Sosyal medyada bizi takip edin

Sağlık

Prof. Dr. Kadıoğlu: 1 kilo et sofraya gelene kadar 15 ton su tüketilmiş oluyor

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

İklim değişikliğiyle mücadelede bireysel tüketim alışkanlıklarının önemi artıyor. İklim krizinin insanların günlük alışkanlıklarıyla da yakından ilişkili olduğunu belirten uzmanlar, israf kültürünün çevresel etkilerine dikkat çekiyor. Uzmanlar, özellikle aşırı et ve yüksek su gerektiren gıdaların tüketilmesinin su ayak izi açısından iklim değişikliğini etkilediğini belirtirken; sıcak hava dalgaları nedeniyle yaşanan can kayıplarının sağlık sisteminde görünür hale getirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

İSRAF VE EKOLOJİK GÜNAHLAR

İsrafı önlemin doğa üzerindeki baskıyı azaltacağını söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Bizim dinimizde israf günahtır. Fazla alışveriş yapıyoruz, çöpe atıyoruz; bu bir israf. Su, gıda, enerji gibi çok kötü kullanım var. İklim değişikliği ile mücadelede az tüket, yeniden kullan, geri dönüştür diyoruz. Aslında bunlar çevreyi koruma ile ilgili ekolojik şeylerdir. İsrafla ilişkili olduğu düşünerek ben buna ekolojik günahlar diyorum. Çünkü vatandaş belki de olayı böyle daha iyi anlar. İsrafı ne kadar engellersek çevreye, doğaya baskımız o kadar azalacak. Bu çevreyi, doğayı, iklim değişikliği ile mücadeleyi kolaylaştıracak” diye konuştu.

AŞIRIYA KAÇMAMAK LAZIM

Prof. Dr. Kadıoğlu, aşırı et tüketiminin iklim değişikliği üzerinde olumsuz etki oluşturduğunu ifade ederek, “İklim değişikliğinde yediğimize, içtiğimize dikkat etmemiz gerekiyor. Aşırı et tüketimi, iklim değişikliğine zarar veriyor. 1 kilogram kırmızı et sofraya gelene kadar 15 ton su tüketilmiş oluyor. O yüzden su ayak izi küçük ürünler kullanmamız lazım. Tropikal bitkilerden, avokado, kivi meyvelerden uzak durmak lazım. Bunlar tropikal yağmur suyu istiyor. Buraya özgü bitkilerden mısır, fasulyede protein var. Et yemeyin demiyorum ama aşırıya kaçmamak lazım. Ne kadar su ayak izi yüksek ürünler tüketiyorsak, o kadar dünyada zarar veriyoruz” dedi.

ÖLÜM NEDENLERİ ARASINA SICAK HAVA DALGASI EKLENMELİ

Sıcak hava dalgalarının ölümler üzerindeki etkisine dikkat çeken Kadıoğlu, “Yaz ayları sıcak. Arada bir sıcak hava dalgaları geliyor. Beton olan yerlerde kent ısı adası var. Bütün bunlar birleştiği zaman apartmanların üst katlarında hasta, obez, yaşlı ve çocuklarda ölümler gerçekleşiyor. Avrupada 2003 yılının ağustos ayında 35 bin kişi öldü. Hastanelerde bunların kayıtları sıcak hava dalgası diye kaydedilmiş. Türkiyedeki ölümlerde böyle bir kayıt düşürülmüyor. Trabzonda sıcak hava dalgalarından kaç kişi ölüyor? diye araştırma yapsak kayıt yok. Bunlar kayıt dışı. Ölümlerin kök nedenlerinin arasına sıcak hava dalgalarının katılmasında büyük yarar var” diye konuştu.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
  • Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu. Fotoğraf: Selçuk BAŞAR/Trabzon,(DHA)

Continue Reading
Reklam