Türkiye
İstanbul – Özgür Özel, cezaevi ziyareti sonrasında konuştu
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivrideki Marmara Ceza İnfaz Kurumundaki duruşma salonunda Ahmet Özerin yargılandığı davanın duruşmasına katıldı. Duruşma sonrasında Ekrem İmamoğlunu da ziyaret eden Özel, daha sonra açıklama yaptı. Özel, ” Ekrem Başkanımızın Özel Kalem Müdürü, değerli arkadaşımız Kadriye Hanımı bir kez daha sabahın köründe, oğlu ile birlikte yaşadığı konutundan gözaltı yapıyorlar. Kadriye Hanım daha önce gözaltına alındı ve dört gün kaldı. Artık emniyette verecek bir ifadesi yok. Usül böyle, kural böyle. Bu davadan artık savcıya ifade verebilir. Onun için de savcılığa çağrıldığında gidecek zaten. Bakın bırakmışsınız, kaçmamış. İşinin başında. Çağırsa savcı, Şunu da soracağım dese sorar. Öyle olması lazım. Daha önce gözaltına alınmış, emniyet sorgusu yapılmış, savcılığa gelmiş. Bütün Türkiyede hukuk fakültelerinden aldıkları diplomaları ile mesleklerini yapan birçok sayın savcı, şu anda serbest olan kişilere yeni bir şey soracaksa çağırıp soruyor. Bu nedir yahu düşman hukuku? Sabahın köründe küçücük oğlu ile yaşadığı evden yalnız bir kadını gidip polisle almak. Kardeşinin şehir dışından yetişmesine bile imkan yok. Evladı başkalarının yanında kalıyor. Şimdi teyzesi yetişecek. Bu kadar vicdansızlık olmaz. Daha önce de dört gün tutulmuş olan Genel Sekreterimiz Akın Beyi, bu yöntemle bir daha alıp dört gün daha tutup, sonra yine savcılıktan serbest bıraktılar. Bu zulme ne gerek var? Bundan ne bekliyorsunuz, ne yapıyorsunuz? Yani bunu yapmanın size faydası ne? İçiniz mi soğuyor, intikam mı alıyorsunuz? Bu hırs kime, bu kin kime? Kadriye Hanım gibi görevi Ekrem Başkanın Özel Kalemi olmak olan birine zulmedince ne oluyor? Ne oluyor evladını üzünce, ailesini ağlatınca? Sana ne faydası var, hukuka ne faydası var?” dedi.
SAYIŞTAYIN İŞLEM YAPIN DEYİP, BUNLARIN YAPMADIĞI İSTANBULDAKİ BELEDİYELERİ AÇIKLAYACAĞIM
Özel, “Önümüzdeki Salı, Sayıştayın İşlem yapın deyip, bunların yapmadığı İstanbuldaki belediyeleri teker teker kanıtlarıyla açıklayacağım. Salıya kadar AK Partili belediyelere operasyon yaparsa, Fatih Belediyesinden başlayacağım. Üç yıldır, iki yıldır bunlara operasyon yapılması gerektiği halde beklettiğiniz dosyaları haftaya Salı açıklayacağım. Bak yine benim tavsiyem. Belediye Başkanını çağır gelsin. Öyle evine gitme, çoluğunu çocuğunu ürkütme, korkutma. Çağır, ifadesini al, orada ismi geçen herkesi gözaltına al. Getir, hadi bakalım bir gün şurada onları tutuklu yatır göreyim. Fatihten başlıyoruz. Açık oynuyoruz Akın Bey. Fatih Belediyesinin Sayıştay raporları elimde. Üç senedir söylüyorum bir şey yapılmıyor denilen raporlar elimde. Fatih Belediyesini alıyor musun, almıyor musun göreyim. İnsan gibi çağır ama. Öyle insanlık onuruna aykırı muameleyi Fatih Belediye Başkanına da yapman doğru değil. Hiçbir belediye başkanına yapma. Biz yönetiyor olsak ülkeyi sana bunu yaptırmam zaten de. Yönetenlerde iş yok. Seni Türkiye Başsavcısı gibi veya böyle işte hukuk devleti olmayan yerde kendince düzen tutturmuş zorbanın temsilcisi gibi iş yapıyorsunuz. Çok net söylüyorum, çok net. Bu kadar haksızlık, milletin vicdandan döndü, dönüyor, dönecek” dedi.
BEN ASACAĞIM O BAYRAĞI, HAYDİ GELSİN, İNDİRSİN
Ekrem İmamoğlunun pankart ve afişlerinin toplatılması ile ilgili soruyu cevaplayan Özel, “Hayatımda duyduğum en hukuk tanımaz karar bu. Ekrem İmamoğlunun ünvanı ne? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Buna kim karar veriyor? İstanbulun seçmeni. Suçu ispatlanmış mı? Hayır. En temel hukuk ilkesi ne? Suç ispatlanana kadar suçsuzdur. Hem seçilmiş, hem suçsuz. Şu anda da maaşının üçte ikisi yatıyor. Kanun öyle, görevden uzaklaştırsan da. Unvanı; Belediye Başkanı. Onun fotoğrafını asmayı nasıl yasak getiriyorsun sen? Suçlu mu? Daha iddianamen yok yahu. İddianame yok. Sadece senin aldığın bir talimat, yaptığın gözaltı, ardından tutuklama tedbiri; haksız. Bu kişilere aradığın suç var. Kazıdıkça batıyorsun, kazıdıkça derine batıyorsun. İddianame yok. Olsa ne yazar? Yargılama yok. Olsa ne yazar? Karar verilmemiş. Verilse ne yazar? Kesinleşmesi lazım. Ancak o zaman diyebilirsin, Bu kişi suçlu diye. Suçu ve suçluyu övmeye girermiş, Ekrem İmamoğlunun parkartını asmak veya metroda sesini duymak, metro duraklarında Ekrem İmamoğlunun sesini duymak. Böyle bir şey olabilir mi? Yani gerçekten insan utanıyor. Utanıyor bu yaptıklarına. Başkanım biz asalım, gelsinler indirsinler. Ben asacağım şimdi gidip o bayrağı. Haydi gelsin, indirsin. Hangi suçlu ya? Kendini inkar ediyor adam. Adliyeden vermişsin temiz kağıdını, aday olmuş. O günden bugüne bir şey yok. Bir iddian var, iddianamesi yok. Orada suçlu varmış gibi, Yapamazsın, asamazsın. Haydi bakalım ben asacağım, Akın Gürlek gelsin ve indirsin. Zavallı polislere, gariban adamlara verecek kanunsuz emri oradan bir amir, Haydi bakalım bizim emekçilerle, İndirirsin, indirmezsin tartışması. Ayıp bir şey ya. Tepemin tasını attırmasın, giderim odasının kapısına asarım Ekrem Beyin resmini. Arsızlığın da bir limiti var” dedi.