Tüm Haberler
Trabzon – Doğal afet riskine karşı ‘mikrobölgeleme’ önerisi

TRABZONun üzerine kurulu bulunduğu doğu-batı doğrultulu sırttaki toprak yapısında yılda 0,6 milimetrelik bir yükselme tespit edildiği, aşırı yağışlar sonucu toprak bloklarda kaymalar olduğu belirtildi. Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, “Bölgede mikrobölgeleme çalışması yapılarak şehir planlamasını ve doğal afetlerin önlenmesinin planlanması lazım. AFAD, mikrobölgeleme çalışması öneriyor. Bu geç kalmış bir çalışmadır” dedi.
Doğu Karadenizde küresel iklim değişikliğine bağlı ani, lokal ve şiddetli yağışlar, bölgede doğal afetleri de tetikliyor. Bölgede özellikle heyelan, taşkın ve sel gibi doğal afetler görülürken, son olarak Trabzonun üzerine kurulu bulunduğu doğu-batı doğrultulu sırttaki toprak yapısında 0,6 milimetrelik bir yükselme tespit edilip, aşırı yağışlar sonucu toprak bloklarında kaymalar olduğu gözlemlendi.
MTA, BURALARI HEYELAN BÖLGESİ OLARAK HARİTALADI
Bölgede yeni heyelan ve deprem risklerine karşı uyarılarda bulunan jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, “Trabzonun bulunduğu şehir alanı, doğu-batı doğrultusunda uzanan bir sırttır. Bu sırt faylar üzerinde yılda 0,6 milimetre yükseliyor. Bu sırtın kuzeye bakan yamaçları, faylı bloklarla bölünmüştür. Bu bloklar, kuzey-doğu, kuzey-batı ve doğu-batı doğrultulu faylarla parçalanmıştır. Bu blokların boyutu birkaç kilometredir ancak blokların içinde daha küçük bloklar da vardır. Bu bloklu yapıları, 2010 yılında Trabzonun Doğal Afet Potansiyeli adı altında hava, uydu ve jeofizik verilerine göre haritaladım. 6 tane büyük blokun faylarla sınırlandırılmış olduğunu gördüm. Bunlar; batıda Yıldızlı bloku, doğuda Akyazı bloku, Beşirli, bloku, Bostancı bloku, Erdoğdu bloku ve Boztepe bloku şeklinde kilometreler boyutunda bloklar var. Bir taraftan sürekli yükselen bir sırt, diğer taraftan baklava dilimi gibi bölünmüş bloklar var. Aşırı yağışlar nedeniyle bu bloklar kayma eğilimine giriyor, ara sıra olan depremler nedeniyle de bloklar sarsılıyor ve harekete geçiyor. 1970li yıllarda Maden Tetkik ve Arama Enstitu¨su¨ buraları heyelan bo¨lgesi olarak haritaladı” diye konuştu.
BİRİNCİ ESAS, ZEMİN ETÜTLERİ ÇALIŞMASIDIR
Trabzonun heyelan ve deprem riski taşıdığını belirten Bektaş, “Bölgede mikrobölgeleme çalışması yapılarak şehir planlamasını ve doğal afetlerin önlenmesinin planlanması lazım. Trabzonda görünen 2 tane doğal afet potansiyeli var. Bunlardan 1 tanesi şehrin oturduğu zeminin heyelan tehlikesi, diğeri de deprem olma olasılığıdır. Bu iki olası afetin zararlarını en aza indirmek için Trabzonun kuzeye bakan yamacının mikrobölgeleme zemin etütleri çalışmasının yapılması lazım. Bu zemin etütlerinin doğru bir şekilde yapılması lazım. Bu zemin etütleri yapıldıktan sonra şehrin sağlıklı bir şekilde büyümesi veya imara açılması gerçekleşir. Birinci esas, zemin etütleri çalışmasıdır. Bu zemin etütleri yapıldıktan sonra üzerine kurulacak olan binaların tasarımı, mimari yapısı da önemlidir. Bugüne kadar çarpık kentleşme olması ve sağlıklı yapıların oluşmamasının ana nedeni; sağlıklı bir zemin etüt çalışmasının yapılmamasından kaynaklanıyor. AFAD, mikrobölgeleme çalışması öneriyor. Bu geç kalmış bir çalışmadır. Acilen Büyükşehir Belediyesinin, doğal afete karşı sağlıklı bir kent oluşturmak için hem depreme karşı hem heyelana karşı önlem alabilmek için mikrobölgeleme çalışması yapması gerekiyor” dedi.
TEMEL KAYA UYARISI
Prof. Dr. Bektaş, istinat duvarlarının çökme nedeninin de duvarların oturduğu ana kayanın kayması olduğunu belirterek, “İstinat duvarlarının çökmesinin 2 temel nedeni olabilir. Bunlardan bir tanesi; istinat duvarı, arkasında tuttuğu kitlenin dayanma gücünü aşar ve yükü taşıyamayarak devrilir. Diğeri ise istinat duvarı düzgün yapılmıştır, güçlüdür. Ancak oturduğu ana kaya, temeli kaydığı için istinat duvarı da onunla kayar. Bu 2 olasılıktan günümüzde şu anda en fazla görülen, alttaki ana kayanın istinat duvarıyla beraber kaymasıdır. Yapılaşmanın olduğu bölgelerdeki istinat duvarlarının tabanındaki ana kaya, stabil ve durağan değildir. Sürekli olarak kayabilir. Devrilmelerin ve yıkılmaların nedeni çoğunlukla zayıflıktan değil, altta bulunan temel kayanın çökmesinden veya kaymasından kaynaklanıyor. Siz istediğiniz kadar güçlü bir istinat duvarı yapın. Eğer alttaki zemin hareketliyse ana kaya ile beraber istinat duvarı kayacaktır” diye konuştu.
HABER- KAMERA: Selçuk Başar – Efnan Demireren
