Türkiye

30 yılda yüzde 55’in üzerinde alan kaybeden Cilo buzullarında ‘festival’ uyarısı

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

ÇOK DEĞERLİ BİR MİRAS

Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Anadolu coğrafyasının en eski kalıntılarına tanıklık etmiş birer doğa harikası olan buzulların korunması gerektiğini belirterek, “Dünyanın bugün içinde bulunduğu küresel iklim değişikliği ve küresel ısınmadan kaynaklı buzullar dünyanın her yerinde alan kaybediyor ve gittikçe var olan buzullar kayboluyor. Dolayısıyla buzulun kendisi çok özel ve çok değerli bir kaynak. Bu buzullara sahip olan bölgeler, dünyanın her yerinde tanınır olacak. Buzullar geçmişten bize kalan çok değerli bir miras. Cilo Dağları 4 bin 135 metrelik yüksekliğiyle Türkiyenin Ağrıdan sonra en yüksek ikinci dağı. Burada var olan o örtü buzulları, son 50 yıldır alan kaybediyor. Ama son 30 yıldır hızlıca eriyerek hem dikey hem de yatay yönde bir alan kaybı söz konusu. Özellikle son yıllarda bölgede düzenlenen festivaller de maalesef buzulların o erime sürecine katkıda bulunuyor. Bu buzulların her şeyden önce yekpare bir bütün olmadıklarını bilmiyoruz. Geçmişte 200 metre derinlikte olan buzul tabakaları, şu an 50 metrenin altına düştü. Ama 50 metrelerin de bir bütün olmadığını, içlerinin boş olduğunu ve erime alanlarının olduğunu biliyoruz” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

FESTİVALLERİ BAŞKA BİR YERE TAŞIYALIM

Buzulların üzerine çıkmanın tehlikeli olduğunu da dikkat çeken Alaeddinoğlu, “Buzullarda yaşanacak olan bir çökme ya da bir göçüntü olayından sonra, o buzul üzerindeki insanların hayati tehlikesi var. İkincisi ise bu buzullar dünya mirası, sadece bizim de değil. Buna sahip çıkmamız gerekiyor. Bu anlamda da buzul bölgesi bu şekilde kullanıldığı sürece, yok olma ihtimali ile karşı karşıya bulunuyor. Evet, dünya ısınıyor ve 1,5 santigrat derece eşiğini aştı. Ama Ciloda sıcaklık 1,5 derece değil. Önümüzdeki yüzyılın sonuna kadar orada sıcaklık artışı 2-3 derece olmayacak. Yakın zamanda oradaki sıcaklık derecesi 8-10 derece olacak. Bir deniz kıyısındaki ekvatordaki bir sıcaklık artışı ile Cilodaki artış aynı değil. Dolayısıyla oradaki tahribat, o buzulların erime süreci çok daha hızlanacak. Doğanın tahrip edileceği öngördüğümüz buzullarda, festivallerin o bölgede gerçekleştirilmesini doğru bulmuyorum. Evet, bir festival yapalım, kesinlikle buna ihtiyaç var. Bu değeri, bu markayı, bu özel alanı hem insanlarımıza hem de dünyaya aktaralım, anlatalım. Ama festival alanı illa da buzul bölgesinde olmak zorunda değil. Festivalleri başka bir yere taşıyalım. Buzulların uzağında olsun. Gelenler de uzakta orayı fotoğraflasın. Binlerce insanı o daracık alanda kontrol etmeniz zaten mümkün değil. Doğaseverlerin akın ettiğini de biliyoruz. Ama doğayı sevmek o mirasın tahrip edilmesi anlamına gelmiyor. Doğaseverlerin de orada etkinlik yapılmasına karşı çıkmaları gerektiğini düşünüyorum. Yerel yöneticilere ve karar verenlere seslenmek istiyorum. Lütfen etkinlik alanını buzulun hemen yanından yapmayın. Başka bir nokta seçin ve etkinlikleri orda gerçekleştirin” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version