Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

Bitlis- BEÜ Rektörü Prof. Dr. Elmastaş, yer altı sularının önemine dikkat çekti

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

BİTLİS ve ilçelerinde bulunan göllerde, yağışların azlığı, iklim değişikliği ve bilinçsiz sulamalardan dolayı çekilmeye devam ederken, Tatvan ilçesi sahilindeki Adabağ köyünün yaklaşık 500 metre açığında ise çekilmeyle birlikte ada oluştu. Yer altı suları ile ilgili çalışmaları bulunan Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, başta Van Gölü olmak üzere göllerde sürekli bir düşüşün yaşandığını, özellikle yer altı sularının kullanımı ile ilgili önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.

Dünyanın en büyük sodalı, Türkiyenin ise en büyük gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü, küresel iklim değişikliği ve buna bağlı olarak yaşanan kuraklık ve aşırı buharlaşma nedeniyle alan kaybetmeye devam ederken, bu durum birçok tarihi kalıntı ile birlikte daha önce sular altında olan mikrobiyalitleri su yüzüne çıkardı. Van Gölünde yaşanan çekilme, Tatvan ilçesi sahilindeki Adabağ köyünün yaklaşık 500 metre açığında ise daha önce sadece küçük bir bölümü su yüzeyinde olan kara parçasının ada olarak ortaya çıkmasına neden oldu. Bitlisin Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerinde bulunan Arin, Nazik ve Nemrut göllerinde de büyük oranlarda çekilmeler yaşanıyor.

Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, bu durumun hem yağışların azlığı ve iklim değişikliğinden hem de bölgede bilinçsiz sulama ve sondajlardan kaynaklandığını belirtti. Özellikle Van Gölünü besleyen en önemli kaynağın yağış ve bununla beraber gölü besleyen tatlı su kaynakları olduğunu anlatan Prof. Dr. Elmastaş, şöyle konuştu:

“Yer altı suları burada yine önemli bir kaynak. Çünkü son yıllarda Van Gölü havzasının kuzeyinde, batısında özellikle Tatvan, Ahlat, Adilcevaz ve Ercişe doğru olan alanlarda binlerce sondaj kuyusu açılmış durumda. Yer altı suyu tekrar tarımda kullanılmakta. Tabii plansız bir kullanım da söz konusu. Fazla su çekildiği için de bu yer altı tablasındaki suyun bir kısmı yukarıya çekilmiş durumda. Yer altı su tablasından beslenen bazı kaynaklar kuruma noktasına gelmekte. Kuruduğu için de bunlar artık gölü beslememekte. Dolayısıyla burada aslında Van Gölünü besleyen en önemli kaynak yağış. Ama ikinci olarak da bu kaynakları ifade edebiliriz. Yağışın düşüşü ve kaynakların daha fazla suyun kullanımı ile bir kısmının kuruması neticesinde gölü besleyen kaynaklarda bir azalma meydana geldi. Dolayısıyla bu gölde seviye alçalması da bundan sonraki süreçte devam edecek gibi görünüyor.”

Prof. Dr. Elmastaş, “Doğu Anadolu Bölgesi ve özellikle Van Gölü Havzasında yaşanan bir kuraklık. Van Gölü Havzasındaki diğer göllerde benzer durumu görebiliriz. Van Gölü ile birlikte Arin Gölünde benzer bir su seviyesi alçalması görülmekte. Yine Nemrut Kalderası üzerinde, Nemrut Kalderası içerisinde yer alan göllerde bu seviyeyi görebiliriz. Özellikle Ilı Göl’de ve Nemrut Gölünde de bu seviye alçalmasını görebiliyoruz. Göl dibindeki bazı kayalıkların zeminlerin yüzeye çıktığını görebiliyoruz. Dolayısıyla aslında buradaki kuraklık, bölgesel bir kuraklık olarak ifade edilebilir. Tüm göllerde benzer bir alçalma söz konusu. Ama özellikle Van Gölünde” dedi.

HABER: Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS, –

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam