Politika
Dervişoğlu: Aldıkları oya ihanet edenlerin yeri, demokrasiye ihanet edenlerin yanıdır


Ä°YÄ° Parti Lideri Müsavat DerviÅŸoÄŸlu, TBMMde partisinin grup toplantısında konuÅŸtu. DerviÅŸoÄŸlu, hafta sonu Manisa ve Ä°zmirde olduklarını, esnaf ve halkla buluÅŸtuklarını söyleyerek, işçisinden memuruna, emeklisinden çiftçisine, kadınlardan gençlere kadar milletin dertli ve çaresiz olduÄŸunu söyledi. Vatandaşı duyduklarını ve gördüklerini belirten DerviÅŸoÄŸlu, “Türkiyeyi nasıl düze çıkaracağımızı da iyi biliyoruz. Milletin olanı millete verdiÄŸimizde, her sıkıntının üstesinden gelineceÄŸini biliyoruz. Türkiye, zengin ve güçlü bir ülke. Hepimize yetecek kadar imkanı var. Yeter ki bu iktidarın, milletin hazinesiyle millet arasına soktuÄŸu kan emicilerden kurtulalım. Bu kadar büyük bir ülkede, bu iÅŸ aslında bu kadar basit ama 23 yıldır ne bu iktidarın ne de kenelerinin gözünü doyuramadık. O vakit yaklaşıyor. Biz varız. Hazır olun, müsterih olun” dedi.
MİLLETE GÖZDAĞI VERMEYE ÇALIŞIYOR
Bir ülkeyi idare edenlerin normalde suçlulara, yanlış yapanlara gözdağı vermek için yasaları ve hukuku kullandığını ifade eden DerviÅŸoÄŸlu, “Recep Tayyip ErdoÄŸan ise bunun tam tersini yapıyor. Yasaları hukuksuzca kullanıp, millete gözdağı vermeye çalışıyor. Åžiirler okudu diye haksızlığa uÄŸrayıp, cezaevine girdi ama belli ki ÅŸairi hiç anlamamış. Akifin, Ä°stiklal Marşımıza neden Korkma diye baÅŸladığını kavrayamamış. Aklınca, milleti korkutarak terbiye edecek. Belli ki, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış ÅŸaÅŸarım dizesinden de bir anlam çıkaramamış. Bu iktidar, keyfi uygulamalarla, adaleti çiÄŸneyen yargı sopasıyla, cübbelerine ilik açtırmış kontenjan savcıları ve hakimleriyle, kantarın topuzunu kaçırdı. Åžaka-maka, istibdatla ömür boyu iktidarda kalacaklarına inanıyorlar. Ama buradan acı gerçeÄŸi hatırlatayım; 2017deki mühürsüz zarflardan beri, parti devletine dönüştürdükleri bu mekanizma, önce onların başına yıkılacaktır. Tarih bunu söyler, milletimizin feraseti de bunu iÅŸaret eder” diye konuÅŸtu.
KRÄ°Z BÃœYÃœYEREK DEVAM EDÄ°YOR
Türkiyenin 2018 yılında beri krizde olduÄŸunu öne süren DerviÅŸoÄŸlu, “Türkiyede daha önce de ekonomik krizler oldu. Bu krizleri 6 ayda, en fazla 1 yılda aÅŸtık, düze çıktık. Bunların yaÄŸmasıyla gelen kriz, 7 yıldır devam ediyor. Bunun adı artık kriz falan deÄŸil. Bu iktidar Türkiyeyi yönetemiyor. Milletimizin sabrı tükendi. Sabrı tükenmiÅŸ, yoksullaÅŸmış, en temel ihtiyaçlardan yoksun kalmış bir milletten bahsediyoruz. Bayrak asla inmeyecek, ezan asla susmayacak. Ama bu sloganlar ve dış güçler bahaneleri, meseleyi çözmüyor. Elinde sadece namus, ÅŸeref ve haysiyeti kalmış bu aziz milletten özür dileyip istifa edeceklerine, yüzleri kızarmadan ezberledikleri nakaratı tekrar ediyorlar. Beli bükülmüş milletimizden hala sabır ve fedakarlık istiyorlar. Hatırlayın çok deÄŸil daha 2 ay önce bütçe görüşmelerinde ErdoÄŸan ve onun aveneleri, ekonominin birkaç ay içinde düzelmeye baÅŸlayacağını iddia etmiÅŸlerdi. O birkaç ay, daha önceki aylar ve yıllar gibi geçti gitti. Kriz hala büyüyerek devam ediyor. Asgari ücret zammı eridi. Emeklisi, asgari ücretlisi, kamu görevlisi, Diyanet fetvasına göre, fitre verilebilecekler arasına girdi. Diyanet bu iktidarın yanlışlarını meÅŸrulaÅŸtırmakla meÅŸgul ve asıl meseleyi ıskalamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
ADİL BİR TÜRKİYE İSTEYENİ, DÜŞMAN BELLİYORLAR
Yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığının zan altında bırakıldığını söyleyen DerviÅŸoÄŸlu, “Gerek konvansiyonel gerekse sosyal medyada tek elden yönetilen itibarsızlaÅŸtırma süreçleriyle iÅŸlerine gelmeyenin ilkokul karnesine kadar sorgulama yapıyorlar. Tam bir düşüklük ve tam bir düşkünlük örneÄŸi sergiliyorlar. Gördüğümüz manzarada, ErdoÄŸan ve saray vesayetinin tüm Türkiyenin üzerine kabus gibi çöktüğü ortadadır. Yargıda azınlıkta ancak kritik görevlerde olan birtakım grupların, yetkilerini silah gibi kullanıldığı bir gerçektir. Söylemeden geçemeyeceÄŸim. Bir de bu arsızlık senfonisinin arkasındaki propaganda baÅŸkanı aracılığıyla Daha adil bir dünya mümkün diye dünya baÅŸkentlerinde TIR dolaÅŸtırıp, toplantı tertipliyorlar. Bunu neyle yapıyorlar? Sorsan, mazlumların haklarını savunuyorlar. Sorsan, Filistin davası güdüyorlar. Ama Trumpın Gazzede yapacağı çılgın projeye susuyorlar. Sorarım size; lafa geldi mi mangalda kül bırakmayan Recep Tayyip ErdoÄŸandan Eeeeey Trump diye baÅŸlayan bir cümle duydunuz mu? Daha adil bir dünya mümkün diye caka satıyorlar ama adil bir Türkiye isteyeni düşman belliyorlar. Mücadele edilmesi gerekenlerle mücadele etmiyor, edemiyorlar. Düzeltmeleri gereken ÅŸeyleri düzeltmiyor, düzeltemiyorlar. Çünkü artık saray kadıları da siyasete bulaÅŸmaktan utanmıyor. Aksine, Cumhuriyetin deÄŸil, ErdoÄŸanın savcısı rolüyle, kendilerini gösterme telaşındalar. Öyle bir hırsla hareket ediyorlar ki belki Adalet Bakanı, bakan yardımcısı, kurul üyesi ya da yargıtay üyesi olurum hevesiyle bütün Türkiyeyi soruÅŸturacak hale geldiler” dedi.
SESSÄ°Z KALAN PARTÄ°LER Ä°STÄ°YORLAR
DerviÅŸoÄŸlu, iktidarın muhalefete tahammülünün kalmadığı belirterek, “Cumhuriyet yıkılsa da alkışlayan, Türkiye TürksüzleÅŸtirilse de sessiz kalan partiler istiyorlar. Aylar önce partimizden ayrılanları, sanki dün ayrılmışlar da AK Partiye katılmışlar gibi gösterip algı yaratmaya kalkışıyorlar. Bazılarının bizden ayrılmaları kayıp deÄŸil, kazançtır. Bir baÅŸka anlamıyla bizim açımızdan özgürleÅŸmedir. Ayrıca, demokrasilerde vatandaşın oyunun namusunu, siyasetçinin namusu korur. Her siyasetçi de kendi namusundan mesuldür. Bakın size 27nci dönemden bir örnek vereyim. Sayın Ahmet EÅŸref Fakıbaba, AKPden istifa edip Ä°YÄ° Partiye katıldı. Meclis aritmetiÄŸi de oldukça hassastı. Bazı üyeliklerin partimizde kalması için kendisinin hiç olmazsa birkaç gün daha milletvekilliÄŸini sürdürmesi bizim için önem taşıyordu. Konunun hassasiyetini kendisine bizzat ben anlattım. Aldığım cevap, demokrasi tarihimize ders olarak geçecek nitelikteydi. Bana dedi ki, Ben, baÅŸka bir partiye gönül veren vatandaÅŸların oylarıyla seçildim. O partiden istifa ettiysem, milletvekilliÄŸinden de istifa etmem gerekir. Sizden ricam milletvekilliÄŸinden istifamın kabulü için Mecliste yapılacak oylamada partimiz benim kararımın yanında dursun. Siyasi namusun gereÄŸi budur. Elbette Fakıbaba olmak kolay deÄŸildir. Sözüm Fakıbaba olamayanlaradır. Aldıkları oya ihanet edenlerin yeri, demokrasiye ve demografiye ihanet edenlerin yanıdır” diye konuÅŸtu.
