Tüm Haberler

4 çocuklu çift, otizmli Fırat’a koruyucu aile oldu

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Ankarada yaşayan ev hanımı Tuğba Üresin ve bilgisayar yazılım uzmanı Ahmet Üresin çifti, 2001 yılında evlendi. Çiftin; Beyza (23), Begüm (18), Mehmet (15) ve Mete (11) ismi verdikleri 4 çocukları oldu. Çift daha sonra baba Ahmet Üresin’in 5 kardeşinden 4ünün koruyucu aile olmasından etkilenip 2021 yılında koruyucu aile olabilmek için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvuru yaptı. Gerekli prosedürlerin tamamlanması ardından, çift 9 aylıkken Fırata koruyucu aile oldu. Şu anda 5 yaşında olan Fırat Üresin, 1,5 yaşındayken otizm tanısı aldı. Tanı konulmasının ardından ailede tüm ilgi Üresin’e yöneldi. Üresin, küçük ağabeyi Mete ile aynı odayı paylaşıyor ve haftada 2 gün özel eğitim merkezine gidiyor.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

DOĞUMA HAZIRLANMAK GİBİYDİ KORUYUCU AİLE OLMAK

Üresin ailesi, 30 Haziran Koruyucu Aile Gününde DHAya konuştu. Anne Tuğba Üresin, ilk önce eşinin kardeşi ve görümcesinin koruyucu aile olduğunu söyleyerek, “3 aylık bir bebeği vardı. O bebeği aldı, kundakla buraya getirdi. Görümcemin ona verdiği sevgi, onun bizlerden beklediği sevgiden çok etkilendim. Yani sanki görümcem doğum yapmış gelmiş gibiydi. Ardından, 2021 yılında Fıratla tanıştık biz. 2020nin Kasım ayında başvuru yapmıştık. 3 aylık bir sürecimiz oldu prosedürler için. Sonra Fıratla tanıştık, o kadar güzel bir duygu ki. Yani doğuma hazırlanmak gibiydi aslında koruyucu aile olmaya hazırlanmak. Anlatılmaz yaşanır tabirinde bir şey aslında” dedi.

FIRAT KONUŞAMIYORDU; ANNE DEYİNCE DÜNYALAR BENİM OLDU

Fırat’ın otizm tanısını 1,5 yaşında aldığını söyleyen Tuğba Üresin, “Fırat geldiğinde durumu belli değildi; bilinmiyordu. Aile hekimimizin eşi çocuk psikiyatrisi uzmanıydı; bir form verildi bana, formdaki her şeyi Fırat yapıyordu. Oyuncaklarını diziyor, parmak ucunda yürüyor, ismine tepki vermiyor, göz teması kurmuyor, sürekli ağlıyordu. Hiç beklemediğim şeydi. Doktor, yok değil desin diye çok istedim. Evet var deyince o an yıkıldım. Hemen özel eğitim aldırmaya başladık. 2022’nin Şubat ayından beri özel eğitim alıyoruz. O zamandan bu zamana Fıratla beraber bu seviyelere geldik. Fırat konuşamıyordu; anne demiyordu hiç. Yani sanki hiç anne kelimesini duymamışım gibi bekliyordum. Bir gün Fırat yukarıda uyuyordu; anne sesi geldi. Baktım Fırat anne diyor. O gün dünyalar benim olmuştu. Benim için değeri, kıymeti paha biçilemez. Benim kendi evlatlarımdan hiçbir farkı yok. Biz birbirimizin yaralarına merhem buluyoruz. Beraber sarıyoruz yaralarımızı. Severek yapılabilecek bir şey. İnsan bazen kendisinin doğurmadığını bile unutuyor” ifadelerini kullandı.

CAN BAĞI İLE BAĞLANDIK’

Fırat’ın her şeyine hayran olduğunu söyleyen anne Tuğba Üresin, “Fırat çok yumuşak kalplidir. Çok naziktir, çok sevecendir benim oğlum. Kısacası ben onun her şeyini seviyorum. Biz can bağı ile bağlandık. Fırat benim canımın bir parçası. Bazen kadınlar arasında sohbet ederken ‘Fırat’a hamileyken’ diye cümleye başlıyorum, doğurmadığımı unutuyorum. Yani doğurmadığını unutuyorsun bazen, kalpten yaptığın zaman. Ben can bağıyla bağlıyım oğluma. O da bana o şekilde bağlı. İmkanı olup da yapmak isteyen herkese koruyucu aile olmasını tavsiye ederim. Çünkü o çocukların da bir yuvaya ihtiyacı var. Kurumlarda elbette bakılabiliyor ama bir sıcak aile ortamı; anne, baba, kardeş, o şekilde olması onlar için daha güzel olacaktır” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

DİĞER ÇOCUKLARIMIZDAN HİÇBİR FARKI YOK

Baba Ahmet Üresin de koruyucu aile olurken kardeşlerinden etkilendiğini söyleyerek, “Önce bir kardeşim koruyucu aile kapsamında bir çocuk aldı. Onu gördük. Tabii aile ortamında olduğumuz için çok etkilendik. Dört çocuğumuz olduğu için acaba hak geçer mi diye bir düşündük önce. Ama sonra bir çocuğa bir aile sevgisi olsun diye düşündük. Sonra başvurduk. Bizim Fıratımızı gördük. 9 aylıktı, şu anda 5 yaşında; diğer çocuklarımızdan hiçbir farkı yok. Benim en çok etkilendiğim şey; ilk kollarımı uzattığımda bana atılması oldu. Çok etkilendik. Onunla vakit geçirmeyi çok seviyorum, parkta gezeriz, evimizin bahçesinde zaman geçiririz, beraber top oynarız. Ben iyi ki almışız diyorum. Tereddütle yaklaşanlara da tavsiyede bulunuyorum. Dört kardeşim de koruyucu aile; bir araya geldiğimizde, o dört çocuk ile de kendi aralarında sıcak bir diyalog gelişiyor. Biz zaten koruyucu aile olarak görmüyoruz kendimizi, kendi evladımız olarak görüyoruz. Fıratı aldığımız için çok mutluyuz. Fıratı iyi bir aile ortamında, ahlaklı, vatanına milletine saygılı bir evlat olarak yetiştirebilirsek ne mutlu bize” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version