Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

6 milyar dolarlık arazi davası dosyası yeniden istinafta

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Antalya 1inci Sulh Hukuk Mahkemesi, kentin en değerli parkları, kamu binaları, 5 yıldızlı otelleri, spor tesisleri ve 10 bin civarında konutun bulunduğu Meltem ve Bahçelievler mahalleleri ile Konyaaltı Beach Parkı kapsayan, bugünkü değeri 6 milyar doları aşkın 2 milyon 400 bin metrekare araziyle ilgili, Arap Süleyman, Hacı Bekirzade Mehmet Ağa ve Hazine olmak üzere, üç ana hissedar mirasçı olduğuna karar verdi. 2006 yılındaki karar sonrası ortaya çıkan yeni mirasçı iddiaları ve bu kapsamda mahkemelerin tedbir kararları nedeniyle dava çözüme kavuşturulamadı.

BAMDAN GELDİ, BAMA GERİ GİTTİ

Davada son olarak Antalya Kadastro Mahkemesinin Arap Süleymanın kızı olduğu öne sürülen Ayşe yönünden 2024 yılında verdiği tedbir, itiraz sonucunda Hacı Bekirzade mirasçıları yönünden BAM 8inci Hukuk Dairesi tarafından kaldırıldı. Hacı Bekirzadenin mirasçısı olduğunu iddia eden başka bir kişi tarafından yapılan tedbir başvurusuna Antalya Kadastro Mahkemesi ret kararı verince, bu kişinin itirazı üzerine dosya BAMa gönderildi. Antalya Kadastro Mahkemesi 17 Aralıktaki duruşmada, itirazın reddine ilişkin dosyanın BAMda olması nedeniyle karar alamadı.

KAMU BİNALARI, YÜZLERCE KONUT VE İŞ YERİ

Davaya konu 2,4 milyon metrekarelik alanda; Turizm Uygulama Oteli, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Falez ve Rixos otelleri, Cam Piramit Parkı, AKM, Atatürk Kültür Parkı, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi, Antalya Tenis İhtisas Kulübü, akaryakıt istasyonu, Antalyaspor Tesisleri, Corendon Stadyumu, Antalya Adliyesi, Antalya Spor Salonu, sayısız sitelerdeki 10 bin civarında konut, Meltem Pazar Yeri, tesisler, okullar, parklar, Tapu Bölge Müdürlüğü, camiler, yeni adliyeye kadar otoparklar, kooperatifler ve daha birçok yapı yer alıyor.

1847 TARİHLİ TAPU, 2006DA KESİNLEŞİYOR

Dava sürecinin 1958 yılında başladığını belirten Hacı Bekirzade Mehmet Ağa ve Arap Süleymanın bazı mirasçılarının avukatı Necati Yılmaz, “Aslında kadastro tespiti yapılıyor burayla ilgili ve eski tapulara dayanarak hak sahiplerinin adına karar veriyor. O mahalle üzerinde bulunan insanlar dava açıyor, Aslında burası bizim diye. Devlet de katılıyor, Burası bizim diyor. Belediye katılıyor, Vakıflar katılıyor. Mahkeme 2004 yılında karar veriyor. Karar 2006 yılında kesinleşiyor. 3 kişi hakkında tescil kararı veriliyor. Üç paydaş tapu. 1847 tarihli bir tapunun malikleri Arap Süleyman Ağa ya da Hacı Süleyman Ağa diye de geçiyor. Bakırcı Yorgi diye bir vatandaş. Mirasçıları bulunamadığı için onun 3te 1lik payı Hazine adına tescil oluyor. Ve Hacı Bekirzade Mehmet Ağa mirasçılarının adına tapuya tescile karar veriliyor. 2006 yılında karar kesinleşiyor ve tescil ediliyor” diye konuştu.

EL ATILMAYAN 20 DÖNÜM KALMIŞ

48 yıllık dava sürecinde bu bölgeler şehrin orasında kalınca, 1964ten itibaren kentteki ihtiyaçlar nedeniyle kamulaştırmalar olduğunu belirten Avukat Yılmaz, “Tabi yargılama devam ettiği için hiç kimseye kamulaştırma bedeli ödenmiyor. Tebligatlar çoğunlukla gazeteye ilan yoluyla yapılıyor. Ölmüş kişilere tebligatlar yapılıyor. Yani şu anda yaklaşık 4te 1i kalmış durumda. Tapunun 4te 3ü yapılan kamulaştırmalar neticesinde kütük değiştiriyor. Yani idareler adına geçiyor. Bunu genellikle Arsa Ofisi üzerinden ve belediyeler de kendi üzerinden yapıyor. Belediyeler sonrasında çeşitli kooperatiflere bu arazileri satıyor. Meltemdeki kooperatifler, hastane, oteller bu şekilde. Hala kişiler adına tapuları kayıtlı kalan yaklaşık 600 bin metrekarelik alan söz konusu. Bu 600 bin metrekarelik alan içerisinde herhangi bir şekilde idarenin el atmadığı yaklaşık 20 dönüm kadar yer var. Onlar da Meltem Pazarının etrafında yaklaşık 30 parselden ibaret. Bunun da 3te 1i Hazinenin, 3te 1i Hacı Bekirzade Mehmet Ağa mirasçılarının, 3te 1i de Arap Süleyman Ağa mirasçılarının” dedi.

YARGILAMANIN YENİLENMESİ KARARI

2006daki tescil kararının ardından 2011de yargılamanın yenilenmesi davasıyla karşılaştıklarını anlatan Yılmaz, “Birileri Arap Süleyman Ağanın mirasçılarının farklı olduğunu düşünerek, Sulh Hukuk Mahkemesinde 2009 yılında dava açmış. Mahkeme de 2011 yılında bir karar vermiş. Fakat kimsenin haberi yok yine. Arap Süleyman Ağanın mirasçılarını değiştirmiş. Farkına varılınca insanlar müracaat etti, Yargıtay bu kararı bozdu. Usulden dedi ki, Davanın tarafları bunlar değil, herkese davayı tebliğ edin, onların da katılımını sağlayın, ondan sonra karar verin. 2011de bu dava henüz kesinleşmeden Kadastro Mahkemesinde yargılama iadesine başvurdular ve tedbir kararı istemişler. Mahkeme de tüm taşınmazların üzerine tedbir koymuş. Halbuki o anılan dava, yargılamanın iadesi dosyası, sadece Arap Süleyman mirasçılarının kendi aralarındaki paylarına ilişkin. Hacı Bekirzade mirasçıları ve Hazineyi ilgilendirmiyor” diye konuştu.

TEDBİR KARARI İSTİNAFTA KALDIRILDI

Hazinenin payları üzerindeki tedbirin 2015te kaldırıldığını dile getiren Avukat Yılmaz, “Fakat Hacı Bekirzade mirasçılarının üzerindeki tedbir devam ediyor. Bu aslında bizim davalarımıza çok engel değildi. Engel olmadığı için biz de çok ilgilenmedik. Fakat tazminat kararları çıktığında, idareler arasına tescil kararı verildiğinde, tescil kararları işlenemez oldu tapuya, çünkü tedbir kararı vardı. Bu nedenle biz temmuz ayındaki duruşmada, tedbirin kaldırılmasını istedik ve mahkeme de reddetti talebimizi. Dava dışı olmamıza rağmen reddetti. Bir mantık hatası var. Bu kişi eğer dava dışıysa bu kişinin malları üzerine niye tedbir konuluyor? Tedbir konulduysa bu kişi neden dava dışı? Bölge Adliye Mahkemesi 8inci Hukuk Dairesi Hacı Bekirzade mirasçılarının bu davada taraf olmadığını, bu davanın Arap Süleyman mirasçılarının kendi aralarındaki dava olduğunu söyleyerek tedbir kararını kaldırdı” dedi.

TARAF OLMAYAN KİŞİNİN TALEBİ

Ekim ayında Hacı Bekirzade mirasçısı olduğunu iddia eden farklı kişiler tarafından Antalya Kadastro Mahkemesine yeni bir tedbir başvurusu yapıldığını belirten Yılmaz, davadaki yeni gelişmeyi şöyle anlattı:

“Mahkeme ret kararı vermiş. Ret kararını tekrar BAMa göndermişler. 17 Aralıktaki duruşmada dava dosyası yoktu. Çünkü mahkeme tedbir istemenin reddine karar verince istinaf yoluna gitmiş. Aslında ret kararı vermesi de doğru değildi mahkemenin. Çünkü başvuru yapan kişi henüz bu davada taraf değil. Hacı Bekirzade Ağa mirasçısı olduğunu iddia eden bir şahıs. Bunun müdahale talebi kabul edilmiş değil. Müdahale talebi kabul edilmeden, yani davada taraf olmadan bu kişinin talebi hakkında olumlu, olumsuz bir karar verilmemesi gerekir. Usulen böyle bir şey mümkün değil. Ama mahkeme sehven talebinin reddine karar verince bu arkadaşlar da tutmuş dosyayı iki ay önce aynı konuda karar verildiği halde tekrar BAM 8inci Hukuk Dairesi’ne göndermişler. Halbuki Bölge Adliye Mahkemesi 3 ay önce zaten bir karar vermiş. Aynı kararı bir daha oraya göndermenin anlamı ne? Buradaki amaç dosyayı bir şekilde sürüncemede bırakmak, kalmasından yararlanmaya çalışmak. Çeşitli insanlar bundan yararlanmaya çalışıyor.”

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam