik siyaset isteyen herkesin beklentisidir. Burada bu başvuruyu yapmanın sana ne faydası var, memlekete ne faydası var? Yanlış yaptılar. Bunu son derece hatalı buluyorum. Bir an önce AİHM kararlarının da Anayasa Mahkemesi kararlarının da hızla uygulanması, zaten Anayasaya uymanın gereğidir” ifadelerini kullandı.