Türkiye
Kanseri yenen Remziye, lastik tamirciliği yapıyor


Edirnede iş bulmak için gittiği sanayi sitesinde 1992 yılında lastikçide satış elemanı olarak işe başlayan ve uzun süre lastik sektöründe çalışan Remziye Cankıran, 2010da işsiz kaldı. Cankıran, işsiz kalmasının ardından sanayide oto elektrikçi olan eşinin de desteği ile kendi dükkanını açmaya karar verdi. İlk 2 yıl sadece lastik satışı yapan Cankıran, piyasadaki rekabetin artması ile kolları sıvayarak tamir işine de girdi. 2013te sökme takma makinesi, tamir ekipmanları, kriko ve balans ekipmanları alan Cankıran, 2016ya kadar tek başına işletmesini ayakta tuttu. 2016 yılında göğüs kanserine yakalanan Cankıran, bu nedenle işletmesine yardımcı eleman alarak yoluna devam etti. Bir yandan kemoterapi tedavisi gören Cankıran, işinin motivasyonu ile 2 yıllık tedaviyle kanseri yendi. Halen işinin başında lastik söküp takan Cankıran, hemcinslerine örnek oluyor.
Ä°LK BULDUÄžUM Ä°Åž BUYDU
Lastik iÅŸinin, aklında olan bir iÅŸ olmadığını, mecburiyetten baÅŸladığını belirten Cankıran, “1992de girdim sektöre, o dönem iÅŸe ihtiyacım vardı. Ä°lk bulduÄŸum iÅŸ de lastik dükkanındaydı. Bir yerde çalışıyorsam, ekmek yediÄŸiniz yere randıman vermem gerektiÄŸine inanan insanlardanım. O yüzden de iÅŸe herhalde biraz fazla sarıldım ki 1992den 1994 yılına kadar satış olarak çıktım. Daha sonra 1994 yılında evlendim. 1992den 2010 yılına kadar Edirnede farklı lastik sektörlerinde çalıştım. 2010 yılında gene mecburiyetten dolayı çalıştığım iÅŸ yeri dükkanını satışa çıkarttı, haliyle biz de iÅŸsiz kaldık. O saatten sonra baÅŸka bir meslek yapamayacağım için kendi dükkanımı açtım ve maceram öyle baÅŸladı. Sadece lastik satışı olarak açtım dükkanımı, montajı ve tamiri diÄŸer arkadaÅŸlara yönlendirdim. Ama baktım ki 2012de bütün lastik tamircileri aynı zamanda sıfır lastik de satıyor. Dedim o zaman bu böyle olmaz, ÅŸartları eÅŸitlemem lazım. Rekabetse doÄŸru bir rekabet olsun, ÅŸartlar eÅŸit olsun dedim. Kendi servisimi kurdum. Sökme takma makinesi aldım, tamir ekipmanları aldım, krikolarımı, balans ekipmanlarımı aldım” dedi.
BAŞARI KİMSEYE GÜMÜŞ TEPSİDE SUNULMUYOR
Cankıran, 2010 yılında dükkanını eksi sermayeyle açtığını anlatarak, “2010 yılında aslında dükkanımı açarken sıfır sermaye deÄŸil eksi 45 sermayeyle açtım. Borcum vardı, çalışmam gerekiyordu ama çalışabileceÄŸim bir iÅŸ yoktu. Kendi bildiÄŸim iÅŸi yapmalıydım. Toptancılarımın bana olan inancıyla eksi sermayeyle dükkan açtım. Çok büyük bir risk aldım ama hayat öyle bir ÅŸey. BaÅŸarı kimseye gümüş tepside sunulmuyor, siz çabalarsanız geliyor. O ÅŸekilde devam ettim” diye konuÅŸtu.
İŞİM AYKATA KALMAM İÇİN BANA GÜÇ VERDİ
Cankıran, 2016 yılında kansere yakalanana kadar dükkanında tek başına tamir yaptığını belirterek, “2016 yılında bir hastalık geçirdim, göğüs kanserine yakalandım ama çok şükür ki iÅŸim vardı, beni ayakta tuttu. Çünkü çalışmam için bir sebep vardı, ayakta kalmam için bana güç verdi. O kemoterapi süreçlerinde iÅŸe devam ettim. Bir ameliyat geçirdiÄŸim için sol kolumdaki lenfler de rahatsızlık ilerlemesin diye alındı. Haliyle ağır kaldırmam yasaklandı. Ondan sonra eleman çalıştırmaya baÅŸladım. Bir iki eleman çalıştı, çıraklık eÄŸitimine yazdırdım. Daha sonra oÄŸlum yanıma geldi, ÅŸu an oÄŸlumla birlikte hala devam ediyoruz” dedi.
KÜÇÜMSEYİP DÜKKANA GİRMEYENLER OLDU
Sanayide çalışmanın ilk baÅŸlarda zor olduÄŸunu anlatan Cankıran, “Ä°lk 10 yıl kapalı cezaevi gibiydi çünkü dışarıya çıkamıyorsunuz. Sizi görüyorlar, duruyorlar, sizin yanınızda sohbet etmiyorlar. Ä°ÅŸte Bir bayan bu iÅŸi nasıl yapar diyor. Böyle acayip bakışlar oldu. Bir bayan var diye küçümseyip dükkana hiç girmeyenler de oldu. Onlar bunu yaptıkça ben daha da hırslandım, daha da kendi geliÅŸtirdim. AÅŸağı yukarı 30 yılım geçti burada, benim tırnaklarımı hiç ojeli ÅŸekilde göremezsiniz. 30 yıldır hiç oje sürmedim” diye konuÅŸtu.
SANAYÄ° ESNAFI BANA BÃœYÃœK DESTEK VERDÄ°
Hemcinslerine çalışma hayatıyla ilgili tavsiyelerde bulunan Cankıran, “Önce kendilerine saygıları olsun, sonra iÅŸlerine saygıları olsun. Bir insanın kendisine saygısı varsa, iÅŸine saygısı vardır. Ä°ÅŸine saygısı varsa, topluma saygısı vardır. 30 yıl önce bu sanayiye geldiÄŸimde bazı ÅŸeylerden ödün verdim. Hiç kimse beni bu sanayide etekle göremez. Topuklu ayakkabıyla göremez, doÄŸru düzgün makyajla göremez. Çünkü benim çalıştığım ortam bunu kaldırmaz. Onlardan biri olduÄŸumu kabul ettiÄŸim için onlar da beni bu kadar kabul ettiler. 2016 yılında kansere yakalandığımda ÅŸu sanayi esnafı bana o kadar büyük bir destekti verdi ki; bana bir kere kendimi hasta hissettirmediler. Bir kere bana gelip de Senin neyin var diye sormadılar” dedi.
