Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

Avrupa Arı Sağlığı Bilim Kurulu Başkanı seçilen profesör: Larvaydım, kraliçe arıları oldum

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

2024 yılında, 40 ülkeden arıcılar, bilim insanları, arıcılık ekipmanı satan firma temsilcileri ile eczacılar bir araya gelerek Avrupa Arıcılık Federasyonunu kurdu. Toplam 358 bin 962 üyesi bulunan federasyonda arıcılıkla ilgili oluşturulan 3 bilim kurulundan Arı Sağlığı Bilim Kuruluna Prof. Dr. Aslı Özkırım, başkan seçildi. Prof. Dr. Özkırım, Almanya, Hırvatistan, Yunanistan, İtalya, Sırbistan, Makedonya ve Fransadan 5i erkek, 7si kadın 12 bilim insanının bulunduğu kurulun ekim ayında yapılan ilk toplantısında oy birliği ile tek aday gösterilerek, seçildi. Bilim kurulunda arı sağlığı konusunda araştırma ve projelerin yanı sıra, çeşitli mevzuat çalışmaları yürütülecek.

BİRÇOK PROJE GELİŞTİRDİ, ÖDÜLLER ALDI

26 yıldır mikrobiyoloji, parazitoloji alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Aslı Özkırım, arı ve arı ürünleri, arıların sağlığı, yok olan türlerin korunması ulusal ve uluslararası anlamda birçok projeye imza attı. İnsan sağlığı için arıların topladığı polenin fermente edilerek gıda ürünü haline dönüştürdüğü buluşu, Uluslararası Buluş Fuarında gümüş madalya aldı. Prof. Dr. Özkırım, arı kenesi olarak bilinen Varroa (parazit) nedeniyle arıda oluşan yarayı 24 saatte iyileştiren ilaç da üretti. İlaç, Kanada ve Amerika Birleşik Devletlerinde test edilen formüller arasında yer alarak Uluslararası Patent Sergisinde başarı ödülüne layık görüldü. 2022 yılından bu yana 127 ülkeden 2 bin 258 bilim insanının üye olduğu Bal Arısı Koloni Kayıplarını Önleme Platformunda başkan yardımcılığı görevini sürdüren Prof. Dr. Özkırım, çocuklar için de 15 yıl önce arılar şatosu isimli bir masal kitabı yazdı ve bu masal kitabı birçok farklı dile çevrildi.

EN BÜYÜK ETKEN BİLİMSEL ÇALIŞMALARIM

Prof. Dr. Özkırım, Avrupa Arıcılık Federasyonu’nun, arıcılık sektörüne hizmet eden tüm bileşenlerin bir arada bulunduğu büyük bir federasyon olduğunu söyleyerek, “Bu federasyon sadece bilim insanlarından oluşmuyor. Arıcılık alanında aracıları mutlaka göz önünde bulundurmalıyız. Çünkü onlarsız arı bilimi yapmak mümkün değil; örnek toplamak için onlara, kovanlarına ihtiyacımız var. Benim oraya başkan olarak seçilmemdeki en büyük etken aslında 2008 yılından beri Bal Arısı Koloni Kayıplarını Önleme Platformundaki bütün bilimsel çalışmalarda aktif ve lider olarak görev almamdı” dedi.

ÇAM BALINI ABYE KABUL ETTİRDİK

Prof. Dr. Özkırım, bilim kurulunda arı sağlığı, bal içeriği, bal fiyatı, projelere destek, arıcılık teknikleri gibi konularda kararlar alacaklarını belirterek, “Başkan olunca bütün görüşler sizde toplanıyor ve siz onları yorumlayıp son bir bildiri haline getiriyorsunuz. Yetkiniz olduğunda, yönlendirmeniz de mümkün olabiliyor ve biz Türkiye olarak dünyada 2nci sırada yer alan bir ülkeyiz arıcılık alanında. Biz yıllarca çam balını yurt dışına satamadık. Birçok engelle karşılaştık. Neden? Çünkü çam balının analiz değerleri, normal standart çiçek balından çok farklı çıkıyor ve Avrupa ülkesi bu bal değil diyor. Biz yaptığımız bilimsel çalışmalarla onun farklı bir bal olduğunu, Avrupa Birliği’ne (AB) kabul ettirdik, mevzuatlarını yönetmeliklerin içine aldırdık. Komitenin içinde daha fazla Türk bilim insanı olduğu takdirde Türkiyeye ait değerlerin de tanıtılması, Avrupa mevzuatına girmesi, dünya mevzuatına girmesi açısından çok büyük bir katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.

BURSLA OKUDUM, BORCUMU ÖDEMEK İSTİYORUM

Prof. Dr. Özkırım, Avrupa Arıcılık Federasyonu’na başkan olarak seçilmenin çok gurur verici olduğuna vurgu yaparak, “Bu, yurt dışından iş tekliflerini de beraberinde getiriyor. Uluslararası kuruluşlar, Birlikte çalışalım, uzaktan çalışmak yerine diyor; ama sanırım ben bu konuda biraz milliyetçiyim. Burada burslarla okudum ve her Türk evladının ülkesine bir borcu olduğunu düşünüyorum. Çalışmalarımı burada yapmak bana büyük bir haz veriyor. Bu borcu yurt dışında yaptığım çalışmalarla da ödüyorum ve yurt dışına giden hocalarımı da bu konuda takdir ediyorum. Ama o duygusallığım yurt dışında yaşamama engel oluyor diyebilirim. Bu unvanlar sadece realiteye dönüşmüş hali” diye konuştu.

Prof. Dr. Özkırım, akademisyen olmanın başlı başına meşakkatli bir yol olduğunu da söyleyerek, “Ama arıcılık alanında kadın akademisyen olmanın güçlüğünü yaşamadım desem de yalan olur. İlk çalışmalarımda soruyu ben sorarken, arıcılar yanımdaki erkeklere cevap veriyordu. Bir şey anlatacağı zaman yanımdaki erkeğe anlatıyordu. O zamanlar ben bir arı larvasıydım. Şimdi kraliçe arılarıyım. Bence en büyük unvan şu anda o. Türkiyede hangi arıcıya sorsanız, O bizim kraliçe arımız diyor. Bu benim için en büyük akademik başarı” diye konuştu.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir