Kültür
İklim değişikliğinin etkilerine dikkat çeken ‘Bu son şansımız mı?’ 19 Mart’ta başlıyor


Silence of the Tides (Gelgitlerin Sessizliği), Hollanda ve Almanyadan Danimarka kıyılarına uzanan ve dünyanın en büyük gelgit alanlarından biri olan Wadden Denizini odağına alıyor. Leviathan, Kuzey Amerikadaki balıkçılık endüstrisinin zorlu çalışma koşullarını belgeliyor. The Forgotten Space (Unutulan Alan), 1950lerden itibaren liman kentlerini ve küresel lojistiği yeniden yapılandıran konteyner taşımacılığını ele alıyor. Şarap Rengi Deniz, sıcaklıkların küresel ortalamadan daha hızlı arttığı Akdenizde iklim değişiklinin sonuçlarını incelerken Water and Power (Su ve İktidar), Los Angelestaki su kıtlığının kent peyzajını nasıl yeniden şekillendirdiğini gözler önüne seriyor. Living Water (Yaşam Suyu), Wadi Rum Çölü odağında Ürdünde yaşanan su krizinin ekolojik, toplumsal ve ekonomik boyutlarına dikkat çekiyor.
Şili Patagonyasındaki su göçerleri ile Pinochet diktatörlüğü sırasında kaybolmuş muhaliflerin hikâyesini iki sedef düğme aracılığıyla birbirine bağlayan El botón de nácar (Sedef Düğme), belleğin taşıyıcısı olarak suyu merkeze alıyor. In Our Water (Bizim Suyumuz) ise 1980lerde New Jerseyde yaşayan bir ailenin kuyularına sızan zehirli kimyasallara karşı verdikleri mücadelenin izini sürüyor.
Yükselen deniz seviyeleri ve artan kuraklıklardan ekolojik yıkıma uzanan hikâyeler, suyun sadece bir doğal kaynak değil; ekosistemleri, ekonomileri, yaşam biçimlerini şekillendiren bir müşterek olduğunu hatırlatıyor. Gezegenin geleceği ve sürdürülebilir ortak yaşam ile yakından ilişkili meseleler etrafındaki aciliyetleri gündeme getiriyor.
Salt Genel Müdürü Deniz Ova, insan faaliyetlerinin çevresel sonuçlarına dikkat çeken bu program ile ekolojik dengenin yeniden kurulmasına yönelik ortak bilince katkı sağlamanın amaçlandığını belirterek “Programın 10uncu senesinde, günümüzün aciliyetlerinden hareketle birlikte düşünmeyi ve araştırmayı teşvik eden bir kültür kurumu olarak, suyun hayati önemine eğiliyoruz. Bu doğrultuda Salt Beyoğlunda başlattığımız Su Etrafında programıyla sanat, ekoloji, mimarlık gibi farklı alanlardan araştırmacıları bir araya getirirken, Bu son şansımız mı? seçkisiyle dünya çapında artan kuraklıklar karşısında su kaynaklarının önemini ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmedeki kritik rolünü ele alıyoruz” dedi.
Salt Yönetim Kurulu Üyesi ve Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Taşcı Firuzbay ise “Garanti BBVA olarak sürdürülebilir bir geleceğin kolektif bilinç ve ortak çabalarla inşa edileceğine inanıyoruz. Sanat da bu süreçlerdeki en birleştirici araçlardan biri. Kurucusu olduğumuz Saltın Bu son şansımız mı? programını desteklememizin temelinde bu anlayış yatıyor. Bu yılki seçkinin odağında yer alan su, yalnızca yaşamın kaynağı değil, gezegenimizin sürdürülebilirliği için de kritik bir unsur. İklim krizine ve suyun hayatımızdaki belirleyici rolüne dikkat çeken projelere katkı sağlamayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu son şansımız mı?, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da toplumda farkındalık yaratma yolunda güçlü bir çağrı niteliği taşıyor. Garanti BBVA olarak bilgi, kültür ve sanat üretimini destekleyerek dünyaya iyi bakmak için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Bu son şansımız mı?, Salt Beyoğlundaki Su Etrafinda programlarına paralel olarak, 19 Mart Çarşamba saat 20.30da Silence of the Tides (Gelgitlerin Sessizliği) filminin gösterimiyle başlayacak. Program, 23 Mart Pazar günü Leviathan, The Forgotten Space (Unutulan Alan) ve Şarap Rengi Deniz filmlerinin gösterimiyle devam edecek.
Salttan Fatma Çolakoğlu ile Alâ Taleb tarafından hazırlanan Bu son şansımız mı? 2025 programı herkesin katılımına açık ve ücretsiz.
