Politika
SP Genel Başkanı Arıkan: İktidarın dış politikayla alakalı ‘U’ dönüşlerinden yorulduk
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin Yalova İl Teşkilatı 8inci Olağan Kongresine katılmak üzere kente geldi. Yalova halk eğitim merkezi konferans salonunda düzenlenen kongreye Arıkanın yanı sıra Genel Başkan yardımcısı Mehmet Fatih Akdağoğlu, İl Başkanı Kemal Polat ve partililer katıldı. Kongrede konuşma yapan Genel Başkan Mahmut Arıkan, Bolu Kartalkayada yaşanan faciaya değindi. Ülke olarak acı bir hadise yaşandığını ifade eden Arıkan, “78 canımızı kaybettik. Ben bir kez daha vefat eden kardeşlerimize Cenabıallahtan rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı diliyorum. O gün orada yaşananlar, görüntüler, hepimizi kahretti. Ama sonrasında yaşananlar ise maalesef hepimizi dehşete düşürdü. Niye böyle söylüyorum? Daha yangın sönmeden bir kavga başladı. Yok kabahatli, sensin, yok kabahatli ben değilim, kavgasını yaşadık. En acı olanı neydi? Evvelsi gün bir toplantıda öğrendim. Saat 05.30da 30dan fazla insanımızın cenazesi otelin belli bir noktasında toplanmıştı. Sabah 05.30dan bahsediyorum. Bizler kalktığımızda haberlerde ne gördük? 10 tane insanın vefat ettiği haberiyle uyandık. Ama o saatlerde 30dan fazla insanın cenazesine ulaşabilmişti. Niye bu kadar cenaze varken 10 tane cenazenin haberi paylaşıldı? Tek bir şey vardı. O gün iktidar partisinin başkentte bir kongresi vardı, katılımlar vardı. O kongrenin o katılımların gölgede kalmaması için cenaze sayısını bizlerden gizlediler maalesef. Ve öğleden sonra 78 tane insanımızın hayatını kaybettiğini maalesef orada görmüş olduk. Bakanlık, valilik, belediye, il özel idaresi adına ne derseniz deyin bu süreçte sınıfta kalmışlardır. Ve hepsi sorumlulardır” diye konuştu.
İHMAL BUGÜNKÜ İKTİDAR İÇİN YÖNETİM ŞEKLİ OLDU
Felaketin olduğu gün İçişleri Bakanı Ali Yerlikayanın açıklama yaptığını belirten Mahmut Arıkan, “Dedi ki; Rahat olun bütün sorunları tespit edeceğiz ve adalet önünde hesap vermelerini sağlayacağız. Kaç gün istemişti bizden? 10 gün istemişti. Bugün kaçıncı gün? 11inci gün ve biraz önce ismini zikrettiğim kurumların hiçbirinde üst düzey yönetici ne gözaltına alındı ne de ifade vermeye dahi çağrılmadı. Türkiye ilk defa felaketle karşılaşmıyor. Yangınlar oldu, seller oldu, birçok kez deprem oldu. Hepsinde de topu taca at ve cambaza bak siyasetini takip ettiler. Bugün git yarın gel anlayışı devlette bugün git 10 gün sonra gel sistemine döndü maalesef. Bu felaket Boludaki yangın felaketi bize şunu gösterdi; Türkiyedeki sistem yürümez hale geldi artık. 2017de bir referandum gerçekleştirildi. 2018den sonra Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçti. Neydi oradaki gaye? Sorunların hızlı bir şekilde çözülebileceği, problemlerin kısa zamanda çözülebileceği vaat edilmişti. Ama biz otel yangınının üzerinden 11 gün geçmesine rağmen hala sorumluları bulamadık. Bilirkişi üzerinde bir polemik yürüyor, savcılar üzerinde bir polemik yürüyor ama vefat eden insanların yakınları halen bu işin müsebbibini bulamamanın acısını çekiyorlar maalesef. İhmal bugünkü iktidar için yönetim şekli oldu” dedi.
MECLİSTEKİ YANGIN SENSÖRLERİNİN HASSASİYETİ SİGARA NEDENİYLE DÜŞÜRÜLMÜŞ
Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir milletvekilinin odalarda ve Genel Kurul salonunda yangın sensörlerinin çalışmadığını söylediğini belirten SP Lideri Arıkan, “Düşünebiliyor musunuz? Mecliste dahil yangın sensörleri bugün çalışmıyor. Daha acı olan bir şeyi söyleyeyim. Yetkililer yangınların sensörünün çalışmamasının sebebinin sigara dumanından etkilendiği için o sensörlerin gereksiz yere çalıştığını sadece hassasiyetleri düşürdüklerini yangın anında çalışacaklarını ifade ettiler. Eminim Boluda yangın olmamış olsaydı ve böyle bir haber çıkmış olsaydı oranın otel müdürü de Sensördeki hassasiyetler düşürüldü, sigaradan o sensörler çalışmasın diye bu işe göz yumuyoruz diyeceklerdi. Meclisteki ihmalkar, davranış, cezalandırılmadıktan sonra oteldeki ihmalkar davranışını cezalandırılmasını beklememiz de zaten söz konusu olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
BU MEMLEKETTE YANGIN TÜPÜNÜN DE SAHTE OLDUĞUNU GÖRMÜŞ OLDUK
Hayatın her alanında sahtekarlıkla karşılaşıldığını ifade eden Mahmut Arıkan, “Dövizcilerde bile sahte doların satıldığına şahitlik ettik. Kavanozlarda balın sahte olduğuna şahitlik ettik. Tenekedeki yağın sahte olduğuna şahitlik ettik. Arşivdeki diplomanın sahte olduğuna şahitlik ettik. Vakıfta kesilen faturanın sahte olduğuna şahitlik ettik. Sözlerdeki demokrasi sözlerinin sahte olduğuna şahitlik ettik. Arkadaşlar bu memlekette yangın tüpünün bile sahne olduğunu maalesef görmüş olduk. Netice itibariyle verilen sözlerin tamamının sahte olduğunu Türkiyemizde görmekteyiz. Allahın izniyle Türkiyedeki bu sahtekar döngüye sahtekar düzene Saadet Partisi olarak yapılacak ilk seçimlerde hep beraber son vereceğiz
arkadaşlar” dedi.
BÜYÜK ORTA DOĞ PROJESİ, BÜYÜK İSRAİL PROJESİ TIKIR TIKIR İŞLİYOR
Filistin konusuna değinen Genel Başkan Arıkan, “Bizim milli görüşlülerin Saadet Partililerin konuşmaları başlarken Gazze mutlaka olması gereken bir durum. Özgür Filistin mutlaka konuşmamız gereken bir konu. Tam 470 gün sonra ateşkes ilan edildi. Ateşkes ilan edilmesine rağmen maalesef büyük komutan Muhammed Dayfı dün kaybettik. Silah arkadaşlarıyla beraber kaybettik. Bugün Türkiyenin dört bir tarafında gıyabi cenaze namazı kılındı. Cenabıallah mekanlarını cennet eylesin inşallah. Ateşkes ilan edildi ama bu süreçte 50 binden fazla insanımızı kaybettik. 100 binden fazla insanımız yaralandı. Ve 1 milyon 500 bin insan bölgeyi, Gazzedeki yerleşim yerlerini terk etmek zorunda kaldı. Olayın vahametini anlatmak için bunu söylüyorum. Sadece hafriyatı kaldırmak için 20 yıla yakın bir zaman dilimi olduğunu gördük. Fakat 2-3 gündür yine dikkatlerden kaçırılan ve sadece milli görüşlerin dikkat çektiği bir husus var. O da nedir? Amerikanın yeni başkanı Trumpın açıklamaları. Ne dedi Trump? Gazzedeki insanlar artık Mısırda ve Ürdünde yaşamalı, Gazze boşaltılmalı dedi. Böyle bir cümle karşısında tüm Türkiyenin ayağa kalkıp Ya Trump sana ne oluyor? Gazzeyi insansızlaştıramazsın demesini beklememize rağmen bizim dışımızda hiç kimse bu konuyu gündeme taşımadı. Plan yürüyor değerli arkadaşlar. Büyük Orta Doğu Projesi planı tıkır tıkır yürüyor maalesef. Büyük İsrail Projesi planı maalesef tıkır tıkır yürüyor. Bunu bozacak tek güç Saadet Partililerdir, Milli Görüşçülerdir. Bunun için omuzlarımızdaki yükün farkında olarak çalışma yapmamız lazım. Akşam başımızı yastığa rahat koyamamamızın sebebi Gazzedeki insanların rahat bir şekilde başını yastığa koyamaması olacak. Trumpa bunu müsaade etmememiz lazım. Bunu yapmasına müdahale etmememiz lazım. Gazeteciler diyor ki Mısır ve Ürdün buna karşı çıktı. Buna müsaade etmeyeceklerini söyledi. Ne diyor Trump? Bırakın diyor onlar öyle söylerler ama kabul edenler açıklamasını yaptı. Daha da enteresan bir şey söyleyeyim. Gazzede ateşkesin ilan edildiği ilk günlerde Trump bize teşekkür etti. Türkiye olmasaydı bu ateşkesi ilan edemezdik dedi. Türkiye olmasaydı cümlesini bugün daha iyi anlıyoruz ne demek istediğini. Gazzedeki toprakların insansızlaştırma hamlesi bizim onayımız alınmadan yapılacak bir şey değil. İktidarı bir kere daha buradan uyarıyoruz. Siz Gazzeyi insansızlaştırma hamlesi yapacak olursanız Saadet Partisi olarak dimdik karşınızda duracağız ve bu hamlenize müsaadeyi hiçbir şekilde vermeyeceğiz inşallah” dedi.
İSRAİL ŞAMA 20 KİLOMETREYE KADAR YAKLAŞTI
Suriyede 60 yıllık bir Baas rejiminin yıkıldığını hatırlatan Mahmut Arıkan, “Ülke olarak bunun sevincini kısmi anlamda yaşayabiliyoruz. Neden? İsrail aşağıdan Golan Tepelerinden aldı geldi. Şam sınırına 20 kilometreye kadar yaklaşmış vaziyette. Ve bu tehlike yine sadece Saadet Partililerin milli görüşleri olarak biz gördük. Biz bunu söylediğimizde iktidara yakın gazeteciler Ya oralar boş araziler, İsrail, alsa ne olur, almasa ne olur? cevabını verme cüretini gösterdiler. Allahtan korkun. İsrail Şama 20 kilometreye kadar yaklaşıyor ve bu kadar olur diyebilen bir iktidarla onun taraftarlarıyla karşı karşıyayız. Gazzeyi insansızlaştıramayacaksınız. Gazzeyi boşaltamayacaksınız, Gazzeliler buna Allahın izniyle müsaade etmeyecektir” ifadelerini kullandı.
İKTİDARIN DIŞ POLİTİKASI BU NE YAMAN ÇELİŞKİDEN İBARET
İktidarın dış politikasını eleştiren Arıkan, “İktidarın dış politikayla alakalı U dönüşlerine de hepimiz yorulduk. Hani Ahmet Kayanın bir şarkısı var ya Bu ne yaman çelişki derdi. İktidarın dış politikası da maalesef bu ne yaman çelişki sözünden ibaret. Iraktaki harekatta, Libyadaki olan bitenlerde, Birleşik Arap Emirliklerinde olan bitenlerde, Suudi Arabistanda olan bitenlerde, bütün coğrafyada, Amerikayla Trumpla olan ilişkimiz, Hollandayla ilişkimiz, Almanya ilişkimiz. Cümle neydi Rahip Brunson için? Bu can bu bedende olduğu müddetçe bu rahibi kimse alamaz cümlesini kullandıktan çok kısa bir süre sonra Rahip Brunson özel uçakla Amerikaya gitmek durumunda kaldı. Alman gazeteciyi hiçbir şekilde veremeyiz cümlesi Almanya Başbakanı Merkelin bize randevu vermediği için özel uçakla göndermek zorunda kaldık maalesef. Arkadaşlar çözüm belli. Şahsiyetli dış politikamızı biz hayata geçirmediğimiz müddetçe bu U dönüşlerine mahkum olmak zorunda kalacağız. Yaşı müsaitler hatırlar. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı yapıldığında o dönem merhum Erbakan Hocamız ve merhum Ecevit Amerikanın ambargosuna maruz kalmıştı. Kıbrıstan çekilin yoksa Türkiyeye ambargo uygularız demişlerdi. Ve merhum Erbakan ne dedi? Hodri meydan, biz askerlerimizi çekmiyoruz. Hadi siz ambargo uygulayın dedi. Amerika restine rest dedi, ambargoyu uyguladı. Türkiye Restine karşılık veriyorum. Türkiyede ne kadar Amerikan üssü varsa hepsine el koyuyorum. Amerikan bayrakları indiriyorum. Türkiyenin bayraklarını asıyorum dedi. Kim geri adım atmak zorunda kaldı? Amerika geri adım atmak zorunda kaldı. Şahsiyetli dış politika budur işte. 1996, Saadet Partisi zihniyeti iktidarda, dönemin Başbakanı Erbakan. Bakanlar Kuruluna bir öneri getirdi. Bizim Filistinli askerimizin olması gerekir. İsrailin pervasız bir şekilde hareket etmemesi için Mehmetçikin Filistinde olması gerekir teklifine Bakanlar Kurulunun tamamı onay verdi. Öneri meclise gelmesi gerekiyordu. 15 gün sonra öneri meclise geldi ve o gün Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi partilerin hepsi Doğru Yol Partisi, Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti, HDP, Cumhuriyet Halk Partisinin tamamının oy birliğiyle Mehmetçik, Filistine gönderildi. Ve İsrail tek bir hamle yapamadı. Şunu demek istiyorum arkadaşlar. Bugün Saadet Partili 9 tane milletvekili mecliste olmasın, Türkiyenin Gazze bir gündemi olmayacak. İlk gün 7 Ekimde bu katliam başladı. Saadet Partisi Gazze konusunu gündeme getirdi. En nihayetinde bu taleplerimiz, bu tekliflerimiz karşılıksız kalınca bir milletvekilimizin kalbi dayanamadı, meclis kürsüsünde hakkı haykırırken son nefesini verdi. Hasan Bitmez kardeşimize bir kere daha Cenabıallahtan rahmet dileyelim” ifadesini kullandı.