Namık Kemal Ãœniversitesi’nde kaliteli elbise kumaşı için ‘özel koyun sürüsü’ oluÅŸturuldu

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

TEKÄ°RDAÄž Namık Kemal Ãœniversitesi’nde (NKÃœ) akademisyenler, kaliteli elbise kumaşı yünü üretmek için ‘Karacabey Merinosu BaÅŸlangıç Sürüsü’ oluÅŸturup, kaliteli yün üretmeye baÅŸladı. Çorlu Mühendislik Fakültesi Tekstil MühendisliÄŸi Bölüm BaÅŸkanı Prof. Dr. Rıza Atav, “Mayıs ayında yaptığımız kırkımdan yünleri yıkattırdık. Arkasından üretimi iplik ve kumaÅŸa dönüştürülmesi iÅŸlemleri gerçekleÅŸtirildi. Ve burada bunu yaparken Avustralya merinos yünüyle üretilen bir kumaşı referans aldık ve aynı kumaşı yerli Türk yünüyle üretmeyi hedefledik ve bunu baÅŸardık. Ve kalite anlamında bir takım elbise kumaşı için ideal bir kumaÅŸ olduÄŸunu gördük” dedi. 

NKÃœ Çorlu Mühendislik Fakültesi Tekstil MühendisliÄŸi Bölüm BaÅŸkanı Prof. Dr. Rıza Atav baÅŸkanlığında Ziraat Fakültesi Zootekni ve Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Sezen Arat, Prof. Dr. Pelin Gürkan Ãœnal, Prof. Dr. Ä°hsan Soysal, Prof. Dr. Muhittin Özder ve Prof. Dr. Emel Özkan Ãœnal, ‘Türkiye’de yerli-milli yapağı ile katma deÄŸeri yüksek kamgarn dokuma kumaÅŸ üretimi ve süper kaliteli yapağıya sahip örnek sürü oluÅŸturulması’ projesi kapsamında çalışma baÅŸlattı. TÃœBÄ°TAK destekli projede, TekirdaÄŸ, Edirne ve Kırklareli’de çok sayıda koyun ve koçtan yün numunesi toplanıp, lif kalite özellikleri test edilerek, yapağı inceliÄŸi 24 mikronun altında olan hayvanlar belirlendi. Belirlenen 30 koyun ve 3 koç satın alınarak, NKÃœ Ziraat Fakültesi EÄŸitim AraÅŸtırma ve Uygulama ÇiftliÄŸi’ne getirilerek ‘Karacabey Merinosu BaÅŸlangıç Sürüsü’ oluÅŸturuldu. Koyunlardan elde dilen yünler özel bir firma tarafından kumaÅŸa dönüştürülmeye baÅŸlandı.

Çorlu Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rıza Atav, Türkiye’de ciddi bir koyun popülasyonu olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Ancak kaliteli bir kumaÅŸa bunu dönüştürebilmek için yünde aranan bir incelik kriteri var ve bu özellikle 24 mikron ve altında 24,5 mikron ve altında bir inceliÄŸe sahip olması gerekiyor. Bu anlamda bizim yerli ırklarımız 30-40 mikron bandında inceliÄŸe sahipler. Ancak yaptığımız saha çalışmalarında Karacabey merinosunun 26-28 mikronluk inceliklere sahip olduÄŸunu gördük. Bunu daha iyileÅŸtirip 24 mikronun altında ideal bir sürü yaratma fikri buradan doÄŸdu yerli üretimi karşılayabilmek adına bunun için. Öncelikli olarak bir TAGEM destekli proje gerçekleÅŸtirdik. Saha çalışmalarında en iyi potansiyeli karaca merinosu ırkında görünce buna odaklandık ve TÃœBÄ°TAK’tan da bir destek alarak yeni projemiz kapsamında Edirne, TekirdaÄŸ ve Kırklareli illerini gezip çiftliklerden koyunların yünlerini analiz ederek bu kriteri saÄŸlayan süper koyun damızlıkları bulduk. Bunların sahiplerini ikna edip, satın alıp üniversitenin çiftliÄŸinde bir yapağı yönlü Karacabey merinosu baÅŸlangıç sürüsü oluÅŸturduk. Åžu anki mevcut türümüz tamamıyla incelik ortalaması 23 mikron olan ve katma deÄŸeri yüksek takım elbise kumaşı üretmeye elveriÅŸli bir sürüdür.”

‘HEDEF YERLÄ° YÃœN’

Türkiye’de yünün Avustralya’dan geldiÄŸini bunu yerli tedarike çevirebilmek için çalışmaları hızlandırdıklarını ifade eden Prof. Dr. Atav, şöyle konuÅŸtu:

“Buradaki hedef aslında ÅŸu an ülkemizde ciddi bir tekstil sanayisi var ve yünlü kumaÅŸ üretimi de gerçekleÅŸtiriliyor. Bunun tedariki Avustralya menÅŸeli yün Çin’de yıkanıp ülkemize geliyor ve 13-15 dolar kilogram fiyat aralığında. Biz bunu acaba yerli yün tedarikiyle nasıl gerçekleÅŸtiririz? Burada ilk basamağı aslında biz yapmış olduk. Åžu an bir tane ideal sürümüz var. Buradan bu yıl yetiÅŸtirdiÄŸimiz damızlıklar var. Bunları önümüzdeki dönemde sürüsünü yapağı yönlü geliÅŸtirmek isteyen çiftçiye temin ederek bunun yaygınlaÅŸtırılması ve aslında ülkemizde ihtiyaç duyulan yapağının yerli üretimle karşılanması. TekirdaÄŸ, Edirne ve Kırklareli civarında aslında biz Ä°psala’dan en doÄŸusundan en kuzeyinin en güneyine bu Trakya coÄŸrafyasındaki o olabildiÄŸince geniÅŸ bir aralıkta çiftlikleri ziyaret ettik ve binlerce koyunu analiz ettik. Bunlar içerisinden süper kaliteli günleri bulduk ki 53 tane çıkmıştı. Bunların da incelik dışındaki diÄŸer kriterleri, uzunluk mukavemet gibi özelliklerine de baktığımızda elimizde 30 anaç 3 tane de koç kaldı ve biz bunların hepsini satın alıp, bir baÅŸlangıç sürüsü oluÅŸturduk. Hedefimiz bunu hem çoÄŸaltmak hem de yaygınlaÅŸtırmak. EÄŸer bu ÅŸekilde yaygınlaÅŸtırılabilirse zaten Merinos ırkının et verimi de gayet iyi bir ırk. Hem etinden hem de yününden faydalanmak ve bu kaliteli kumaşı yerli ürün üretmek mümkün olabilecek.”

‘TRAKYA’DAKÄ° ÇİFTLÄ°KLER TEK TEK GEZÄ°LDÄ°’

Prof. Dr. Rıza Atav, proje için en verimli yünü bulabilmek için Trakya’da tüm çiftliklerin gezildiÄŸini ve koyunların tek tek yünlerinden numune alındığını belirterek, şöyle devam etti:

“Proje kapsamında gezdiÄŸimiz çiftliklerden toplamda 11 farklı çiftlikten süper kaliteli yüne sahip koyunlar çıktı. Biz bunu üretmek ve çoÄŸaltmak isteyen tüm çiftçilere aslında açığız. Buradaki çıkacak olan damızlıklar tabii sınırlı sayıda olmakla birlikte bunların özellikle koç temini saÄŸlayarak sürülerin önümüzdeki yıllarda yapağı yönünü iyileÅŸtirilmesi ve böylelikle de gününde para etmesi, aslında temel hedef o. Çünkü ÅŸu an fiyatları çok düşük ülkemizde. Çünkü kaliteli bir yün üretimi söz konusu deÄŸil. Ama bunu eÄŸer kaliteli hale getirebilirsek çok daha katma deÄŸeri yüksek bir ham madde yün. Aslında şöyle kesinlikle bu projemizin destekçisi yünü ÅŸu an Avustralya’dan temin ediyorlar ve ortalama 13-15 dolar kilogram bandında.  Bunu yerli üretimle karşılanması durumunda. Onlar da ham maddeyi daha ucuza temin etme gibi bir ÅŸansları olacak. Bu da özellikle uluslararası anlamda rekabet ürettikleri kumaşın satış fiyatı anlamında onları da güçlendirecek bir unsur olacak. Hem aynı zamanda da çiftçi de yünü para ettiÄŸi için o da kazanmış olacak. Aslında herkesin fayda saÄŸlayabileceÄŸi bir nokta.”

‘TÃœRK YÃœNÃœYLE ÃœRETMEYÄ° BAÅžARDIK’

Koyunların çiftlikte 1 yıl boyunca bakım ve beslenmesinin gerçekleştirildiğini anlatan Prof. Dr. Atav, sözlerini şöyle tamamladı:

“Mayıs ayında yaptığımız kırkımdan yünleri yıkattırdık. Arkasından üretimi iplik ve kumaÅŸa dönüştürülmesi iÅŸlemleri gerçekleÅŸtirildi. Bunu yaparken Avustralya merinos yünüyle üretilen bir kumaşı referans aldık ve aynı kumaşı yerli Türk yünüyle üretmeyi hedefledik ve bunu baÅŸardık. Kalite anlamında birtakım elbise kumaşı için ideal bir kumaÅŸ olduÄŸunu gördük. Tabii ki de bu ıslah çalışmaları projemizin genetik boyutu da var. Genetik çalışmaları kısmı da var. Islah çalışmaları devam ettikçe yıldan yıla ÅŸu an ortalamamız 23 mikron ama 22-21 mikrona yıldan yıla daha da üstün kaliteli yün elde etmek mümkün olabilecek. Åžu an baktığımızda bizim ırklarımızın Türkiye’deki koyun popülasyonunun yüzde 10’u merinos ırkı bunun bir kısmı Karacabey merinosu bir kısmı Anadolu merinosu, Konya merinosu. EÄŸer ülkemizdeki tüm merinosların ıslah çalışmaları, yün yapı kalitesi yönlü yapılırsa hem etinden hem de yapılışından faydalanacak ÅŸekilde yapılırsa aslında ülkemize ihtiyaç duyulan, yurt dışından ithal edilen yünü yerli üretimde karşılamak mümkün. Bu da önemli bir maliyet avantajı saÄŸlayacaktır.” DHA)

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.